GECENİN SÜSÜ

1.Bölüm:MASKELİ BALO

Medya:Mira Karsu (Gece)

İyi okumalar...

"Karanlığı hissettiğimde, içimdeki yabancı uyanır. Gölgelerde saklanan sırlarım, beni bilinmez bir güce dönüştürüyor."

🌖

"Herşey tamam, girebiliriz." duyduğum sesle kafamı yanımdaki Ezgi'ye çevirdim ve onu baştan aşağıya süzdüm.

Kırmızı uzun derin yırtmacıyla ve gümüş renk topuklu ayakkabısıyla çok şık duruyordu. Ben ise ince askılı vücudumu saran gece karası uzun, derin yırtmaçlı elbise ve kollarımda siyah ince dirseğime kadar gelen eldiven giymiştim, altıma da aynı renk topuklu ayakkabımla tamamlamıştım. Peruğum siyah'tı ve lenslerimde.

Ezgi kızıl saç takmıştı lens tercih etmemişti çünkü dönüştüğümüz kızlar'ın diğeri yeşil gözlüydü gözleri benzediği için kalmıştı. Maskeli bolada açık artırma yapıcaklardı maskemiz olucağından kimse bizi tanıyamazdı. Benim maskem siyah üstünde dantel'le süslemişlerdi ve arkadan bağlanıyordu. Ezgi ise beyaz tercih etmişti onun daha süslüydü dantel ve incilerle süslenmişti. İkimizde kulaklığımızı takmış ve geriye sadece içeri girmek kalmıştı.

Ezgi'ye başımı aşağı yukarı sallamış ve arabadan inmek için kapı kolunu tutup açmış ve dışarı çıkmıştım. Benimle eş zamanlı Ezgide çıkmış otele doğru yürürken vale'ye arabamın anahtarını verip balo'nun olduğu tarafa doğru geldiğimiz esnada bir görevliyle karşılaşmıştık.

Baloda açık artırma olucağı için öyle herkes elini kolunu sallayarak giremezdi. Özel ayarlamışlardı burayı benim hakkımda elinde bilgiler toplamışlardı ve bende bilgilerimi alıcaktım. Kimse anlamasın diye de baloda düzenlemişlerdi gelmişken iz bırakayım diye de Ezgi sayesinde bazı kötü iş adamlarını toplayıp listeye onların isimlerini eklemişti. Hacker olduğu için bunları kolayca yapabiliyordu ve kimse birşey anlamıyordu.

Şimdi ise Ezgi'yle görevliye bakarken tabiki gerçek ismimizi söylemicektik. Onuda Ezgi halletmiş önemli kötü bir iş adamı'nın kızları olmuştuk. Benim adım Rüya'yken Ezgi'nin adı Sinem olmuştu. Zaten iş adamı'nın kızlarına benzetmişik kendimizi, harika bir sonuç çıkmıştı ve maskelerimiz oldukça iş görüyordu. İş adamı'nın adı Mehmet'di ve silah kaçakçılığı yapıyordu. Adamı ve kızlarını tehtit edince balo'ya biz gelmiştik.

Görevliye dönüp, "Ben Rüya Ayşin buda kardeşim Sinem Ayşin listede olmalıyız." dedim ellerimle ikimizi göstererek. Önüme gelen saçlarımı arkaya atmıştım bu sırada.

Görevli, "Ah evet buldum buyrun Rüya hanım Sinem hanım," diyerek içeriyi göstermişti.

Ezgi'yle içeri geçip açık artırma için numaralarımızı alıp Mehmet'in kızlarının oturacağı masa'ya geçmiştik. Birşey almayı planlıyorduk ama parayla değildi yine de dikkat çekmemek için mecburen alıcaktık.

Kolyenin içi açılıyordu ve içinde flash bellek vardı. Bunu zor koşullarda öğrenmiştik. Tam olarak hangi cinayeti işlerken bilmediğim için tuzak olabilme ihtimalini düşünmüş ama işimi şansa bırakmamıştım. Çünkü ben burdan her türlü çıkardım daha doğrusu çıkardık. Büyük ihtimalle aramızda ya polis yada ajanlar falan vardı ve bu beni hiç germiyordu. Açık arttırma gece'nin ilerleyen saatlerinde olucaktı ve kolye en son çıkıcaktı.

Balo'da herkes gelmişti hemen hemen. Şimdi bizim masa'da baya kişiler vardı ve ayakta duruyorduk. Bir adam resmen gözleriyle beni taciz ediyordu, bu adamın adı da Gökhan'dı. Yakışıklıydı, sarışın, uzun boylu, benim gözlerimden daha koyu mavilere sahipti. Masa'da olan orta yaşlarda yanında'da eşi olan adam bana döndü. "Merhaba Mehmet'in kızları Rüya ve Sinem'di değilmi?" diye sordu. Aslında Mehmet'le iş ortaklarıydı ama kızlarıyla tanışmamışlardı. Aslında burdaki kimse tanışmamıştı. Mehmet kızlarına bağlı ve zarar görmesini istemeyen biriydi zaten o yüzden buraya biz katılmıştık, kızları depo'da bağlıydı ve Mehmet'de bu balo'ya katılamıycaktı. Burdan çıktıktan sonra kızlarına kavuşurdu.