Küllerimden yeniden doğmalıydım ben. Gözlerim, saçlarım farklı renklere bürünmeli, ruhum aydınlığa koşmalıydı.Ama yapamazdım.
Ben Aria'ydım. Peşimde kim varsa, bana mesaj atarak beni panik ve korkuya sürükleyen kişi her kimse, bunu biliyordu. Huzuru karanlıkta bulan umutsuz bir kişiliktim. Korku ve panik hissinin bedenimi yönetmesine, ruhumu çökeltmesine izin veriyordum.
Duvarlarımı büyük bir istekle aşmak isteyen ve duvarlarımı açtığım kişiler içeriye adım attıkları an hayalkırıklığına uğradılar. Dışım ne kadar güzelse, içim o kadar çirkindi çünkü.
Gözlerimi kapattığımda karanlığı görüyordum. Açtığımda da. Etrafım simsiyah. İnsanların içini görüyorum, zerre güzellik yok.
Makyajla ve kaliteli bir gülümsemeyle beni kandıramazsın. Seviyorum laflarıyla kalbime giremezsin. Çünkü ben bunları aynen başkalarına uyguluyorum.
'Sence çocuk, seni katil olduğunu kolay hazmetmedi mi?'
Saat altıydı. Uykumdan mesaj sesiyle uyanmıştım. Tam olarak iki saat uyuduğum için gözlerim açılmakta zorlandı. Koltukta yatan Kuzey'e kaydı gözlerim. Kumral saçları dağınıktı. Çok huzurlu gözüküyordu. Yanına sokulmak istedim. Ama bu düşüncelerim, mesaj gelmeden önceydi.
Anlamıyordum. Haftalardır mesaj gelmemişti. Ve bugün gelmişti. Bir dakika önce. Panik ve korkuyla kusmak istedim.
Kimdi bu mesajları atan? Kuzey'e geçmişimi kısaca anlattığımı nereden biliyordu? Hem Kuzey de ben de doğum günümde sarhoştuk. Belki ona dediklerimi hatırlamıyordu bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI
Teen FictionYıpranmış ruhlar, sadece yalanlara sahiptir. Zihnimde canavarlar, boğulduğum okyanusum ve silahım var. Ellerimde kan var. Acıyor ruhum. Kanıyor çığlıklarım. Hayatımın yangınını sigaramın dumanı çıkarır, gözyaşlarım bile söndüremez o yangını. Başım...