Hayatımda yazdığım en uzun bölüm. Vote ve yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalar :)
30 seconds to mars // HurricaneGüneş ışığının tenimi yaktığını hissettim. Bu histen nefret ederdim. Biri perdemi açmış olmalıydı. Gözlerimi açtığımda anneannemin tepemde durduğunu gördüm. Yeni yıkadığı açık kahve saçlarını salık bırakmıştı. Ne yapıyorsun sen dermiş gibi ona baktığımda, " Uyanmıyordun ve aklıma bu geldi. Perdenin çekilmesinin seni sinir ettiğini biliyorum. " dedi.
Güzel.
"Her uyanmadığında bunu yapacağım." dediğinde ona sinirle baktım. "Aynı annem." diye homurdandım.
"Annen demişken," diye başladığında sözünü kestim. " Biliyorum biliyorum."
"Bilsen iyi olur. O senin annen."
"Biliyorum anneanne. Okul arkadaşım değil herhalde kendisi." Gözgöze geldik. Kaşlarını çattı. "Bütün gece uyumadın mı sen?"
Güldüm. "Ne alakası var? Uyudum tabi." diyerek gözlerimi ondan sakladım. Bir dakika bile uyumamıştım. Yani sayılır. Gerçekten uykuya daldığımda güneş yeni doğmuştu.
"Uyumamışsın Arya. Aşağı iniyor ve vitamin içiyorsun." Anneannem ve onun hap takıntısı. "Tamam." dedim.
Dağınık topuz yaptığım uzun kumral saçlarımı açtım. Yatağımın yanında duran telefonumdan saate baktım. Dersin başlamasına bir buçuk saat vardı. Ayrıca Selen'in attığı bir mesaj vardı. Mesaja bakmadan telefonu yatağa fırlattım. Anneannemin odamdan çoktan gitmiş olduğunu gördüm. Etrafımda çok fazla dengesiz insan vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI
Teen FictionYıpranmış ruhlar, sadece yalanlara sahiptir. Zihnimde canavarlar, boğulduğum okyanusum ve silahım var. Ellerimde kan var. Acıyor ruhum. Kanıyor çığlıklarım. Hayatımın yangınını sigaramın dumanı çıkarır, gözyaşlarım bile söndüremez o yangını. Başım...