"Kimsin sen?" diye sordu sert bir sesle.
"Seri katil." dedim buz gibi sesimle.
Dudakları alayla kıvrıldı. "Beni mi öldüreceksin?" Ölüme meydan okurcasına kollarını açtı. "Buyur öldür beni."
Şimdi değildi ama çok yakında olacaktı. Ateşinin peşinde ge...
Bu bölüm ikinci dönüm noktamız sayılır. Daha ortaya çıkacak çok şey var ama bu bölüm onlara zemin hazırlıyor diyebilirim.
Herkese güzel okumalar. Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Edgar Hoop - Gravitated (Fon Müziği)
Anathema - Flying
🔥
Sığ çukurdan çıkmaya benzemezdi derin uçurumlar. Çabalanırdı, uğraşılırdı. Belki çıkılır, belki en dipte kalınırdı. Neydi bu yanıltmaca ve neydi bu uğraşlar? Sonu yoktu, gelmezdi. Anlamlandırılamaz sorgulanırdı. Belki de ne dipte kalır ne de şaşkınlık üstüne şaşkınlık yaşardık ama yolumuz sonunda az da olsa bir şeylere çıkardı. Umarım öyle de olurdu yoksa... Yoksası ağza alınamayacak, düşünülemeyecek kadar çıkmazdı.
Şu an tam da kendime "Neden buradayım ve neden bunları yaşıyorum?" diyordum. Asla görmek istemediğim birini görmüş ve altından bir şeyler çıkmasından korkar olmuştum. Hani korkmazdım ben? Korkuyordum, zira korku en insana ait duyguydu. Nedenini sorgulasak, hiç istemesek ve zayıflık olarak görsek bile...
Endi ve Cenk bize doğru gelirken Koray bana daha sonra bunu konuşacağız, dercesine baktı. Ardından sanki hiç sinirli değilmiş gibi yanımıza gelen Cenk'e "Hoş geldin." dedi gülümseyerek.
Cenk samimiyetle "Hoş buldum." dedi ve bana bakarak ekledi. "Bu güzel hanımefendi kim?"
Koray elini belime koydu ve "Sevgilim Gizem." dedi. Bakışlarını bana döndürüp Cenk'i tanıttı. "Arkadaşım Cenk. Kendisi gazeteci."
Gülümseyerek "Öyle mi?" deyip sanki aşırı memnun olmuş gibi "Tanıştığıma memnun oldum." dedim.
Elimi sıkıp "O günden sonra ikinci kez ben de." dedi.
Koray kaşlarını çatıp "Siz tanışıyor musunuz?" diye sordu.
"Nax Taberna'da tanışmıştık kendisiyle." dedim gülümsemeye çalışarak. "Her ne kadar güzel bir tanışma olmasa da."
"Evet." dedi gülümseyerek. Ardından imayla "Malum o gün olay patlak vermişti. Tatsız bir gündü." dedi.
İmasını hiç anlamamış gibi yapıp güldüm ve "Evet." dedim. Ardından "Yeniden tanışmak bugüne nasipmiş." diye ekledim.
Gülümseyerek "Aynen." dedi ve hafif çatık kaşlarıyla "O gün Nur diye tanıttırmıştın kendini. İki ismin var sanırım." dedi.
"Evet evet." dedim başımı sallayarak. "İkinci ismim Nur." Ardından Endi'nin burada ne işi olduğunu anlayabilmek için "Sevgilin sanırım." dedim. Adım kadar emindim ki Endi'yle Cenk sevgili değillerdi, bizim gibi sevgili rolü kesiyorlardı. Zaten Endi'nin böyle biriyle sevgili olma olasılığı çok, çok düşüktü. Cenk'in acaba gerçekten sevgilisi olsaydı o gece bana asılır mıydı diye düşünmeden edemedim. Karaktersiz biriyse elbette yapardı ama karakterli biri olmasını umuyordum. Zira eğer öyle değilse Endi zor durumda kalabilirdi, gerçekten sevgilisi olmasa bile.
