ÖLÜM GEÇİDİ [MinSung] -BEKLEMEDE-

0.8

İlahi Bakış Açısı;

" O yanlızca benim için önemli biri değil Han! "

Chan ve Jisung ciddi anlamda tartışma seviyesindeydi. Bu sırada içeri giren Minho'yu o ikisi hariç herkes görmüştü.

" Öyle mi? Bende hayır diyorum! Benim için hiç kimse önemli değil anladınız mı!? "

Chan tam ağzını açmışken Jisung devam etti. İçini tamamen dökünceye kadar kimseye fırsat tanıyamazdı.

" Ben bencilin tekiyim anlıyorsun değil mi!? Kimseyi kurtarmak için o lanet operasyona gelmiyeceğim! "

Jisung resmen öfke patlaması yaşamıştı, önündeki adamın rütbesini bile yok sayacak şekilde bağırıyordu sadece.

" Han Jisung! "

Jisung, arkasından gelen öfkeli sesi elbette tanımıştı. Lee Minho..

Kafasını çevirip o tarafa döndüğünde Minho kapıyı kapatıp yanlarına gelmişti çoktan.

" Ne oluyor? "

Genç oğlan sert bir nefes verip önceki yerine ilerledi ve mırıldandı.

" Yok birşey..! "

Chan, Minho'nun gelmesine şaşırmamış gibi duruyordu. Ama hani gelmeyecekti bu adam?

" Kusura bakmayın arkadaşlar, geç
kaldım. "

" Biz geç kalsak ağzımıza sıçarsınız
ama.. "

" Anladım Hwang!? "

" Biz sizi beklemiyorduk aslında dedim.. "

Minho, ifadesizce ona bakarken bir anda yüzü ciddileşmişti. Boğazını temizledikten sonra tekrar konuştu.

" Bir yanlış anlaşılma oldu, önemi yok. "

" Siz öyle diyorsanız.. "

Jisung, alaylı bir ses tonuyla konuşmuştu. Herkes ona baksa da pek umrunda olmadı.

" Bir problem mi var Han? "

Jisung, derin bir nefes alıp verdi ve ardından kahkaha attı.

Minho'nun gözlerinin onun dudaklarına kaydığını fark edince bir anda ciddileşdi ve gözlerini ona dikti.

" Hayır elbette bir problem yok Bay Lee, ancak bizi biraz daha boş yere bekletirseniz olacak! "

" Öyle mi? ne problemi olacakmış
acaba? "

Minho'nun meydan okur gibi konuşması biraz can sıkıcıydı. Üstelik Jisung ona bu kadar kinliyken..

" Vaktimizi çalmayın artık, ne söyliyecekseniz söyleyin ve bitsin bu saçma konuşma. "

" Vaktin çok değerli galiba, Han Jisung? "

" Evet, çok. "

Jisung, konuyu kısa kesince Minho'da sesini çıkarmamıştı. Daha sonra elindeki dosyalara göz gezdirip konuşmaya başladı.

" Haftaya ilk göreviniz gerçekleşecek. Yasaklı bölgeye gideceksiniz ama endişelenmeyin.. "

" Sebep? "

Lafı bölünen komutan Minho'nun sinirleri gerilmeye başlamıştı, alnında olan belirgin damarlar bunu belli etmeye yetiyordu.

Tek kaşını kaldırıp Hyunjin'e döndüğünde siyah saçlı olan tekrar konuşmuştu.

" Neden endişe duymayalım? "

" Çünkü bizde sizinle geliceğiz. "

Jisung, duyduğu şeyle şaşırmıştı. Bütün görev boyunca birlikte olacaklardı yani..