Bölüm dokuz

788 62 7
                                    

Sebastian'ı alıp götürdüklerinde hemen menajerini aradım. Menajeri, avukatla beraber karakola geleceklerini söyleyip kapatmıştı.

Karakol koridorunda öylece duvara yaslanmış duruyordum.

Önümde bir ayakkabı belirdiğinde koyu kahverengi saç tutamlarımı geriye atıp kafamı kaldırdım. Pawel'in sırıtan yüzüyle karşılaştığımda sinirle derin bir soluk verdim.

"Ne istiyorsun?"

"Sebastian'ın mutsuz olmasını."

"Pawel, bak tamam ondan uzak duracağım. Şikayetini geri al." diyerek yalan söyledim.

Tabii ki de uzak durmayacaktım.

"Beni kandırma, güzel Nevra. Ondan uzak durmayacağını ikimizde iyi biliyoruz."

"Ne yapmamı istiyorsun?"

Omzunu silkip dudak büzdü, "Senin bir şey yapmana gerek kalmadı." dediğinde sinirle bir soluk verdim.

O sıra Sebastian'ın avukatı ve menajeri gelip Sebastian'ın olduğu odayı sorup ilerlediler.

Arkalarından baktım, Pawel'e geri döndüm az ötede avukatıyla konuşuyordu. "Pawel, lütfen şikayetini geri al." dediğimde güldü, "Boşuna dil dökme Nevra, birazdan bütün magazini buraya yığacağım Sebastian sonunda istediğim sona yaklaşıyor." dediğinde yumruklarımı sıktım.

İçeriden Sebastian'ın menajeri çıktı elindeki telefona bir göz atıp Pawel'e doğru ilerledi, "Sizinle bir beş dakika görüşebilir miyiz?" dediğinde Pawel omuz silkerek kabul etti biraz ileride durup konuştular.

Kaşlarım çatık olan biteni izliyordum. Menajeri, Pawel'e telefondan bir şeyler gösterdiğinde Pawel sinirle menajerin üzerine doğru ilerdi menajeri sırıtarak etrafı gösterdiğinde Pawel geri adım atıp siyah saçlarını karıştırdı.

Pawel bir süre durup, başını olumlu anlamda salladığında menajer gülümseyerek olduğumuz tarafa doğru ilerleyip önümde durdu.

"Endişe etmeyin Nevra hanım, birazdan buradan çıkıyoruz ve hiç bir şekilde magazinin bu olaydan haberi olmayacak." 

"Nasıl, Pawe-" sözümü gülümseyerek kesti, "Sebastian size durumu açıklar izninizle." diyerek yanımdan ayrılıp odaya girdi.

Yaklaşık yarım saat sonra Sebastian odadan gülerek çıktığında koşarak boynuna atladım. 

"Çok şükür, çok şükür..." diye sayıklarken Sebastian, bir kolunu belime sardı, daha sıkı sarıldım bu adımıyla.

"Rahat ol, bir sorun yok." dediğinde geri çekilip gülümsedim "Nasıl oldu bu?" dediğimde etrafa bakıp "Sonra konuşalım, gel seni eve bırakayım." dediğinde kabul ettim.

Koluna girdiğimde elime bir bakış atsa da ses etmeden yürüdü.

///////

Nevra: Hâlâ nasıl çıktığını söylemedin?

Sebastian: Sen hâlâ o konuda mısın?

Nevra: Evet.

Sebastian: Pawel'in şirketteki bir açığını yakaladım, bunu babasının ve Polanya'nın duyması onun bittimi demek.

Sebastian:  Bunu söyleyince, insanca yola gelip şikayetini geri çekti.

Nevra:  Harika.

Sebastian: Pawel bir daha sana yaklaştığında bana söylüyorsun Nevra.

Nevra: Tamam hayatım söylerim.

Sebastian: Hayatım.../

Sebastian: Bunu özlemişim.

Sebastian: Hass, gönderdim/

Nevra: Neyi özledin :)

Nevra: Sana hayatım dememi mi?

Sebastian yazıyor...

Sebastian çevrimiçi...

Nevra: Anladım.

Nevra: Ah pardon, anladım hayatım diyecektim.

Sebastian: Nevra.

Nevra: Tamam ya affetmedin beni daha biliyorum.

Nevra: Ama özür dilerim Sebastian.

Nevra: Bunu isteyerek yapmadığımı biliyorsun.

Nevra: Mecburdum, lütfen affet beni.

Nevra: Süründürceksen de yan yanayken süründür, böyle uzak durarak yapma.

Nevra: Yeniden papatya adamım ol.

Nevra: Yeniden güzelin, sevgilin, her şeyin olayım.

Sebastian: Zaten öylesin.

Sebastian: Ayrı olsak da her şeyim sensin.

Nevra: Yine gönderdin :)

Sebastian: Bu sefer bilerek attım.

Nevra: Yaa Sebastian...

Nevra: Ben senden ayrı kalarak dersimi aldım, ne olur affet beni.

Sebastian: Bu kadar kolay değil Nevra.

Nevra: Ne yapmam gerekiyorsa yaparım.

Sebastian: Bir daha sana nasıl güveneceğim Nevra?

Sebastian: Bir zorluk gördüğünde veya biri seni tehdit ettiğinde bana söylemek yerine ya yine benden ayrılırsan?

Nevra: HAYIR.

Nevra: Söz veriyorum Sebastian, bundan sonra böyle bir hata yapmayacağım.

Nevra: İzin ver bana.

Nevra: İzin ver bana yaptığım kırıkları toparlayayım.

Nevra: İzin ver tekrardan güvenini kazanayım.

Sebastian çevrimiçi...

Sebastian yazıyor...

Sebastian: Tamam.

Sebastian: Veriyorum izni.

Sebastian: Nasıl ciğerimi deliveren aşka izin vermem ki...



Ciğerimi Deliveren Aşk | Sebastian Szymanski✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin