GECE

118 10 0
                                    


Hayat her zaman mükemmel mi geçerdi? Bu kavram benim için pek mümkün olmamıştı küçükken ailem tarafından terk edilip yetimhanede kalmış ve yetim hanenin koridorlarında kurtarıcımı bekliyordum tabi bana göre kızların arasında çıkarttığım kavga yüzünden tekrar müdürün odasına gitmiştim o beni azarlarken aklımda farklı senaryolar dönüyordu taki siyak takım elbiseli adam içeri girene kadar

Bu muydu beni buradan kurtarıcak adam diye onu incelerken o ise sertliğinden ve heybetinden hiç ödün vermiyordu o gelince müdür beni çıkarttı bende koridorda bekliyordum bir süre sonra müdür beni güler yüzle odasına çağırdı

Siyah takım elbiseli adamın karşısına o otururken o bana nasıl bakıyorsa bende ona öyle bakıyordum adam müdüre aradığım çoçuk bu bunu istiyorum dedi müdürde hemen efendim karaca sen eşyalarını hazırla gidiyorsun buradan dedi adam eşyalarına gerek yok bir tek çocuk gelsin benimle dedi

Yetimhaneden çıkıp siyah bir arabaya bindik ve işte hayatım o günden sonra çok değişti bu benim hayatımın dönüm noktasıydı

Sabahın ilk saatlerinde uyanmış saçımı dağınık bir topuz yapıp balkona çıkmıştım sabah rüzgarına karşı bir sigara içiyordum bu gece çok yoğun bir gece olacaktı bundan emindim Elbisemi seçmiştim bile şimdiyse spor vaktiydi eşofmanları giyip malikanenin etrafında dönüyordum güne güzel ve yorucu bir sporla başlamıştım

Bir süre koştuktan sonra duş aldım ve temiz kıyafetler giydikten sonra hizmetlinin çağırmasıyla kahvaltıya indim babam en başta tabletiyle oturmuş kahvesini yufumluyordu yanında kardeşim andrà nın koltuğu boştu tahminimce dahaden güzellik uykusundan uyanamamıştı babamın sağ tarafında olan koltuğa oturdum babam kafasını kaldırıp

"günaydın, kızım"

"günaydın,baba"

"güne erken başlamış gibisin, seni camdan izledim"

"evet, pek uyku uyuyamıyorum malesef"

"doktora göründün mü, eğer gitmediysen Gabriele çağırırım"

"yok sağol baba ben hallediyorum"

"peki kızım sen bilirsin"

"bu akşamki davet için son rutüşları yapıyordum bende"

"baba, çeliği nereden tanıyorsun"

"haa çelik aile dostumuz bir çok alışveriş yaptık kendisiyle başarılı bir genç bence"

"anladım"

"neden sordun, ona güvenebilirim merak etme"

Dedi ve içeriye diablo girdi

"efendim araba hazır, isterseniz çıkabiliriz"

"geliyorum, diablo,benim şirkette küçük bir işim var kızım çok geç kalmam"

"tamam, baba sen merak etme"

Dedi ve babam çıktı ardından yemek yerken kardeşim andrà içeri girdi pembe peluş pijamasıyla bir prensese benziyordu

"günaydın, abla"

"günaydın, prenses"

"iyi uyudun mu?"

"evet, hemde prensesler gibi, sen?"

"eh işte idare eder"

"ay bu akşamki davet için çok heyecanlıyım ya, sen elbise seçtin mi?"

"seçtim, sen"

"bir hafta önceden seçtim hemde"

Demesiyle ikimizde gülmüştük gülüşümüzü bölen benim telefonumdu kaptan arıyordu

KATARİNA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin