Cem Adrian, Keskin
The weekend, Kendrick Lamar, Pray for meZehir'in bakış açısından;
Gözlerimi karşımdaki adama diktim. Yıllar önce hayatımı mahveden o adama. Yaşadığım her şeyin sebebi olan o adama.
Teklif gecesi;
25/09/2020"Akşam saat dokuzda, sahile gel. Önemli "
"Ne diyorsun Meriç? Ne sahili?"
"Çok önemli. Unutma, saat dokuzda"
"Gelm-"Cevap vermeme bile izin vermeden telefonu kapatmıştı. Geri aramıştım ama telefonunu kapatmıştı. Ne işler karıştırıyordu bu adam?
O herifi hiç sevmiyordum. Hazel'e, sevgilime aşıktı ve benim onun sevgilisi olduğumu bilmesine rağmen hiç gizleme gereği duymadan Hazel'e yavşıyordu.Saat sekize geliyordu, eğer gideceksem şimdi çıkmam gerekiyordu. Meriç beni kolay kolay aramazdı, gerçekten önemli olmalıydı. Karar vermiştim, gidecektim.
Hızlıca evden çıktım ve sahile doğru yürümeye başladım. Sahile yaklaştığımda, girişteki banklardan birinde oturan Meriçi gördüm. Başı ellerinin arasındaydı ve gözleri kapalıydı. Hızlıca yanına yürüdüm ve banka oturdum. Meriç beni fark ettiğinde gözlerini açtı ve yavaşça kafasını kaldırdı.
"Neden çağırdın beni?"
"Ne oluyor lan? yavaş, sakin ol bir."
"Uzatma da derdin ne anlat"
"Hemen konuya girelim diyorsun yani. Peki,"
Bana bir dosya uzattı.
"benim iliğim Peri ile uyumlu"
"Ne?"
Ne diyordu bu adam ? Benim yıllardır Peri'm için aradığım uyumlu ilik Meriçte miydi yani?Gerçek miydi bu? Peri'm yaşayacak mıydı?Artık diğer çocuklar gibi koşabilecek ve oyunlar oynayabilecek miydi? Büyüyecek miydi? İnanamıyordum. Gözyaşlarım kendi kendine akmaya başlamıştı. Ama Meriç iliği bana asla karşılıksız vermezdi. Karşılığında bir şey isteyecekti.
Yanaklarımdaki gözyaşlarımı sildim ve yavaşça ona döndüm.
"Ne istiyorsun?"
"Akıllı çocuksun. Evet senden bir şey isteyeceğim.. iliği periye vereceğim fakat peri ameliyat olduktan sonra gideceksin bu şehirden. Hazelden ayrılacaksın. Kalbini kıracak ve terk edip gideceksin onu. Kalbi kırılacak ve ben onun yaralarını sarmaya hazır olacağım. Zaten periye iliğimi verdiğimi öğrendiğinde daha da ısınacak ban-"
"NE DİYORSUN LAN SEN, PİÇ!?"
Diye kükreyerek ayağa kalktım ve meriçi de yakalarından tutarak ayağa kaldırdım, yüzüne bir yumruk salladım.
"DUYDUĞUNU SÖYLÜYORUM! SANA 24 SAAT, OTUR KARARINI VER! PERİ Mİ? YOKSA HAZEL Mİ? AMA SANA BİR ŞEYİ HATIRLATMAK İSTERİM, EĞER HAZELİ SEÇİP BURADA KALIRSAN PERİ ÖLECEK AMA PERİYİ SEÇER VE BURADAN GİDERSEN HAZEL YAŞAYACAK, SADECE SENSİZ OLACAK, O KADAR!"
"Sen adi bir piçsin"
"Sadece hazeli aklının alamayacağı kadar çok seviyorum"
"SENİ GEBERTİRİM! YEMİN EDERİM SENİ ÖLDÜRÜRÜM!" diyerek bir yumruk daha salladım sıratına.
"Ben ölürsem, peri de ölür." Dedi ve göz kırptı sonra da siktir olup gitti.
Yavaşça banka oturdum ve kafamı ellerimin arasına koyup, düşünmeye başladım.
Ne yapacaktım?
Perim daha küçücüktü. Yaşamalıydı. Hayalleri, umutları vardı. Annesiz ve babasız büyümüştü. Küçücük kalbi çok acı çekiyordu. Yaşıtları gibi koşamıyor, çok çabuk yoruluyordu. Bu kadar acıya rağmen umudunu asla kaybetmiyordu. Yapamazdım. Periye bunu yapamazdım. Annesi ve babası yoktu ama abisi vardı. Onu yaşatacaktım, ne olursa olsun, onun için her şeyi yapardım. Kendi kalbimden bile vazgeçerdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Sonbahar Gecesi
Novela JuvenilSadece bir bölüm okuyup, hikayeme bir şans verir misiniz? Çünkü herkes bir şansı hak eder. 🍁 "Çok güzel bakıyorsun.." dedim, "üzersin sen beni." 🍷 Zehir. Zehirler; düşük dozda kullanıldığında teda...