~Beren'nın bakış açısı~
Alarm çalmadan on beş dakika önce uyandım. Belki bu sadece bir alışkanlıktır. Taner uyanır uyanmaz kahvaltısı dı ister, ben de her zaman alarmımdan önce uyanırdım. Kahvaltısı dı hazırlardım ona beni dövmezdi!.
Artık Taner burada olmadığına göre biraz daha uyuyabilirim ama iş görüşmesine gitmem gerekiyor du. Bu mülakatı geçmek benim için gerçekten önemli. Eğer işe alınmazsam, kim bilir, taner döndükten sonra Selim'i her an getirebilir di.
Ve ben bunu istemezdim!.
Tekrar olmaz! Asla
Banyodan çıktım direk makyaj masasına oturdum hafif makyaj yaptım, küpe taktım ve saçımı bağlayıp, siyah kot pantolon, bisiklet yaka badi giyindim üstüme de gri kumaş çeket giyerek mutfağa gittim kendime sandviç hazırladım. Kolumdaki saate baktığımda 8.30 geçiyordu mülakat görüşmesi tam 9'daydı elimdeki ile birlikte kapıya koştum çabucak ayakkabımı giyip evden çıktım.
Geç kalacağım korkusuyla çok hızlı koştum sonunda Metroya bindim hemen. Allah'tan yer vardı oturup sandviçimi yemeye başladım. ineceğim yere geldiğimde koşar adımlarla yürüyen merdivenler den çıktım ve çok şükür'ki oraya zamanında ulaşmıştım.
Bu bina baya büyük'tü!.
Kaya şirketinin gerçekten büyük olduğunu sanıyordum ama bu DR şirketi ondan çok daha büyüktü.
Güvenlikten geçip binanın içine girdiğimde ağzım açık kaldı resmen içerisi gerçekten şık ve biraz gösterişliydi, modern bir çalışma ortamı vardı.
Resepsiyona gittiğimde muhtemelen 40'lı yaşlarında bir kadın gör düm, yüzünde 'Gülümsemek istemiyorum ama başka seçeneğim yok' gülümsemesi yerleşmiş. Ben de ona gülümsedim.
"Günaydın. Ben Beren ışık, mülakat için buradayım." Kibarca dedim.
"Günaydın canım. CEO'nun kişisel asistanlık pozisyonu için iş. Değil mi?" Bir dosyadaki bazı kağıtları karıştırırken söyledi.
"Evet" diye kısaca cevap verdim.
"Sol taraftaki asansörlere gidin ve üst katın düğmesine basın. Tamam mı? İyi şanslar." Dedi ve işine geri döndü.
"Uhm, peki merdivenler ne tarafta çünkü asansör kullanmayı pek sevmiyorum da." Kadın da sordum.
"Eh, istersen yürüyen merdivenler de var. Ama baştaki üst kata ulaşmak için çok sayıda yürüyen merdiven kullanmak zorunda kalacaksın ve sonra da üst kata kadar merdivenleri kullanmak zorunda kalacaksın. Gidebilecek mısın?" Dedi ve ben de başımı salladım. "Peki o zaman sen sağ taraftan gideceksin orada yürüyen merdivenler var tamamı". Cevap verdi.
"Tamam teşekkür ederim." Dedim ve Gülümsedim ve sağa yöne doğru yürümeye başladım, gördüğüm yürüyen merdivenlere doğru ilerledim.
Gerçekten asansörde seyahat edemezdim. Bende şiddetli agorafobi veya diğer adıyla bilinen adıyla klostrofobi var.
Bu korku, Taner'in beni karanlık odalara kapatmasıyla başladı. başladıktan sonra ilerledi klostrofobi hastalığı ortaya çıkt.
Sonra sanki kendim üzerindeki kontrolümü kaybediyormuşum gibi hissetmeye başladım, nefes nefese kalıyorum ve terliyorum.
Lise de okuldayken kriz geçirmiştim hastanede doktorlar bana bunun anksiyete krizi olduğunu söylemişlerdi. bene çok korkmuştum aileme haber vereceklerini söylemişlerdi o zaman daha çok korkmuştum eğer abim bunu duysaydı beni öldürmekten! daha beter yapardı. Ben de hastaneden kaçmıştım korkudan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantı
Romance"Oraya gidemezsin! dedim sana konu burada kapandı" Bileğimi daha sıkı tutarken bağırdı. Bileğimi kurtarmaya çalıştım ama işe yaramadı. "Senin dediklerini yapmak zorunda değilim!" Bağırdım. "Lütfen , Allah aşkına, beni dinle! Bu senin için güvenli de...