5• Gitmeler ve kalmalar

23 6 0
                                    


"İnsan zamanla alışıyor her şeye.
Sen benden gittin,
İlk başlarda acı çoktu ama,
Şimdi alıştım.
Fakat sen benden gitsende, ben hiçbir zaman senden gitmedim.
Ben,
Yokluğunda buldum seni.
Yoksun ve hâlâ seviyorum seni."

Lana Del Rey - Cinnamon Girl


5.BÖLÜM: GİTMELER VE KALMALAR

Hazel'den

"Ne?"
O kadar karmakarışık hissediyordum ki. Kafamın içinde bir kaos vardı. Nasıl olurdu? Nasıl ölürdü? O, o daha küçücüktü. Masumdu. Ölemezdi. Ölmemeliydi.
Gözyaşlarım o kadar hızlı boşalıyordu ki gözlerimden sanki yanaklarımda bir nehir vardı.

Dünya, adil bir yer değildi. Asla olmamıştı. Peki ya insanlar?
İnsanlar, sanki şeytanın yerine onlar ateşten yaratılmışlardı. İnsanlar, insanlar, insanlar. Nasıl da biri bir acı çektiğinde üç maymuna dönüşüyorlar.

"Hazel, hazel senin burada ne işin var? Sınıfa çıkmanı söylemiştim-"

Abim konuşuyordu ama ona bakmıyordum. Zehirle göz gözeydik. Onun gözlerinin içine bakıyordum, çünkü ben onu tanıyordum. Gözlerine bakınca nasıl hissettiğini anlardım. Şu an o kadar acı acı bakıyordu ki. Kalbime dikenler batıyordu.

Ölmüştü. Peri'm ölmüştü. Kardeşimiz ölmüştü. O benim canımdı, manevi kardeşimdi. Canım acıyordu. Ağlamaktan ve çaresizce zehirin gözlerinin içine bakmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum.

"Zehir"
Bir fısıltı çıktı dudaklarımdan. Ağır ağır yürümeye başladım zehire doğru. Gözlerim göz yaşları yüzünden bulanıktı.

Zehirin tam karşısında durdum.
"Doğru mu?"

"Hazel-"

"Doğru mu zehir? Bizim kardeşimiz,-"
Cümlemi tamamlayamadım, nefes alamadım. Sanki dünyada hiç oksijen kalmamış gibiydi. Nefes almaya çalıştım ve cümleme devam ettim. "Peri'miz öldü mü?"

Bir hıçkırık sesi geldi. Zehir ağlamaya başlamıştı. Ayakta zor duruyor gibiydi. Sendeledi, sırtını okul binasına yasladı ve yavaş yavaş kayarak yere oturdu. Kafasını dizlerine gömdü ve hıçkırarak ağlamaya devam etti.

Dayanamıyordum. Onun ağlamasına dayanamıyordum. Ne yapacağımı şaşırmış bir halde, onu izliyordum. Bir anda dizlerine yumruk atarak bağırmaya başladı.

"Allah kahretsin! Allah beni kahretsin! Ne abi olabildim! Ne sevgili olabildim! Ne dost olabildim! Neden yaşıyorum ben?! Neden doğdum ben! Neden! Bıktım! Yoruldum!"

Abim hemen zehirin yanına koştu. Onun ellerini tutarak kendine vurmasını engelledi.

"Yapma oğlum! Yapma! Ne yapıyorsun! Dur!"

Zehirin ağlaması iç çekişlere döndü ve ellerinde güç kalmamış olacak ki elleri yavaşça yere düştü.

"Hiçkimsem kalmadı benim! Hiçkimsem!Hazelden başka kimsem yok! Onu bırakmayacağım. Hayır. Bu sefer olmaz."

Kafasını kaldırdı ve gözlerimin içine baktı. Duvardan tutunarak yavaş yavaş ayağa kalkmaya çalıştı ama vücudundaki tüm güç çekilmiş gibiydi. Abim onun kolunu tutarak kalkmasına yardım etti.

Bir Sonbahar GecesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin