Ciğerimi Deliveren Aşk | Sebastian Szymanski✓

Bölüm iki

Nevra Sezer...

İki sene önce...

"Aynı kulüpte olsak çok güzel olmaz mı? Ben fizyoterapist sen futbolcu!"  Omzuna yattığım Sebastian güldü, omzuma kolunu daha sıkı sardı "Çok güzel olur bir tanem," dedikten sonra kaşları çatıldı "Biraz kıskanabilirim tabii." dediğinde kıkırdadım.

"Biraz mı sadece?" dediğimde elini kaldırıp işaret parmağı ve baş parmağını birbirine yaklaştırdı "Biraz." gülüp elini öptüm, "O zaman kesinlikle aynı kulüpte olmalıyız. Kıskanç Sebastian Szymanski dünyanın en tatlı varlığı oluyor çünkü!"

Karnımdaki tikime dokunduğunda gülerek ellerinden kaçtım, "Dünyanın en güzel varlığıysa Nevra Sezer."

Şimdi...

Nevra: Hâlâ dünyanın en güzel varlığı mıyım?

Sebastian: Ne?

Nevra: İki sene önce dünyanın en güzel varlığı olduğumu söylemiştin ya hani hâlâ öyle miyim?

Sebastian: Öylesin.

Sebastian: Ama artık benim dünyamın en güzel varlığı değilsin.

Sebastian: Yalan söyledim./

Nevra yazıyor...

Nevra çevrimiçi...

Nevra: Yeniden senin dünyanın en güzel varlığı olacağım Sebastian Szymanski.

Sebastian: Güldürdü.

Kafamı kaldırdığımda uzaktan gülüşüne baktım, kırık bir gülüştü.

Kırık bir gülüşün bile bu kadar güzel olması...

Nevra: Gördüm, çok güzel güldün.

Sebastian: Beni mi izliyorsun sen? İşini yapsana.

Nevra: Gönül işimi yapıyorum.

Sebastian: İşine dön Nevra. 

Sebastian: Beni izlemeyi kes, yoksa işinden ederim seni.

Nevra: Yapamazsın, yapmazsın.

Nevra: İkimizin hayali buydu, aynı kulüpte çalışmak. Bunu bizden almazsın Sebastian.

Sebastian yazıyor...

Sebastian çevrimiçi...

Sebastian: İşine dön.

Nevra: :) 

Nevra: Tamam patron 🫡

görüldü.

Gülerek telefonu elimden bırakacakken gelen mesajla durdum. Mesaj Sebastian'dan değildi.

Bilinmeyen numara: Sana Sebastian'dan uzak durmanı söylemiştim.

Bilinmeyen numara: Kurallara uymadın Nevra, bundan sonra olacaklardan sorumlu değilim.

Derince yutkunup, kulüpten arkadaşlarıyla gülerek çıkan Sebastian'a baktım. Yumruğumu sıkarken Sebastianla göz göze geldik.

Özlemle, korkuyla baktım ona, o ise kaşlarını çatarak baktı. Fark etmişti bendeki korkuyu biliyorum.