Bölüm sekiz

736 61 17
                                    

oy verip, yorum yapmayı unutmayın lütfen 🥺

💘

Şokla karşımda olan manzaraya bakıyordum, Sebastian hıncını alamamış gibi bir yumruk daha attı ardından bir yumruk daha...

Pawel'in yüzü kanlar içinde kalırken midem bulandı, gözüm kararır gibi oldu.

Kan tutardı beni.

Gözlerimi ondan çekip Sebastian'a verdim dikkatimi, "Sebastian, dur lütfen." diyerek koluna girip uzaklaştırmaya çalıştım ilk denememde tepki alamasam da ikinci denememde bırakmıştı.

"Siktir git buradan, bir daha seni Nevra'nın etrafında görmeyeceğim!" 

Pawel'i yakasından tutuğu gibi yere fırlattı Pawel arkasındaki merdiven demirine yaslanırken bakışlarımı ondan çekip sinirli olan Sebastian'a diktiğimde, bana bir bakış atıp açık olan evimin kapısından içeri girdi arkasında öylece durmayı kesip ben de onunla beraber girdim, kapıyı kapattım.

"Demek benden bu şerefsizin tehditti yüzünden ayrıldın Nevra?!" diye bağıran Sebastian'la geriye doğru bir adım atıp kapıya yaslandım. "Korktum." dediğimde sinirle gülüp baş ve işaret parmaklarıyla gözlerini ovuşturdu.

"Yetmiyor, sakinleşemiyorum." dediğinde yutkundum.

Ellerinin üzerinde fark ettiğim yaralarla ona doğru ilerledim büyük ihtimalle Pawel'i yumruklarken olmuştu.

"Ellerin," diyerek tutmak için uzandığımda kendini geri çekti.

"Sana karşı hâlâ kızgın ve kırgınım Nevra."

"Ama Sebastian, ben sana zarar gelmesin diye ayrıldım senden. Senin içind-" 

"Benim için benden ayrılmaman gerekiyordu Nevra, senden sonra ne kadar kötü oldum biliyor musun? Futbol hayatım bitmedi belki ama hayatım ellerimin arasından akıp gitti. Söylesene daha mı iyi oldu?"

Hayatım, beni hayatı yapmıştı.

Ve ben ondan ayrılarak çok büyük bir kötülük yapmıştım hem ona hem kendime.

Bir şansla ellerine tekrar uzandım, gözlerim yaşarırken mırıldandım "Lütfen saralım elini." dediğimde derin bir soluk verip kahverengi gözlerime baktı derin bir şekilde.

Ardından kafasını sallayıp onayladı beni ve bildiği salona doğru ilerledi.

Hızla banyoya gidip gerekli malzemeleri alıp yanına doğru ilerledim, usulca yanına oturup elini alıp dizime doğru koyduğumda "Kan tutuyor seni ver bana ben temizlerim." dedi daha ılımlı bir tonda.

Her şekilde ilk beni düşünmesi kalbimi sıcacık ediyordu.

"İyiyim, ben yapmak istiyorum." dediğimde derin bir soluk bıraktı "İnatçı." diye mırıldandığında gülümsedim burukça.

Gözlerim hâlâ yaşlıyken elini temizleyip, sardım güzelce. Yanağımda diğer elini hissettiğimde durdum.

"Ağlama daha fazla," diyerek göz yaşlarımı sildi, "Senin göz yaşların daha çok canımı yakıyor." dediğinde eline doğru sindim.

"Bizden vazgeçmek istememiştim."

"Ama vazgeçtin."

"Mecbur kaldım, sen iyi ol diye."

"Sen gidince ben hiç iyi olamadım."

"Özür dilerim."

"Dileme, geçmiyor."

"Geçirmeme izin ver." dedim durdu gözlerime baktı bir şey diyecek gibi olduğunda çalan zille ayağa kalktım.

Ardımdan o da kalktı benden önce kapıya doğru ilerledi, "Yine Pawel'se bu sefer elimden kurtulamaz." dediğinde "Sebastian, dur." dememe kalmadan çoktan kapıyı açmıştı.

Karşımda gördüğüm polis ekibi ve arkalarında duran yüzü dağılmış Pawel'le dumura uğradım.

"İşte bu polis bey, bana saldıran kişi bu." diye yamuk Türkçesiyle konuşan Pawel'le polis memuru Sebastian'a doğru ilerleyip, "Bizimle merkeze gelmeniz gerekiyor, hakkınızda darp şikayeti var." dedi.

Ciğerimi Deliveren Aşk | Sebastian Szymanski✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin