Bela

398 28 2
                                    

Lysandra Eleanor'dan bir haftadır haber almıyordu. Depresyona girmişti evet buna saygı gösteriyordu. Ama bu kadarı yeterliydi. Dünyanın sonu değildi. Sabahın erken saatlerinde hazırlanıp Eleanor'un en sevdiği çörekleri alıp birlikte çocukluklarını geçirdikleri evine doğru gitti. Lysandra'yı en sevdiği çöreklerle birlikte görünce mutlu olacağına emindi.

Evin önüne geldiğide kapıyı tam çalıcakken kapının zaten aralık olduğunu farketti. İttirdi ve içeri girdi. Eleanor'a seslendi. Ama evde kimse yok gibiydi. Aksine evde bir arbede olmuş gibiydi. Birileri kavga etmiş veya boğuşmuş gibi. Lysandra tekrar seslendi. Telaşla evin bütün odalarını gezdi ama hiçbir yerde Eleanor yoktu. Arka bahçeye baktı orada da yoktu. Umarım tahmin ettiği şey olmamıştır diye dua etti ve polisi aradı.

Lysandra polise ifade verdi. Onu en son ne zaman gördüğünü, ne zaman telefonda konuştuklarına kadar. Polisler pekte yardımcı olmamıştı. Reşit birisi olduğu için geçiştirdiler ama evi darmadağın haldeydi. Lysandra evinin incelenmesini istedi. Polisler çokta oralı değillerdi. Lysandra ne yapacağını bilemez halde çaresizlikle karakoldan ayrıldı.

Hollanda'daki Grand Prix'i altıncı olarak bitirmişti Charles. Performansında düşüş yaşandığı için Vasseur onunla özel olarak konuşmak istedi. Pilotu son zamanlarda dalgın ve mutsuzdu. Refleksleri zayıflamış, agresif bir hale gelmişti. Test sürüşlerinde bariyerlere sık sık çarpıyordu. Charles hiçbir şeyi olmadığını sadece moralini iyi tutmakta zorlandığı zamanlardan geçtiğini söyledi. Önlerinde İtalya Grand Prix'i vardı ve odaklanması gerekiyordu. Oysaki Charles'ın canını sıkan şey belliydi; Eleanor.

Hollanda'dan döndükten bir hafta sonra İtalya yarışı vardı. Gün boyu antreman yapmış ve yorgunluktan bitap haldeydi. Aniden telefonu çaldı arayan Lysandra'ydı. Lysandra sonunda ona ulaşabilmenin rahatlığıyla derin bir nefes verdi. "Charles merhaba, sana ulaşmaya çalıştım ama bazen bir pilot olduğunu unutuyorum. Önemli olmasaydı seni rahatsız etmezdim ama yardımına ihtiyacım var. "

"Özür dilerim Lysandra, yarışlardan dolayı yoğundum. Sorun nedir?"

Lysandra ona son olaylardan bahsetti. Eleanor'un evine gittiğinde evinin dağılmış halde olduğunu ve kapısının açık kaldığını söyledi. Ve birkaç gündür kayıptı. Polisten bir şey çıkmayınca aklına Charles gelmiş ama onunda yarışta olduğunu farkedince eli kolu bağlanmıştı. Her gün arkadaşının evine gidip geliyordu ama kimseler yoktu.

Charles onu en son Hollanda yarışından önce gördüğünü söyledi. Onunla tartışmış, evinden kovulmuştu ve bir daha da onu görmemişti . Tartışmanın üstünden neredeyse bir hafta geçmişti. Ne zamandan beri kayıptı Eleanor? Lysandra Charles'a Alexandra'nın tehditlerinden bahsedicekti ama telefonda değil. En başta geri döner sandığı arkadaşı gelmeyince şüphesi iyice artmıştı. Charles ile Alexandra bağlantıda oldukları için Charles onun bir işler çeviriyorsa farkına varırdı diye düşündü. Bir saat içinde buluşmak için sözleştiler.

"Aslında bundan sana bahsetmek istemiyordum, Eleanor özellikle rica etti. Eleanor tehdit ediliyordu Charles. Aylar önce buraya geldiğinde eve bir not gelmiş; içeriğide senin peşinin bırakmasaydı yoksa başına iyi şeyler gelmeyecekmiş. Amerika'ya döndüğünde her şey yolunda gibiydi. Ama sonra senin Montreal yarışına geldi ve projesi iptal edildi. Daha sonra işinden kovuldu. Ve bu süre zarfında Las Vegas'ta ki evi dağıltılmıştı. O yüzden buraya geri döndü. Ve seninle görüştükten sonra kayboldu." Lysandra bütün olan biteni anlatmaya kararlıydı.

"Yani beni mi suçluyorsun? Onu neden kaçırayım Lysandra? Benimle artık görüşmek istemediği için kalbimin ne kadar acındığından dolayı mı? Onu düşünmeden bir dakika bile duramadığım için mi kaçırdığımı düşünüyorsun?" Lysandra Charles'ın itirafları karşısında şaşkınlık içerisinde kaldı. Charles'ın gözleri dolmuştu, kafasını çevirip başka yere baktı.

"Hayır Charles beni yanlış anladın. Tehdit aldığı kişinin kim olduğunu biliyoruz: Alexandra. Paddock'ta yanına gelmiş ve onu açık açık tehdit etmiş. Senden uzak durması gerektiğini söylemiş. Ve şu an Eleanor kayıp. Polislere bunu anlatamadım çünkü somut bir kanıt yok ve Alexandra'nın ailesinin kolu İtalya polisine kadar uzanıyor biliyorsun." Alexandra mı? Eleanor'u tehdit eden Alex miydi? Ama Eleanor onu haftasonu kaçırsaydı yarışta onun yanında olamazdı.

"Alex tüm haftasonu benimleydi Lysandra." Charles aslında onu savunmuyordu. Ama onun yaptığına dair herhangi bir şeyde yoktu.

"Charles kendisi değilde onun adına başka birileri kaçırmış olamaz mı? Alexandra bir kadın. Eleanor'u o kaçıramaz." Bu mantıklıydı. Alex ile bugün hiç görüşmemişti. Hemen telefonla onu aradı ama açmamıştı. Aklına bir şey geldi. "Alex, çok takıntılı ve benimle Bul uygulaması üzerinden konum paylaşıyor. Oradan nerede olduğunu görebiliriz ve yanına gideriz." dedi Charles. İşin garip yanı Alex'in konumu boş bir araziyi gösteriyordu. Yarım saatlik şehrin dışında ki bir yerdi. Lysandra ile birlikte hemen yola çıktılar.

𝐿𝑜𝓋𝑒 𝐼𝓈 𝒜 𝒢𝒶𝓂𝑒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin