Böylece günler geçti ve Hope'un doğum günü geldi.
Josie gerçekten mükemmel olmasını istiyordu. Hope'un bir süredir iyi doğum günleri geçirmediğini düşündü ve bu yüzden her dileğini yerine getirmeye çalıştı.
Şekilli sayı pastası istemişti. Karaoke istemişti ve ikisine de sahip olacaktı.
Josie onu şımartmayı planlıyordu ve aklında başka sürprizler vardı.
Bütün gününü parti için hazırlamakla geçirdi. Partilerden nefret etmekten gerçekten bir parti düzenlemeye yardım etmeye başladığına inanamıyordu. Muhtemelen aşk insana her şey yaptırır.-Lizzie ne düşünüyorsun?-
Josie, güzel bir kıyafet bulmak için Lizzie ile alışveriş yapıyordu ve aynada kendine bakıyordu. Bu yüzden bundan nefret ediyordu. Alışveriş çok stresliydi.
-Çok uzun. Diğerini dene.
-Çok uzun mu? Külotla yürümemi mi istiyorsun?
-Bilmiyorum ama bunu takdir edecek birini tanıyorum.- Josie hayal kırıklığı içinde inledi ve soyunma odasına üstünü değiştirmeye gitti.
- Biliyor musun dükkanın bu tarafında olacağımı ve senin orada olacağını hiç düşünmezdim. Sanırım işler değişti.
-İstediğim için değil mecbur olduğum için buradayım. Hala her kısmından nefret ediyorum.
-Yine de kız arkadaşının partisinde güzel görünmek için alışveriş yapıyorsun. Şimdi düşündüm de, beni asla alışverişe götürmek istemezdin. Neden burada sana yardım ediyorum?
-Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın ve beni seviyorsun. Ayrıca Penelope Avrupa'da olduğu ve kardeşimin bir seçenek dahi olmadığı için.-
-Sadece beni kullanıyorsun. Bu arada, ne zaman geri dönecek?
-Birkaç gün içinde. Annesiyle bağ kurma zamanının işe yaradığını söyledi.-
- Peki ya geri döndüğünde? Hope'a karşı en azından nazik davranacağını mı sanıyorsun?
-Bilmiyorum. Henüz onunla bu konuyu konuşmadım.
-Umarım hepimiz aynı odada olduğumuzda birbirlerini öldürmezler.-
Josie içini çekti ve aynada kendine son bir kez baktı. -Elbiselerden nefret ediyorum.-
Sonunda Josie siyah kısa bir etek ve yakasında küçük elmas çiçekli ekose bir bluz giymeye karar verdi. Elbiselere gerçekten dayanamıyordu.
Daha sonra Hope'un hediyesini almaya gitti ve bu işin sadece bir kısmıydı. Josie, Hope'un tepkisini görmek için sabırsızlandığı için hem heyecanlı hem de gergin hissediyordu.
Hope'un evine vardığında zaten çok sayıda insan vardı. Ama yine de her zamankinden daha az. Hope bu sefer işleri daha samimi tutmaya çalıştı.
Josie'nin kapıda durduğunu fark ettiğinde yüzü aydınlandı. Ona doğru koşup kollarını boynuna doladı ve dudaklarına masum bir öpücük verdi.-Merhaba. Pastaya dikkat et.- Josie ona gülümsedi.
-Mutfağa götüreceğim.-
Bu sırada Lizzie, Josie'yi de yanında sürükleyerek Sebastian'a koştu.
-Selam, Sebastian.- Lizzie ona gülümsedi.
-Selam, Lizzie, seni arıyordum.-
-Gerçekten mi? Hope'un doğum günü kızı olduğunu sanıyordum. Sanırım her şeyi yanlış anladık.-
Aniden Hope yeniden ortaya çıkıp Josie'yi arkadan kucakladı.
-Dikkatli ol Lizzie. Sebastian'a on ikinci yaş gününün fotoğraflarını göstermeyi düşünebilirim.-
-Hâlâ sende mi?!-
-Elbette.-
-Görebilir miyim?- dedi Josie heyecanla.
-HAYIR.- Hepsi Lizzie'ye keyifli bir gülümsemeyle baktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşktan kaçmak 'Mümkün mü?' - Hosie (GirlxGirl)
General FictionHope zorba ve herkese kaba davranan biri. Josie arkadaşına kötü laflar söyleyen Hope'a karşı dayanamaz ve ağzına geleni sıralar böylece farkına varmadan Hope'un dikkatini üstüne çeker.