0.7

31 11 23
                                    

İlahi bakış açısı
Ertesi Gün;

Jisung, dün yaşadığı şoku atlatamadan Minho odadan çıkmış ve başka bir askerle karargahtan ayrılırsa karşı karşıya geleceği yaptırım belgesini göndermişti.

Haliyle Jisung'da ödemek zorunda olduğu tutarın sıfır sayısını göz önünde bulundurarak götünün üstüne oturmak zorunda kalmıştı.

Şuan ise beş kişiden oluşan grup, kuralları yok sayarak gecenin bir yarısı birlikte kaldıkları odalarında oturmuş yaşanan durumu tartışıyordu.

Ranzanın üst katının korkuluklarına bacaklarını ile tutunup geriye doğru sarkan mor saçlı oğlan oflayarak konuştu.

" Ayrılmak için tazminat ödemek nedir ya kafayı mı buluyorlar bunlar bizimle? "

Changbin mor saçlı oğlanın dediğine göz devirip konuşmuştu.

" Salaklık bizde ama verdikleri kağıda okumadan imza atıyoruz, hepimiz bide! Ulan bir kişi de mi aklını kullanıp okumaz kağıtları.. "

Hyunjin yattığı yerden kalkıp güldü ve Changbin'e hitaben dalga geçer gibi konuştu.

" Bize diyorsun ama sende okumamışsın kağıdı. "

" Oğlum sen beni ne yapıcan önüne koymuşlar kağıdı at diyor imza ne diye okumuyorsun!? "

Jeongin sessizliğini koruyarak Jisung'un yattığı yatağın ayak ucunda oturuyordu. Bu sırada Jisung yattığı yerden doğrulup sinirle konuştu.

" Olan oldu bir kere.. yaptık bir hata. "

Jeongin uzun süren sessizliğini Jisung'un konuşmasıyla bozarak ona döndü.

" Komutan senin peşinden gelip ne dedi Jisung Hyung? "

" Ne mi dedi? Hiç.. "

" Hiç mi? "

" Aynen, hiç. "

Jisung, aklına gelen görüntülerle sıcaklamıştı yüzünü yıkamak için hızla ayağa kalkıp ortak banyolarına doğru gitti.

Beş kişi hem aynı odada kalıyor hemde aynı banyoyu kullanıyordu. Odaları son derece genişti neyseki, odada iki ranza ve bir tek kişilik yatak bulunuyordu.

Bir ranzanın üst katında Felix altında Jeongin, diğer ranzanın ise üst katında Hyunjin altında Jisung yatıyordu. Tek kişilik yatak da haliyle Changbin'e kaldı, bu onun işine gelmişti gerçi..

Jisung banyonun kapısını ardından kapatıp aynanın karşısına ilerledi. Ciddi anlamda kırmızının her tonu yüzündeydi..

O musluğu açıp yüzüne su çarparken arkasından kapı açılıp kapandı, ama onun dikkatinin çeken şey kilit sesiydi.

Şaşkın bir şekilde kafasını kaldırıp arkasını dönünce kollarını göğsünde birleştirmiş ve kapıya yaslı duran bir adet Changbin ile karşılaşmayı beklemiyordu tabi.

" Dökül bakalım. "

" Ne? "

Changbin, birkaç adım atarak Jisung'un arkasındaki dolaba kalçasını yasladı. Ona dönen Jisung elleriyle lavabonun kenarına tutunmuştu.

" Komutan Minho diyorum.. ne dedi sana? Seni bu kadar utandıran şey ne? "

" Boşver Hyung, hem ben utanmadım niye utanayım!? "

Derin bir nefes alıp vermişti Changbin, Komutan ve Jisung'un arasında birşey geçtiğine emindi.

" Jisung.. yorma da söyle. "

ÖLÜM GEÇİDİ [MinSung] -BEKLEMEDE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin