0.5

35 13 0
                                    

Yüksek Sadakat-Belki Üstümüzden Bir kuş Geçer
Majeste-Aşk Dediğin
maNga-Cevapsız sorular

♡♡♡♡♡

Evet bayım kuşları severim ve
siz benim gökyüzümsünüz

~CEMAL SÜREYA

🤍

Duyduğum tıkırtı sesi ile açtım gözlerimi.
Gizay odamdaydı.
Hafifçe doğruldum.
"Gizay,ne işin var senin burada?"diye sordum.
Gitmemişmiydi acaba,kıyafetleri dün giydikleri ile aynıydı.
Yavaşça arkasına döndü.
"Ben bir komtanım Ahu,işimin başına dönmeliyim."dedi.
"Bende geleyim."diyerek kalkmaya yeltendim.
"Hayır sen yatıyorsun Ahu,bu bir emirdir."diyerek yatmaya zorladı beni.
"Peki,tamam ama neden benim odamdasınız?"diye sordum merakla.
"Çok soru soruyorsun Ahu."dedi.
"Ayrıca kalkmıyorsun,yat dinlen."diye de ekledikten sonra çıktı odamdan.

Bir asker gelmişti ve bana yemek vermişti.Gizay yollamıştı kahvaltıyı.
Yemeğimi yedikten sonra ilacımı içtim.
Anlaşılan takip edecekti.
İlacı içtikten sonra üzerime bir ağırlık çöktü ve gözlerimi kapattım.

Saat beş olmuştu.Yatakta biraz gerindim.

Akşam bana şarkı söylemişti ve dürüst olmak gerekirse sesi çok güzeldi.
Ve seneler sonra ilk kez kabus görmeden uyumuştum.
Kabus görmeden uyumak beni dinlendirmişti.
Gizay beni uyarmıştı dinlenmem konusunda ama
daha fazla dayanamadım ve yataktan kalktım.
Uykumu iyi almıştım ve yatmak istemiyordum.

Askeriyenin yeşil tişörtünü ve pantolonunu aldım elime.
Temiz iç çamaşırları ve temiz havluyu da aldıktan sonra odamdan çıktım.
Duş kısmında kimse yoktu.
Karnıma dikkat ederek saçlarımı yıkadım.
Bacaklarımı ve kollarımı da yıkadım.
Bir an önce iyileşmem gerekiyordu.

İç çamaşırlarımı ve formamı da giyindikten sonra havlu ile saçlarımı kuruladım.
Sıkı bir at kuyruğu yaptım.
Postallarımı da giydikten sonra kirli kıyafetlerimi odama bıraktım.

Parkur alanına yavaşça ilerledim.
Gölge timini gördüm ve yanlarına adımladım.
Kronometre Barlas'ın elindeydi.
"Başla"demesiyle birlikte Gizay başladı.

400m koşu ile başladı.Büyük bir hızla ilerlerken İrlanda masasına geldi.Hızlı bir şekile koştu ve sıçradı.Dirseğini duvarın üzerine koydu,vücudunu yukarıya çekti,sol  bacağını duvarın üzerine attı  duvarın üstüne çıktıktan sonra beklemeden aşağıya atladı.Biraz daha koştuktan sonra pentatlon vardı.
200 metre kadar yapılan havuzdan geçecekti.
Koşması kadar yüzüşü de hızlıydı.
Havuzdan çıktığı gibi koşmaya devam etti.
Sırada İtalyan çukuru vardı.
İki buçuk metre derinliğindeki çukura atladı ve atladığı gibi anında çıktı.
Eğer atladığında dursaydı geri çıkamazdı.
Son sürat bize doğru koşmaya başladı.
Atlama demirlerinden de atladıktan sonra koşup kırmızı daire de durdu.

Merakla Barlasa baktım.
Ne kadar sürede bitirmişti acaba.

"17 saniye."diye bağırdı Barlas.
Gizay başını salladı.
Güzel bir sonuçtu.
Bende yapmak istiyordum.
Seviyordum parkuru.
Başlama yerine geçtim.
"Barlas,bende yapacağım."dedim.
Gizay beni gördü.
Kaşlarını çattı.
"Hayır,sen yapmayacaksın.Sen daha yeni çıktın hastaneden.Doğru odana."diyerek kızdı bana.
"Ama komtanım ben kendimi iyi hissediyorum."dedim.
"Bana itiraz mı ediyorsun asker."dedi tek kaşını kaldırarak.

Of!

"Hayır komtanım."dedim.
"O zaman parkurdan çık."dedi.
Parkur yapamasam bile odama tıkılmak istemiyordum.En azından dışarıda oturabilirdim.
"Bir şey sorabilir miyim komtanım?"diye sordum.
"Söyle asker."dedi.
"Parkura katılmasam ama bahçede otursam olur mu?"diye sordum.
Biraz düşündü.
"Peki,tamam ama kendini yormak yok.Anlaşıldı mı."dedi.Kesinlikle bu bir emirdi.
Gülümsedim.
"Anlaşıldı komtanım."dedim ve parkur alanından çıktım.
Ön bahçede banklar vardı.
İnsanlardan uzak,boş bir banka oturdum.
Koca bir ağacın altındaydı oturduğum bank.

Son AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin