5- Gece

2.7K 247 35
                                    

ais.ediz kişisi size bir mesaj göndermek istiyor (02.10)

Gecenin ikisinde telefonuma gelen mükemmel(!) bildirimle uyanmıştım. Mesaj isteğini de uykulu kafayla düşünmeden kabul ettim.

ais.ediz: Uyudun mu Mertçik?

mert.aksy: Evet

ais.ediz: Tamam iyi geceler

mert.aksy: Ne oldu?

ais.ediz: Bir şey olmadı

ais.ediz: Sadece seni merak ettim

mert.aksy: Merak edeceğin bir şey yok. İyiyim ben

ais.ediz: Sabah bir garip davranınca dedim yanlış mı yaptım acaba

mert.aksy: Yok anın heyecanıyla bir afalladım o kadar

ais.ediz: Heyecanlandın demek :)))

mert.aksy: Kimin dibine o kadar girsen heyecanlanır

ais.ediz: Doğru bu yüzle herkesi heyecanlandırırım ben

mert.aksy: Bu ego ağırlık yapmıyor mu?

ais.ediz: Ağırlık yapan başka şeyler olduğundan egom yanında hiç kalıyor ;)

mert.aksy: Nasıl ağırlık yapabilir amk 30 cm mi bu

ais.ediz: Evet abisi alabilicen mi

mert.aksy: Sen onu çevir kendine sok bence

ais.ediz: Denerim

Dudaklarımın kenarı kıvrılırken başımı sabır diler gibi salladım. Şimdi yanımda olmadığı için dediklerine rahatça gülebiliyordum.

mert.aksy: Başka diyeceğin bir şey yoksa uyicam ben

ais.ediz: Dur

ais.ediz: Telefon numarını atsana

mert.aksy: Niye?

ais.ediz: Canım arkadaşım lazım olur diye diyorum

ais.ediz: Arkadaş dememe çok takılma

mert.aksy: Bilemedim ama

ais.ediz: Tamam verme

ais.ediz Çevrimdışı..

Ediz'in cevabı afallamamı sağlamıştı. Sadece biraz onunla uğraşıp verecektim, ne kadar çabuk verme demişti.

Suratım asılırken telefonumu bıraktım. Mutfağa gidip bir bardak su doldurdum. Tekrardan odaya döndüğümde ışığı yanan telefonuma kaşlarımı çatarak yaklaştım ve elime aldım.

0534...

Yabancı bir numarayla kaşlarım daha da çatılırken aklıma Ediz olabilme ihtimali gelince nefesim hızlandı. Elimdeki bardağı komodinin üzerine bırakıp yatağa oturdum.

Telefonu açtım. Birkaç saniye karşıdan gelecek sesi bekledim. Bir şey demediğinde "Alo..." dedim.

"Her gece seni izliyorum..." dedi kalın, yabancı bir erkek sesi.

Kaşlarım çatıldı. "Anlamadım?"

"Seni görüyorum, her saniye izliyorum seni. Aklımdan çıkmıyorsun."

Duraksadım.

"Kimsin lan sen?" Dediğimde kısık ama rahatsız edici şekilde güldü.

"Sahibin, yatağıma bağlayacağım seni. Benim olacaksın..."

Ayağa kalktım refleksle.

"Ne diyorsun lan orospu çocuğu?!" Birkaç saniye sessizlik oldu.

"Ediz sen misin?"

Tekrarlanan birkaç saniyelik sessizliğin ardından Ediz piçinin gülme sesleri gelince oflayıp yatağa oturdum.

"Geri zekalı..."

"Kıyamam, sen korktun mu?" Dedi çocukla konuşur gibi.

"Aynen, çok korktum." Dedim yorganı kaldırıp altına girerkem.

"Yatağa bağlayıp başka şeyler yapalım diyecektim de minnoş kalbin dayanmaz diye sustum." Dediğinde gözlerimi devirdim.

"İşsizsin Ediz." Dedim bir elimi başımın altına koyup. Esnedim bir kere. "Niye uyumadın bu saate kadar?"

"Uyku tutmadı." Dedi, arkadan yorganın hışırtıları geliyordu.

"Hep bu saatlerde mi uyuyorsun?" Diye sordum telefonu yastığın üstüne bırakıp.

"Çoğu zaman daha geç uyuyorum."

"Derste de hiç uyuduğunu görmüyorum, nasıl dayanıyorsun?"

"Okuldan gelince uyuyorum çoğunlukla." Derin bir nefes verdi. "Ortaokuldan beri böyle." Onu vampire benzetmemi sağlayan göz altı kızarıklıkları bu yüzden oluyordu demek ki.

"E bütün günün gidiyordur senin. Okulda uyu, zaten derste dinlemiyorsun." Dedim gözlerim bir kapanıp bir açılırken.

"Derste gizlice beni dikizliyorsun değil mi?" Görmesem bile sırıttığına emindim.

"Hm hm." Diye mırıldandım. "Bütün gün seni izliyor hayal kuruyorum." Dedim alay ederek.

"O hayalleri bir duyayım." Dedi keyifle.

Dudaklarımda bir gülümseme yer edinirken ben de oyuna devam ettim.

"İç çekiyorum sana bakarken, diyorum 'Ediz keşke gelse de beni öpse'"

Güldü.

"Başka?" Büyükçe esnedim.

"Gamzelerine dokunmak istiyorum," dedim gözlerimi yeniden kapatırken.

"Hmm." Diye mırıldandı.

"Dibime girdiğin zamanlar da sana dokunmak istiyorum ama..." Durdum.
"Neyse."

Devam ettim konuşmaya.

"Çok karmaşık birisin ama şeytan tüyü var sen de." Konu buraya nasıl gelmişti bilmiyorum. "Böyle filmlerdeki herkesin peşinde koştuğu zengin, şımarık tiplere benziyorsun." Güldüm. "Filmin sonunda en masum kıza aşık olanlar var ya, onlardan işte."

"O masum sen misin?" Sesi benim uykulu sesimin aksine dinçti.

"Ben kız mıyım?" Dedim ama sesim fazla umursamaz çıkmıştı.

"Ama masumsun."

"Öyle diyorsan..." dedim ama devamını o getirdi.

"Öyledir."

"Aynen..." Uyanık kalmak ve uyumak arasında gidip geliyordum.

"Biraz daha konuşsana." Dediğinde o görmeseme bile başımı salladım.

"Ne konuşayım?" Birkaç saniye düşündü. 

"Bilmem, kendinden bahsedebilirsin. Ya da önceden aşık olduysan onu anlatabilirsin." Sesi düşünceliydi.

"Sana anlatmak istemiyorum ama..." Görmesem bile duraksadığını tahmin edebiliyordum.

"Anlatma o zaman." Sesi hiç bunun için kırılmış veya alınmış gibi değildi. "Kendini anlat."

"Ben..." diye başladım ve bir kere daha esneyip düşündüm. "Köpekleri severim."

Ediz'in gülme sesleri gelirken kapalı göz kapaklarımın ardında gamzeleri belirdi.

Şimdi yanaklarında çok güzel gözüktüğüne emindim.

"Keşke yanımda olsaydın... gamzelerini görmek istiyorum."

Sesler dururken ben çoktan uyuyakalmıştım.

"Mert? Uyuyakaldın dimi?"

"Bir şey diyeyim mi, ben de köpekleri severim. Bence evlenmemiz için çok önemli bir nedenimiz oldu..."


MERT -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin