İblislerin Karadeniz İnadıyla İmtihanı

91 6 43
                                    

Artan ölüm haberleri,görevler esnasında 12 Kizuki tarafından gönderilen taşa sarılı uyarılar ve sivil halkın acı verici kayıpları arttıkça Megami zamanının büyük bir kısmını şehir kütüphanesinde geçirmeye başladı. Megami bu kütüphanede aradığı bilgileri bulabilmeyi umuyordu. Tüm kitapları tek tek kurcalayıp dursa da elle tutulur iyi bir sonuç elde edememişti.

 

























Fakat kütüphanedeki tek sorun bu değildi.

 













Kütüphaneye geldiği ilk günden beri küçük bir çocuk tarafından izlendiğini hissediyordu. İlk başlarda aldırış etmese de çocuğun aralıklarla gözlerini kendisine diktiğini fark etmişti. İyi giyimli ,herhangi bir duygu belirtmeyen bir yüzü ve mor gözleri olan bir çocuktu. Ama 10'lu yaşlarında olan küçücük bir çocuğun gecenin bir vakti burada ne yaptığına ve neden kendisini izlediğine bir türlü anlam veremiyordu.

Yine bir akşam oturduğu masada kitabını inceleyen Megami bir türlü zambaklar hakkında bir bilgi bulamadı.O esnada yaklaşık 10 dakikadır karşısında oturan tuhaf çocuğu görünce şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemedi. Bir süre birbirlerine öylece bakarken Megami ona tam bir şey söyleyecekken çocuk eline bir kağıt ve kalem alarak bir yazı yazıp Megami'ye uzattı. Kağıttaki yazıyı gördüğü anda ise beti benzi atan Megami korkudan kaskatı kesildi



























Kâğıtta kırmızı kalemle "MAVİ ÖRÜMCEK ZAMBAKLARIMI HALA BULAMADIN MI MEGAMİ?!!!" yazıyordu .























Bunu yazan çocuk kılık değiştirmiş Kibutsuji-Muzan'ın ta kendisiydi.

 










Bir kağıda bir de çocuk formunda olan Muzan'a bakan Megami buna bir anlam veremiyordu.

Bu forma nasıl girmişti?

İnsanlar burada çocuk olarak bulunmasını garipsemiyor muydu?

Onun burada ne işi vardı?

Megami kendi kendine bu soruları sorarken daha fazla dayanamayan Muzan yüz ifadesini koruyarak başka bir kağıda başka bir yazı yazarak Megami'ye uzattı.


















"BOŞUNA BURADA VAKİT KAYBETME! BU ŞEHİRDEKİ BULUNAN KÜTÜPHANELERDEKİ TÜM KİTAPLARI OKUDUM!MAVİ ÖRÜMCEK ZAMBAĞI HAKKINDA BİR BİLGİ YOK!!!"

Megami başıyla onaylar onaylamaz Muzan ailesinden hala bir haber alıp alamadığını yazarak sordu. Megami olumsuz anlamında başını sallayınca iyice öfkelenen Muzan eline aldığı kağıda yırtmak istercesine kalemle başka bir şey yazdı.

"BÜTÜN İBLİSLERİMİN ANILARINI TEK TEK OKUDUM VE JAPONYA 'DAKİ TÜM İNSAN ÇİFTLERİNİ DİKKATE ALDIM AMA SENİN TARİFİNE BENZER BİR ÇİFTE SALDIRMAMIŞLAR. AİLENDE HAYATTA KALAN BAŞKA KİMSE YOK MU SENİN?!ONLAR ZAMBAKLAR HAKKINDA BİRŞEY BİLMİYOR MU?!!!!!!"

Megami ağlayarak anne ve babası dışında ailesindeki herkesin öldüğünü ve botanik ile ilgilenen tek atasının yüz yıllar önce yaşayan ve aynı zamanda bir ebe olan Şaman Yuwaki-Merina olduğunu söyledi. Merina Megami'ninde anne tarafından bilinen en eski büyük annesiydi.Anne tarafından has Japon soyundan gelse de babası Karadenizli bir Laz göçmeniydi .Şamanlık, ruhlar ve ebelikle uğraşan Merina 'nın dünyadaki tüm bitkiler hakkında bilgi sahibi olduğu bilinirdi.Aile kayıtlarında onunla ilgili çok az bilgi vardı çünkü kurmuş olduğu şifahanede aniden ortaya çıkan hastaların kayıpları, hekimlerin ölümü ve ortak olduğu şifahanesinin bulunduğu köyün doğa üstü bir canlı tarafından saldırıya uğramasından dolayı ruhlarla öncesinde konuştuğunu da iddia ettiği için suçlu bulunup idam cezası ile öldürülmüştü. Tüm yazdığı kitaplarda bu saldırılarda yok olsa da ebelik geleneği kendi ailesinde nesiller boyunca sürmüştü.

Demon Slayer:Su Nefesi Kullanıcısı Şifacı MegamiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin