Deli gibi kolumu kesiyorum iki çift kolum beni kendine çekmesiyle elimdeki kırık düşmüştü aynı zamanda anladığım için sırılsıklam olmuştu yüzüm.
-sakin sakin..
-ben ben kötü biri değilim değilim.
-tamam tamam miray'ım tamam biliyoruz sakin EGEMEN ABLANIN İLAÇLARINI GETİR ODASINDAN
Yavaş yavaş rahatlıyordum bir kaç dakikadan sonra ilaçlarımı da içmiştim ve uyuma moduna geçmiştim artık muhtemelen bir üç gün uyanmıycakdım krizlerimde hep böyle olurdu uyanamazdım.
CİHAN KURTTAN
Pişmandım.wAşırı pimandımkendimden nefret ediyordum dilim olmasaydı da söylemeseydim o lafları ona.
Uyuyan mirayı odasına çıkarınca Polat abim yakamdan tuttuğu gibi yere attı beni.
-ŞEREFSİZ HERİF SENİN YÜZÜNDEN O HALDE LAN SENİN YÜZÜNDEN.
-abi..
-NE LAN ABİ NE NASIL ÖYLE KONIŞURSUN LAN KIZLAR O HERŞEYDEN ÖNCE BİR KADINDI KADIN ŞEREFSİZ.Eper bir daha onu bu duruma düşüren olursa bu evde bir dakika bile tutmam onu anladınız mı.ANLADINIZMI LAN.
-anladım.
-ÖZELLİKLE SEN ANLA CİHAN ABİLİK GÖREVİNİ YERİNE GETİRİCEĞİNE KIZA YAPDIĞINA BAK .
Polat abim evden çıkdıktan sonra babam ve annemde mirayın odasına gitmişti salonda biz kalmıştık sadece.burak konuşmaya başladı.
-Gördünüz mü bir kız için bize neler yapdı.
-Burak!
Diye uyardı Yekta abim.
-Doktoru çağırdınız mı.
Dedi Egemen.
-abi be-
-KES sesini cihan yapdığını şeyi düzelt sadece.
Başıma eğdim sadece köpek gibi pişmandım yağdığımda onun o akan kanları sanki benden akıyormuş gibi hissetmiştim.
Ben dalmışken Yekta abim bir hışımla kalkıp evden çıkdı arkasından da Burak çıkmıştı.
.
.
.MİRAY LİNA KURT
Başımın feci bir şekilde ağrımasıyla açmıştım gölerimi belli bir süre öylece etrafa bakındım sonra gözüme komodinin üzerimdeki telefon erişince hemen elime aldım saat iki buçuktu ama tam üç gündür uyuyordum acaba evdekiler ne yapmıştım yataktan doğruldum telefonu tekrar komodinin üzerine koyacakken bir çiçek gördüm orada bir buketti..
...........................................................Baba bana çiçek al hadi Baba al hadi!
Dedi on üç yaşındaki Meryem
Alırım tabiki kızım aılır hadi gel gidelim alalım.
Nereye baba.
Dedi masum suratıyla daha minicik elleriyle bulaşıkları yıkayan altı yaşındaki Miray meraklı ve korkmuş gözlerle.
Bir anda babası saçlarına yapıştı minik kızın Meryem'in saçlarını seven ellerini mirayın saçlarından geçirdi.
ah baba canım acıyo yapma lütfen.
Dedi avı içinde dolmuş gözleriyle minik Miray.
Sana kaç kere dedim bana baba deme diye kaç kere lan kaç kere sen kimsin bana hesap soruyorsun.
Dedi öfkeli görzleriyle elini dahada sıkılaştıran Kaan bey.
Tamam baba birdaha olmıycak bırak lütfen canım acıyor.
Dedi Masum Miray.
Meryem güzelim tuzu getir bakalımda biraz eğlenelim dimi birtanem
Dedi büyük bir sırıtmayla Kaan bey.
Hemen babacığım.
Dedi Meryem babasına hemen mutfağa gitti ve tuz kavanozunu alarak geldi babası bu sırada mirayon üstünü çıkarmıştı her gin dayak yediği için çok derin ve açık yaraları vardı daha altı yaşındaki minik mirayın.
Babası tuzu avuçlaıp açık kemer izlerine bastırdı bu sırada Miray derin acılı bir çığlık attı tüm evde minik mirayın sesi yankılandı.
Baba de de gör bakalım ne yapıyorum bir daha.ha birde meryemime çikek alıcağım sanada alıyım mı.
Dedi babası mirayın anında gözleri parladı.
Olur baba al al.
Dedi minik Miray hevesle babası bir daha bastırdı tuzlu avcunu kızının sırtına Miray yine çıplık attı.
Şunu aklında çıkarma kızım ne kadar çığlık atarsan o kadar acı çekersin.
Dedi ve evden çıktı babası Miray yerde acıdan bayılmış bir şekilde yatıyordu o gündden sonra ne kadar dayak yesede ses çıkarmamıştı ,kimseye bağırmamıştı.Zamanında çok bağırmıştı Miray ama o günden sonra anlamıştı çığlıkları boşaydı.o gün bir şey daha olmuştu Miray çiçeklerden nefret etmişti ona kimse bir çiçek almamıştı babası ablasına alırdı hep çiçek.
O gün birlmiyordu kimse o evde küçük bir kızın ruhunu öldürmüşler di o günden sonra hissisleşmişti Miray acı çekiyordu ama gören acı çekmiyor diyordu.
O gün kendine bir söz verdi Miray.
"Her ne olursa olsun ağlamak yok "
Demişti ağlayak kendine..
..............................................................
Nefretle bakdım çiçeklere ve bir hışımla alıp parçaladım ve yere attım tüm çiçekleri.
O sırada kapım açıldı gözleri kıpkırmızı bir cihan girdi görüş alanıma ilk önce yatağa baktı sonrada hızla kafasını kaldırdı ve beni buldu gözleri koşarak bana satılmaya çalıştı ama ben kendimi geri çekdim kimseye sarılamazdım ben.
-uyanmışsın iyimisin.
Dedi endişeli sesiyle.
Kafamı saklamakla yetindim sadece sonra gözleri mahçup bir ifadeye büründü.
-ben çok özür dilerim Miray hepsi benim yüzümden oldu affetme beni ben bile kendimi affedemiyorum zaten.
-hayır.
Dedim soğuk çıkan sesimle devamını getirdim sonrada.
-senin bir süçün yok ben hep böyleyim.
-nasıl hep böyleydin.
Birşey demedi daha doğrusu diyemedim dilim varmadı demeye.
Gözü yerdeki çiçeklere ilişti kaşlarını çattı bir anda.
-napıdın güzlim çiçeklerime onlar senin içindi.
-ben çiçeklerden nefret ederim bana alabileceğin en son şey bile olmasın çiçekler.
-neden
Dedi endişeli ve merak dolu sesi ile sonra odayı Burak'ın sesi doldurdu.
-niye olucak eski sevgilisini hatırlıyordur.
Sonra bir kahkaha yayıldı odaya benim kalbim bir kez daha kırılırken..Yorum ve oy atmayı unutmayın

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin Döngüsü
ChickLitgecenin karanlığında acıların içinde doğan bir kız çocuğu . Bunları yaşamayı haketmiş miydi? On yedi yıl yaşadın diyorlar peki hiç sordular mı on yedi yılını yaşayabildin mi diye? Peki yaşayabildim mi Hayır... Aşk+Aile kurgusudur. (16.12.2023)¯\_...