12- Eski

2.6K 223 62
                                    

Ediz'in evine doğru ilerlerken gözüme gelen güneş yüzünden gözlerim kısılmıştı. Yaz geldiği için yine bütün gün kırmızı gezmek zorunda kalacaktım. Beyaz tenli olduğumdan  güneş yüzünden yüzüm kızarıyordu. Ten rengim koyulaşsa neyse de domates gibi geziyordum etrafta. Sanırım annemi dinleyip güneş kremi sürmeliydim.

On dakika kadar sonra onların apartmanına girecekken apartmanın kapısı açıldı. İçeriden uzun boylu kumral bir çocuk çıktı çatık kaşlarıyla. Öfkeli duruyordu.

Bir adım geri çekilip onun geçmesini bekledim.  Çocuk yanımdan geçerken parfümünün kokusu gelmişti burnuma.

O kapının önünden çıktığında tam apartmana girdim. Merdivenlere ilerlemiştim ki "Bir baksana," dediğinde durdum. Bana mı dedi diye omuz üzerinden ona baktım. Apartmandan çıkmamış bana bakıyordu.

"Bana mı dedin?" Diye sordum çocuğu kısaca süzerken.

"Senden başkası mı var?" Dedi agresif bir tonda. Büyük bir adım atıp karşımda dikildi. "Ediz'in manitası mısın sen?"

Bir anda dediği şeyle duraksadım. Ardından belli etmemeye çalışarak "Ne saçmalıyorsun?"

"Ediz şerefsizinin manitası sensin değil mi?"

Gözlerim büyüdü. "Ne diyorsun lan?!" Diyerek omuzundan ittim onu. Homofobik ayaklarına yatmakta bir sorun yoktu.

Bir adım geriye sendeledi. "Ben varken seni seçecek kadar zevksiz olduğunu bilmiyordum." Beni süzdü küçümser gözlerle. "Tipe bak."

Üzerinde doğru bir adım attım. "Sikerim ha seni!" Biraz kızardım diye tipsiz mi oluyordum amına koyayım.

"Git Ediz'i sik. Bana vermedi, belki sana verir. Doğrusu o bir tek sikmekten anlar."

Son cümlesiyle iki elimi yakasına koymuş onu kendime çekerek burnuna kafa atmıştım.

"Agh!" Diye inleyerek geriye sendeledi.

"Orospu çocuğuna bak." Dedim alnımı ovalayıp.

Çocuk kanayan burnunu eline silip bana baktı sinirle. "Şanslısın ki manitanla uğraşmak istemiyorum, yoksa gebertirdim seni."

"Yol al puşt."

Bana öfkeyle bakıp arkasını döndü ve apartmandan çıktı. O gidince elim alnımda öylece kaldım. 'Ben varken seni seçecek kadar zevksiz olduğunu bilmiyordum.' O çocuk Ediz'in eski sevgilisi falan mıydı? Ya da flörtü? Ediz'in evinde ne işi vardı?

'Bana vermedi, belki sana verir.'  Böyle demişti. Ediz'le bu muhabbet aralarında ne zaman olmuştu ki? Bu eve Ediz'le yatmak için falan mı gelmişti?

Yere bakarken aklıma daha saçma şeyler gelmeye başladı. Pantolonumun cebindeki elimi çıkardım ve avucumdaki iki küçük araba baktım. Sırf ikimizde birbirimizden bir şey olsun diye gidip Hot Wheels arabalardan almıştım. Beni garipsemesinden korkmama rağmen ona vermek istemiştim, ben yanında değilken bu arabaya bakınca aklına ben gelirdim belki. Çocukça olabilirdi ama içimden gelmişti.

Ellerimi yumruk yapıp arabaları geri cebime koydum. Ediz'le gidip konuşsam daha iyi olurdu belki ama şu an konuşmak istemiyordum. Bir elimi kaldırıp sol göğsüme koydum ve bastırdım. Sikeyim canım acıyordu.

Gidip ne diyecektim ki Ediz'e. Eski sevgilinin senin evinde ne işi var deyip cevap beklemek çok korkutucu gelmişti gözüme. Sevgilime hesap sormak istemiyordum.

Apartman kapısına ilerledim. Kapının demir kolunu tuttum ve tam açacakken "Sikeyim ya!" Diyerek vazgeçtim ve merdivenlere ilerledim. Benimle sevgiliyken başkasıyla konuşamazdı, gidip hesap sormalıydım ne kadar istemesem de. Eğer şimdi bu soruyu görmezden gelirsem ileride daha da büyürdü.

MERT -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin