0.8

7 1 0
                                    

          

Kemal Soydere - Duvarlarım

  Atilla Yılmaz- Gündoğdu Marşı

......

Bir bak tarihe, Türk'e baş kaldıranların sonu ne olmuş!                                                                                                                                                                                                            ~Bilge Kağan

     

"İyi misin? "diye sordu Gizay. Konuşmayı unutmuştum sanırım, bu yüzden başımı sallamakla yetindim. Gizay belimi tutmayı bırakmadı hatta daha çok kendine çekti ve yataktan kalktı. Yataktan kalktıktan sonra gözlerime baktı. Tek yapabildiğim şey gözlerimi kaçırmak oldu. Onu görünce dilim tutuluyor, tüm kelimeler kifayetsiz kalıyordu.

Belimi yavaşça bıraktı ve uzaklaştı benden.
Birbirimizden uzaklaştığımız anda ikimizde derin bir nefes verdik.

Kapı çaldı ve içeriye Çağan girdi.
Bu kez ciddi görünüyordu ve onu ilk defa bu kadar ciddi görüyordum.
"Sevkiyat için iki saat sonra Arhan Topan'ın yanına gidilecekmiş. Musa piçi de diyor ki son kontroller yapılsın yola çıkalım. Bir bit yeniği var burada, eminim." dedi Çağan.

Hızlıca kalktık. Yan odadan çıkan Afra üzerini değiştirmiş bana da kıyafet uzatmıştı .Bende hızlıca üzerimi giyinmiştim. Uyuşturucu ve silahların sayımı yapılmıştı. Sayım işi bitince Afra bizimkilere bildirmişti.

İki araçla birlikte yola koyulmuştuk.
İki saat süren yolculuğun ardından kocaman bir depoya gelmiştik.
Binadan gelen adamlar hızla aracı boşaltmıştı. Bizde Musa'nın peşine takılıp içeriye girmiştik.
Takım elbise giymiş, siyah saçlarını at kuyruğu yapmış oldukça bakımlı bir adam vardı karşımızda .En az bizimkiler kadar yapılı ve iyi görünüyordu .Tek dikkat çeken yanıysa sağ gözündeki siyah göz bandıydı.

"Topladınız mı her şeyi?"diye sordu Musa'ya bakarak. Türkçesi de çok iyiydi.
"Hallettik." dedi.
Eş zamanlı olarak Çağan ,Pamir ve Gizay'ın ensesine silah dayanmıştı.
"Sıra bunlarda." dedi Arhan.
Donup kalmıştım.
Anlaşılma ihtimalimiz yoktu .Adamların çoğu gitmişti ve birkaç kişi eksikti sadece, üstelik gitmesi gereken mallar da tam gitmişti. Nasıl yakalanırdık.
Musa da şaşırmıştı.
Gizay öfkeyle bakıyordu Arhan'a.

"Canım arkadaşım, özledin mi beni?" diye sordu Arhan.
"Çok özledim Ziya." diye yanıtladı Gizay.
Ziya mı ,ne oluyordu burada.
"Demek aptal olmaya devam ediyorsun? "diye sordu bu kez Arhan yada Ziya.
Gizay "Aptal olan ben değilim Ziya, dön de bir bak ne yaptığına. "diyerek etrafımızdaki malları gösterdi.
Arhan hiçbir cevap vermedi.
Üçünü de dizlerinin üzerine çöktürmeye çalıştılar ancak Gizay'a diz çöktüremediler.
"Bırakın." dedi Arhan ve adamlar geri adımladı.
"Bırakın çünkü zamanı gelince kendisi diz çökecek." diyerek de devam etti.

Gizay ile bu adamın ne bağlantısı vardı bilmiyordum.
Afra ve ben henüz yakalanmamıştık bu bizim için avantaj olabilirdi.

...

Bizi Afra ile bir odaya götürmüşlerdi.
Bu lanet olası yerde ne işler dönüyordu bilmiyordum ama buradan acilen çıkmamız gerekiyordu.

Kulaklığa dokundum.
"Barlas beni duyuyor musun?" diye sordum.
"Ohh çok şükür. Neredesiniz neler oluyor?" diye sordu.
"Neredeyiz tam olarak bilemiyorum bizi bulmanız lazım. Afra ve beni çıkarmalısınız Barlas. Diğerleri yakalandı..." Derin bir nefes aldım.
"Barlas Gizay'ı da diğerlerini de kurtarmalıyız. Arhan mı Ziya mı ne boksa salak saçma şeyler dönüyor burada."
"Hay sikeyim." dediğini duydum daha sonra devam etti." Ben konumunuzu buluyorum komutanım, asla açık etmeyin kendinizi."
Derin bir nefes daha aldım Barlas da tanıyordu o adamı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin