Olivia'nın Anlatımı:
Lorenzo ile üşümeye başlayınca odama çıkmıştım.Draco yoktu.Olmasındı zaten.
Görmek istemiyorum sinir hastası!
Yatakta uzanmış telefona bakıyordum ama telefon bile can sıkıntımı almıyordu.Moralimi bozmuştu salak.
Eşyalarımı toplamamıştım.Akşam yemeğine çok kalmamıştı ayrıldığımızı söyleyecektim.Hem Draco için hem de kendim için en iyisi buydu.Odanın kapısı sessiz bir tınıyla açıldı.
Draco gelmişti.Hiç yüzüne bile bakmadım telefona bakmaya devam ettim.Umrumda değildi.Draco:Şey yemek hazırmış bizi çağırdılar.
Olivia:Tamam sen çık.
Draco:Bekliyorum beraber çıkalım.
Olivia:Seninle çıkmak isteseydim çıkardım.
Kapıyı geri kapattı.Bari bir kaç dakika durayım da havam bozulmasın.Zaman geçmesini istediğimde geçmiyordu.Niye herkeste aynı tepki var peki?Her neyse konumuz bu değil.Biraz daha bekledikten sonra yanlarına gittim.
Draco'nun olduğu yerin yanına ve karşısına oturmamak için Lorenzo'nun yanına oturdum.Yine tip tip bakıyordu.
Ama benim baktığımı görünce ellerini yüzünü daldırıp sabır çekti.Blaise:Bomba bir haberim var.Tom ve Astoria çıktıklarını kabul ediyorlar!
Pansy:Şaka yapıyorsun!
Blaise:Kendilerine sor yüzleri burda.
Astoria:Evet ama bunda abartılacak birşey yok.
Theo:Zaten biliyorduk ki kaç senedir.
Mattheo:Of bize niye kısmet çıkmıyor?
Lorenzo:Kısmetini kapatanlar vardır belki.
Mattheo:Sanmam.
Tom'un birşeyler olduğunu anladığını biliyordum sabahtan beri Draco ile bana bakıp bakıp duruyordu.Artık söylemenin vakti gelmişti.
Tom:Birşey mi oldu Oliv?
Olivia:Abi benim size söylemem gereken birşey var.
Tom:Söyle abicim.
Draco yine mi aynı konu bakışlarını bana atmaya devam ediyordu.Ama bir yandan üzülüyormuydu sanki?Her neyse banane.
Olivia:Burada bir yanlış anlaşılma falan olmasın.Biz karşılıklı bir şekilde anlaştık bu daha fazla yürümüyor böyle.Arkadaşlığınız falan bozulsun istemiyorum ama biz ayrılıyoruz.Yani ben en azından böyle olmasını istedim.
Lorenzo:Shit.
Draco gözlerini sıkıca kapattı ve daha sonra açtığında mavileri ilk beni buldu.
Daha sonra Lorenzo'yu.Yerinden ayaklandı bir anda ve Lorenzo'nun yüzüne öyle bir şiddetle yumruk geçirdi ki sanırım burnu kırılmıştı ben bile araya giremiyordum.Hepsi birden Draco'yu tutmak için ayaklanınca ben adım adım geriledim.Sonunda ayırdıklarında Lorenzo yine yerde burnu kan içinde yatıyordu.Draco:Hepsi senin yüzünden orospu çocuğu!Senin yüzünden ayrılıyor benden!
Tom:O ne demek?
Draco:Sen olmasaydın hiç böyle bir bokluk yaşanmayacaktı!Geberticem seni!Sen akıl verdin değil mi ayrıl diye?!
O yüzden bugün gülüşüp gülüşüp durdun!O yüzden verdin eldivenini!
Biliyordun kavga ettiğimizi!Draco ne Tom'u duyuyordu ne beni.
Pansy:Neyin kavgası bir sakin olun!
Olivia:Draco kes şunu!
Draco:Gel benimle!
Elimden tutup adeta uçarak odaya sürükledi ve kapıyı kilitledi.Tom arkadan gelmişti ve kapıya vuruyordu. Sanırım hepsi gelmişti çünkü hepsinin sesi geliyordu.Ama şuan ne Draco'nun ne benim umrumdaydı.Bir anda bavulundan on tane eldiven döktü yere.
Bağırarak konuşmaya başladığında bizi dinlediklerini anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WOUNDS
FanfictionDraco:Biraz aptalsın Riddle. Olivia:Aptallık değil sevgi. Aptallık değildi sevgiydi.O çok güzel seviyordu.. ☆☆☆