ÖLÜM GEÇİDİ [MinSung] -BEKLEMEDE-

1.2

“Bu bölümden itibaren oy ve yorum sınırı vardır.
Okuyup oy vermeyenler resmen hak yiyor, biraz adaletli olun ve okuyorsanız boş bir şekilde geçmeyin.
Sınırı belirtmiyorum okuyan oy versin yeterli.”

İyi okumalar..

İlahi Bakış Açısı
Yemekten Sonra;

" Herkesin yemeği bitti sanırım? "

Chan'ın konuşması üzerine diğerleri olumlu anlamda başlarını sallamıştı.

Yarın yola çıkacaklardı, bu yüzden sanırım onları bekleyen sıkıcı bir konuşma bulunuyordu...

" Güzel. Bugün Yeonjun bizi bir yere götürecek ve oradan bize katılması için birilerini ayarlamaya çalışacağız. Sayımız az geliyor. "

" En başında söylemiştik bunu.. "

Chan, Jisung'un sözlerini görmezden gelerek konuşmasına devam etti.

" İki kişi bizimle geliyor, diğer üçü burada kalacak ve burayı koruyacak.
Anlaşıldı mı? "

" Evet..! "

Beşli hep bir ağızdan konuşmuştu. Bu sırada Minho ayağa kalkarak öksürdü.

" Jisung ve Hyunjin bizimle geliyor. "

" Ulan biz yine ne yaptık!? "

Hyunjin, yerinden kalkarken konuşmuştu. Böyle görevlerde hep ikisi öne atılıyordu nedense..?

" İkinizi başı boş bırakmak gibi bir düşüncem yok, 15 dakika sonra kapıda olun. "

Komutanlar ve Yeonjun mutfaktan çıkıp gitmişti. Kalanlar ise boş gözlerle birbirlerine bakıyordu.

" Sikerler böyle işi! Her boku biz yapacaksak siz niye burdasınız amına koyayım!? "

" Lan biz birşey mi diyoruz adamlar taktı size! "

Jisung'un ani çıkışına Changbin'de yükselmişti, o da burada oturmak istemiyordu sonuçta. Ama şartlar gereği..

" Hadi Jis, gidelim biz. Sizde dikkat edin, ölmeyin. "

Hyunjin, sonlara doğru gülmüştü. Gergin ortamlara gelemiyordu pek. Onun bu haline Felix'de kıkırdamış ve içi rahat olmasa da sessizce mırıldanmıştı.

" Sizde dikkatli olun.. "

Jeongin el sallamakla yetinmiş Changbin ise tepki vermemişti. İkili daha sonra mutfaktan çıkıp çıkış kapısının yanına ilerledi.

Kapının önünde onları bekleyen Komutan Minho ikiliye kısaca göz gezdirdi.

" Silahları kontrol edin, şarjörlerinizi doldurun. "

Birkaç dakika sonra herşey tamamdı, üçü de dışarı çıkarak Komutan Chan ve Yeonjun'un yanına ilerledi.

Yeonjun, bu çevreyi oldukça iyi bildiğinden öne geçip konuşmaya başladı.

" Kuzey yönünde ilerliyeceğiz, orada dindar bir kafile yaşıyor. Onlardan size yardım etmeleri için ricada
bulunucağız. "

" Ne kadar yürüyeceğiz peki? "

Jisung, merakla konuşmuştu. Sonuçta at değillerdi ya. Kuzeye ama ne kadar kuzeye!? Detaylar önemli..

" Yol biraz uzun maalesef, biz dış bölgedeyiz onlar iç. "

" Gidelim artık. "

Chan'ın uyarısından sonra, önden Yeonjun onun arkasından Komutanlar ve en arkadan Jisung ile Hyunjin ilerlemeye başladı.