"Noona otur artık ya!" üç erkek bir kızı tutamıyorlardı. Kardeşinin başına gelenlerden dolayı ablasının içi intikam ateşiyle yanıp tutuşuyordu."Ya ne oturması?! Her neredeyse bulup öldüreceğim o çocuğu Hongjoong kapa çeneni!"
Seslerini kesen şey bildirim sesi oldu.
Herkes yeniden gelen mesaj sesine pür dikkat odaklandı ve evdeki bağırış sesi kesildi."Senin telefonuna mı geldi?" dedi Wooyoung merakla. En son gelen mesaj onlarda şok etkisi bırakmıştı biliyorlardı. Bundandı merakları.
"Evet." dedi Hongjoong. Eline telefonunu aldı ve hızla kilidini açtı. Ablası, kardeşi ve iki arkadaşıyla tek bir ekrana bakıyorlardı.
"N'oluyo lan?" dedi Mingi şaşkınca. Karşılarındaki ekranda gördükleri şey Woojin'in fena dövüldüğüydü.
"Kim göndermiş?" dedi Wooyoung merakla.
"Gizli numara.." diyebildi Hongjoong. Kim onun için bunu yapardı ki? Onun iki arkadaşı ve kardeşleri dışında kimsesi yoktu.
"Bir saniye. Bu Jeong Yunho'nun arkadaşı değil mi?" dedi Wooyoung.
"Ne? Tüm dedikoduları bilip herkesi tanıman ilk defa işe yaradı lan! Kim peki tanıyor musun?" dedi Mingi.
"Yüzü bile gözükmüyor nasıl tanıdın ki hyung?" dedi Sunoo abisinin yanında otururken.
"Bu kolları tanımamak mümkün mü sence? Neydi adı.. Heh! Seo Changbin. Ona dövdürtmüşler çok belli. Ama asıl olay kameranın arkasında kim var? Her kim varsa ssecretp'yle bağlantılı biri." dedi Wooyoung zafer kazanmışcasına gülümserken.
"San olabilir mi? Ben odadan çıkarken 'merak etme yanlarına kalmayacak.' demişti. O olabilir mi?" dedi Hongjoong. Kafası karışmıştı.
"Ama iki kişi de olabilir. Hongjoong söylemişti zaten." dedi Mingi.
"Sowon noona oturman için cidden çocuğun dayak mı yemesi gerekiyordu? Seni sakinleştirmeye çalışırken yoruldum." diye devam etti."Aynen öyle. Kardeşime kötülük yapanlar bu şekil cezalandırılmalı. Bu işin arkasında kim varsa bulup alnını öpeceğim." dedi Sowon.
"Noona dur. San falansa şimdi ilk ben öpeceğim." dedi Wooyoung daha fazla dayanamayarak.
"Şimdi sorun hallolduğuna göre, hyung. Yakından nasıldı San! Daha güzeldi değil mi?!"
"Numarasını vereyim istersen?" dedi Hongjoong sakinlikle. Bu sakinliğinin arkadaşını çıldırttığını bilmek ona keyif veriyordu. Gönderenin kim olduğu düşünmeyi erteledi ve telefonu cebine attı. Kafası yeterince karışmıştı ve biraz rahatlamalıydı.
"Sen bu kadar sakin olamazsın ya! Bahsettiğimiz kişi Choi San! Köprü omuzlu çocuk lan!"
Sunoo ve Sowon karşılarındaki çocuğa garip garip bakıyorlardı.
"Mal mısın lan sen? Yazsana çocuğa." dedi Sowon.
"Harbiden. Geçen Ssecretp'nin yorumlarında senin profiline tatlı dememiş miydi? Sende kudurmuştun hatta, git yaz instagramdan." dedi Mingi de Sowon'a katılarak.
"Doğru! Kesin yazayım!" Wooyoung heyecanla konuştuktan sonra telefonunu çıkardı.
"Hyung işimiz hallolduğuna göre ben gidiyorum. Eve gidip sayın dağa mesaj atacağım ve sonra da evlilik hayalleri kuracağım." dedi heyecanla ve neredeyse koşarak evden çıktı.
"Veda bile etmedi.." dedi Sunoo üzülerek. Zira en sevdiği abisi Wooyoung'du.
***
"Of! Çok stresli bir şey bu!" dedi Wooyoung telefon ekranında gönderilmeyi bekleyen mesaja bakarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Allergy | Seongjoong
FanfictionSeonghwa fakültede oldukça popüler biriydi. Hongjoong mu? O... çok evden çıkmazdı. Fakat sosyal medya camiasındaki popülerliği ezici farkla çoktu. Yüzünü, sesini veya herhangi bir özelliğini halkla paylaşmayan Hongjoong ve Seonghwa'nın yollarını kes...