2.Bölüm

254 4 0
                                    

"bazen hatalar insanı ölümle burun buruna getirir"
__________________________________

10 dakikadır ağlamaktan gözlerim kıpkırmızı olmuştu ve çoktan ambulans çağrılmış, Hazal götürülmüştü. Bi türlü kendime gelemiyodum. Mert'in 15. Kez ismimi söylemesiyle ilk defa başımı kaldırdım ve ona baktım Mert hemen beni oturduğum yerden kaldırıp sadıldığında sayıklamaya başladım.

-Mert yaşicak dimi, Hazal beni bırakmaz yaşar dimi?

-yaşayacak merak etme

Ondan ayrılıp kendime niye fark etmediğim anlamına söylendim ve hastaneye gitmek istediğimi söyedim, korkuyodum hemde annemle babamı trafik kazasında kaybettiğimde korkmadığım kadar korkuyodum.

(30 dakika sonra)

Hastaneye gelmiştik, Hazal ın ameliyat olduğu kapının önündeki sandalyelerden birine oturup bacaklarımı kendime çekip kollarımı bacaklarıma dolamıştım, tam bi deli gibi öne arkaya sallanıp hıçkırarak ağlayıp kendime kızıyodum.
Çocuklar ise korkuyla yanımda bekliyolardı, onlar beni hiç böyle görmedikleri için bişey diyemiyolar dı.

O kadar seslere odaklanmıştım ki ameliyat hanenin içinden ayak sesleri duyup yerimden fırladım ve 1 dakika sonra doktor çıkınca beşimiz karşısında dikilmiştik, biz sormadan konuşmaya başladı.

-Mermi hayati bir yere gelmemiş ancak çıkartması zor oldu ama durumu gayet iyi ve birazdan odaya alıcaz.

Doktor konuşuyodu ama ben dinlemiyodum sadece şükür çekiyodum. 2 dakika sonra Hazal çıktı ve odaya alındı.
Yanına gittiğimde yutkundum  ve uyanmasını bekledim.

(Bir saat sonra)

Hazaldan mırıltılar gelince gözlerimi açtım ve yanına koştum tam 3 saate yakın ağlıyodum. Gözlerimi sildiğim de Hazalın elini tuttum, gözlerini açıp bana baktı ve gülümsedi

-iyimisin, nasıl hissediyosun, rahatmısın böyle, bi yerin ağrıyo mu
Hazala yönelttiğim onca soru sonra Hazal konuşmaya başladı.

-Ben iyiyim ama sen iyi görünmüyorsun ben uyanana kadar ağladın dimi? Bak iyiyim güzelim sakin ol.

-emin misin.
Sesimi ona karşı ne kadar üzgün olsam da güçlü çıkarırdım ama sesim o kadar çaresiz dı ki gözümden bi damla yaş aktı ve ona sarıldım.
İçeri çocuklar girdi ve Hazalla konuştular Hazal kısa cevaplar verdiği için yorulmuyodu ama ben onlara çıkıştım.

-kız yeni ameliyattan çıktı yormayın oturun şuraya ve susun!

Hazal burnun dan güldü ve kulağıma beni Dorukla tek bırak dedi. Şaşırmamıştım, bende başımı salladım.

-Mert, Selim, Yiğit benimle geliyosunuz kantine gıdıcez bişeyler alıcaz. Doruk sen burda bekle.

Doruk tamam dedikten sonra odadan çıktık ve kantine doğru ilerledik.

(Doruğun ağzından)

Hazal vurulduğunda ne yapıcağımı bilemedim ama ambulansı aramayı başardım. Ambulans gelince Selin hala ağlıyodu ve yanında Mert vardı. Selini ilk defa öyle görmüştüm ve Hazalın iyi olduğunu söylediklerinde gözlerindeki mutluluk çok başkaydı.

Odada Hazalla tekdim ve ne diyiceğimi bilemiyodum, ona karşı hisler besliyodum ama öbürleri olmadığı sürece tek başıma rahat olamıyodum, ben konuşmadan Hazal konuşmaya başladı

-Doruk iyimisin?

-iyiyim sıkıntı yok

-ben vurulduktan sonra Selin naptı?

-Selim seni kucağına aldığında Selin ağlıyodu yere çökmüştü ve sanırım 10 dakika boyunca orda ağladı, buraya gelince deli gibi bacaklarını kendine çekmiş kollarını bacaklarına dolamış hıçkıra hıçkıra ağlayıp sallanıyodu ve kendine kızıyodu yani çok kötüydü.

-sadece biraz ağlamış gibi duruyo ama

-işte onu bende anlamadım senin durumunun iyi olduğunu öğrenince bir anda toparladı

-anladım sen nasıl sın?

-iyiyim sanırım bilmiyorum

Kapı açıldığında Yiğit, Mert, Selim ve Selin içeri girdi. Ama elleri boştu Selinin elinde bi kağıt vardı ve hepsi c!n görmüş gibi donmuşlardı bi terslik olduğunu anlayıp kağıdı aldım, yazanları görünce benimde nutkum tutuldu.
__________________________________

Bu bölüm biraz kısa oldu ama sıkıntı yok 3. Bölüm daha uzun olucak.
__________________________________

Lise AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin