Heartbreaking Love | Taekook ✅

Төмөнкү бөлүгү кол

Hiii

Dışarda çok güzel yağmur yağıyor..

Bende yağmur sesinde fic yazayım dedim nasıllll

İvit başlıyorum bakalım.

Yazım yanlışları varsa üzgünüm

İyi okumalar dilerimm

Xx
*************

Hastanedeydik...

"Evet sadece bir kısmında ufak bir kırık var. Kolunuzu alçıya almayacağım. Kolluk taksanız yeter. Ancak kolunuzu hiç kıpırdamamalısınız."

Doktorun konuşmasını dikkatle dinledim. Çünkü bu mal evden çıkmayacaktı tabii. Umarım tuvalete falan götürmek zorunda kalmam.(!)

"Sizin ne sıkıntınız vardı?"

Doktorun sözüyle düşüncelerinden sıyrıldım ve "Aslında sağ kalç-"

"Onun sorunu yok doktor bey biz reçeteyi alalım."

Taehyung sözümü keserken ona öldürecek gibi baktım.

Doktor gülümseyerek reçeteyi Taehyung'a uzattı.

Reçeteyi alır almaz topalladığım için kırık olmayan kolunu omzuma attı.

Ki dışarıdan bakıldığında yakın durmazsak Taehyung'un dediğine göre sikilmiş gibi görünüyormuşum.(!)

"İyi oldu sana.." dedim kısık sesle. Ancak o bunu duymuş olacak ki yanağımı sertçe sıktı.

"Kocanla düzgün konuş. Kızıyorum." dedi.

Sen kızsan ne olur yarram!

<><><><><><><><><><><><><>

Eve gelmiştik. Ve ben yarım saattir Taehyung beye çorba yapıyordum.

Ki onun kelle paça denen bir Türk çorbasından nefret ettiğini öğrenmiştim.

Hahahayt!

"Iıyy Jungkook bu ev ne kokuyor ya!"

"Çorbayı kaynatıyorum. Onun kokusudur."

Sen görürsün lan! Götümü öyle bir ısırmış ki morarmış ayrıca diş izi var!

Çorbayı pişirdikten sonra büyük bir çorba kasesine koydum.

Yanına bir kaşık koyarak tepsiyle beraber Taehyung'un oturduğu koltuğun önündeki sehpaya bıraktım.

"Al zıkkımlan."

"Ananı ya sen inadına mı yapıyorsun be. Oğlum valla yorgunum uğraşamam seninle. Bula bula kelle paça tarifi mi buldun?"

Hahahayt! Çatla lan!

"Taehyung evde bu malzemeler vardı. İnadına yaptığım yok." diyerek dudaklarımı büzdüm.

Yaklaşmaya başlayınca yanağımı sevecek falan sandım bende. Kafama vurmaz mı?!

"Lan yürü git. Mal mı kandırıyorsun sen? Daha geçen mantar aldık. Yapsaydın ya onun çorbasını falan. Hayır yani, çorba yapmayı bilmiyordum diye eziyet mi ediyorsun bilmiyordum ki?" dediğinde kanmadığını anladım.

O kadar uğraştım ya. Neyse bende drama queen moduna geçerim.

Gözlerimi doldurarak "Üzgünüm yapmayı bilmiyorum." dedim ve başımı eğdim.

Bir iki kez derin nefesler aldıktan sonra, başımı elleri yardımıyla kaldırdı.

"Tamam... Üzülme..." Burnumu çektiğimden saçımı okşadı ve sözüne devam etti.