1.2

242 20 9
                                    

Sabah gözümü çalan zil ile açmıştım. Gözlerimi ovuşturarak kapıya gittim ve kapıyı açtım. Kimse yoktu ama kapının eşiğinde bir zarf vardı.

Eğilip zarfı aldım ve etrafa bakındım. Kimseden ses soluk yoktu. İçeriye girip oturma odasına gittim. Zarfı koltuğa bırakıp elimi yüzümü yıkamaya gittim.

Elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı düzelttim ve oturma odasına geri döndüm. Meraktan altıma sıçacaktım şimdi.

Zarfı açtığımda bir kaç fotoğraf ve bir mektup vardı. İlk olarak fotoğraflara bakarken, kalbimde bir ağrı oluştu.

Cenk ve Cansu'nun sevgili olduğu zamanlardan yakın temasta bulundukları fotoğraflardı. Hepsinde ya öpüşüyor ya sarılıyorlardı.

Ama beni en çok etkileyen son fotoğraf olmuştu. Cenk'i kafede gördüğümüz gün çekilmişti bu fotoğraf. Ama başkası tarafından çekilmişti sanki. Cenk ve Cansu öpüşüyordu fotoğrafta.

Cenk'in sözde bana aşık olduğunu fark ettiği zaman çekilmişti yani. Bana "aşıkken" Cansu'yu öpmeyi biliyordu.

Fotoğraflara bakmayı bırakıp, mektubu elime aldım.

Merhaba Anıl'cığım. Lafı dolandırmadan direkt olarak gireceğim konuya. Fotoğrafları görmüşsündür zaten. Cenk'in seni sevip sevmediğini ya da sevebileceğini bir düşün. Aklın alıyor mu? Benim kadar güzel bir kızdan sonra, senin gibi kara kuru bir ERKEĞE mi bakacak. Gerçekçi olalım hayatım. Senden hoşlandığı falan yok. Son fotoğrafı gördüysen, daha yeni o fotoğraf. Beni unutamadığını söyleyip öpmüştü beni. Daha beni unutamadan sana aşık mı olacak sanıyorsun? Çok komiksin Anıl. Neyse Artık Cenk'de gözüm yok. Şansını kaybetti delikanlım. Sana da sahte ilişkide sevgiler diliyorum. Varsa tabii.

Cansu güzeldi. Cansu gerçekten çok güzeldi. Ve dedikleri doğruysa, Cenk son fotoğrafta bana hislerini kabullenmişti.

Cenk'in anlattıklarına göre, bar gecesi konuşmuştu Tuğba ile. O zaman kabul etmişti hislerini. Tabi varsa, Cansu'nun da dediği gibi.

Bana olan hislerini kabul ettikten sonra gidip Cansu'yu öpmesi, beni biraz fazla germişti. Hemen Cenk'i aradım.

"Alo Cenk."

"Efendim Anıl'ım. Ne oldu bu saatte, hayırdır?"

"Çabuk buraya geliyorsun."

"Aaa. Ne old-"

Telefonu yüzüne kapatıp evde dört dönmeye başladım. Çok geçmeden kapım çaldı. Evlerimiz aynı mahallede olduğu için, koşarak gelmiş olmalıydı.

Gidip kapıyı açtım.

"Anıl'ım ne oldu? Niye gerginsin bu kadar?"

"Geç içeriye Cenk."

Cenk'i içeriye geçirdikten sonra fotoğrafları alıp eline tutuşturdum.

"E bunlar eski fotoğraflar Anıl'ım. Ne oldu ki?"

Aralarından yeni çekilmiş fotoğrafı çıkartıp Cenk'e verdim.

Cenk fotoğrafı görünce bembeyaz kesildi. Alnından boncuk boncuk terler akmaya başlamıştı. Hiç bir şey demeden fotoğrafa bakıyordu.

"Cenk konuşsana, ne bu!?"

Cenk hiç bir şey söylemiyordu. Bu da içimdeki sıkıntıyı daha çok büyütüyordu.

"Cenk, bak. Önceki gibi olmasın. Anlamadan, dinlemeden, kalp kırmayalım diyorum. Ama konuşmuyorsun. Bir şey söylesene be adam!"

"Anıl ben... Ben özür dilerim."

"Cenk ne özürü? Bak kafayı yiyeceğim. Ne bu fotoğraf?"

"Ben barda olanlardan sonra Tuğba ile konuştum. Yine de aklımda takıldı kaldı bir şeyler. Cansu'yu çağırdım. Onunla önceki hislerimiz hakkında konuştuk. Nasıl sevgili olduğumuz, nasıl birbirimizden hoşlandığımız falan filan."

"Sonra ben Cansu'yu öptüm. Seni öpünce hissettiğim şeyle aynı mı diye merak ettim. Her ne kadar Tuğba ile konuşup halletsek de kaldı işte aklımda. Ben de yaptım. Ama yemin ederim, hiç bir şey hissetmedim. Seni öpünce içim içime sığmıyor, kalbime bir şeyler oluyordu. Ama onunla sadece dudaklarımız temas etti. Hiç bir şey hissetmedim."

"Cenk evimden çık. Aşırı sinirliyim şu an. Eğer konuşursam kalbimiz kırılır. Sakinleştiğimde görüşelim. Çık git!"

"Anıl'ım yapma böyle. Ben seni seviyorum. Lütfen."

Mektubu da alıp Cenk'in eline sıkıştırdım ve dışarıya itekledim. Ne kadar dirense de, o anlık sinirle bana bir güç gelmişti.

"Anıl ne olur dur. Konuşalım."

"Cenk sakinleşmem lazım diyorum. Defolup git artık!"

Cenk elindeki mektuba bakarak kafa salladı. Kapıyı kapatıp odama gittim. Olaylar olurken daha sevgili değildik ama Cenk, aklımda kaldı diyince çok sinirlenmiştim.

Ben bile inkar etmeme rağmen bir kereliğine bile olsun acaba dememiştim. Ama Cenk böyle söyleyince gözüm dönmüştü. Bir şey yapmamam için en iyi seçenek evden gitmesiydi.

---

Cansu yaptı yapacağını. Acaba Cenk Anıl'ı gerçekten seviyor mu? Göreceğiz.

Sizleri seviyorum görüşürüzzz.

arguement | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin