Beş asırdır kayıp olan Ay ve Yıldız Prensesleri yeniden Gökyüzü'ne dönerler. Başlarına ne geldiğini kendileri dahil kimse bilemez. Kayıp hatıralar yerlerini buldukça geçmişin ardında gizlenen kaos gün yüzüne çıkmaya başlar ve bu sır bütün evrenin de...
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın! Keyifli okumalar diliyorum<3
Instagram: gokyuzunun_icinde
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Perde arkası.
"Onlardan vazgeçtiniz! Onlardan vazgeçtiniz çünkü korkuyorsunuz. Sizden tiksiniyorum," dedi Ay Prensesi Diana tükürürcesine.
Davin de Elio da bir anlığına afalladılar. Diana'nın bu tepkisine anlam verememişlerdi. Deli gibi gülüyor, daha sonra da öfkeyle gürlüyordu.
Diana arkasını dönüp elf kızının yanına eğildi ve onu kucağına aldı. Davin harekete geçip onun önünü kesti.
"Diana ne yapıyorsun?" dedi.
"Kes sesini! Seninle konuşacak tek kelimem bile yok," diye gürledi Prenses ve Davin'in omzuna çarpıp onu geçti.
"Diana bekle, çok sinirlisin!"
"Portasyona gitmesine izin vermeyin!"
"Diana Öz'ü korumak zorundasın!"
"Mia'ya bunu yapma o çok hasta. Diana onu bırak!"
Ay Prensesi söylenen hiçbir şeyi aldırmadan yarattığı devasa portasyona doğru ilerledi. Elio onu durdurabilmek için uzanıp kolundan yakalamaya çalıştı.
"Dia-"
Prensesin koluna henüz dokunmuştu ki itici bir güçle havaya savruldu ve oradan da sönmek üzere olan kamp ateşinin üzerine düştü. O savrulurken diğerleri de güçlü bir rüzgarın etkisindeymiş gibi kollarını yüzüne siper etmişlerdi. Elio'ya uygulanan güç diğerlerine bir rüzgar gibi gelip geçmişti.
Diana portasyona girdiği an portasyon arkasından kapandı.
Kale ve Pyro hemen kamp ateşinin üzerinde doğrulmaya çalışan Elio'nun yanına koştular. O Güneş'e aitti bu yüzden ateş ona zarar vermemişti ama kıyafetleri için aynı şey söylenemezdi. Kıyafetleri tutuşmuş, alev almıştı. Pyro hemen ona destek vererek ayağa kaldırdı ve Kale'de kurumuş toprağı tırnaklarıyla kazıyarak yanan ateşe toprakla müdahale etmeye çalıştı. Helen imdada yetişmek üzere kendi pelerinini çıkardı ve ateşten çekinmeden Elio'nun yanan kıyafetlerinin üzerine kapattı. Kısa süre sonra ateş sönmüştü ama Elio'nun kıyafetleri de paramparça olmuştu. Fakat bu onun umrunda değildi.
"Lanet olsun!" diye hırladı Elio.
"Ne yaptık biz?" diye mırıldandı Davin.
"Saçmaladınız," dedi Amaris büyük bir rahatlıkla.
Elio hışımla ona dönüp yüzünü ekşitti. "Hiç yardımcı olmuyorsun," dedi.
Amaris omuzlarını silkti. "Öz'ü korumak istediğinizi anlıyorum fakat bunu bir prenses olmadan yapamzsınız. Ayrıca Diana'nın hiçbir şey hatırlamadığını söylediniz. Kuralları ve bu tür durumlarda ne yapılması gerektiğini bilmiyor. Böyle tepkiler vermesi çok normal."
