Tam tamına 1 hafta geçmişti. Artık ne yemek getiriyor ne de yüzüme bakıyordu. Dans dışında asla yan yana gelmiyorduk. Olması gereken buydu aslında benim canım neden daha fazla yanıyordu.
O benim yüzüme bakmadıkça benimle konuşmadıkça kendimi daha çok hissediyordum. Aslında hak etmiştim. O notu kendi ellerimle ben yazmıştım şimdi ne bekliyorum ki benimle tabii ki de konuşmayacaktı.
Aptallık etmiştim.
Mv'nin teaseri yayınlandığı gün tekrar gündem olmuştuk. Minho ile dans ettiğim kısım ikinci teaserde yayınlanmıştı ve herkes sadece dans için bir araya geldiğimizi kabullenmişti.
Kimsenin ağzından kötü laf çıkmıyordu, sadece üyeleri saplantı haline getiren insanlar biz kızları öldürmek istediğini söylemişti.
Ne kadar komik.
Ve bir o kadar da korkunç.
Geçenlerde Yeon-deok alışverişe çıkmıştı. Sırf Jeongin ile dans ettiği için kıza küfür etmişler. Tanrıya şükür ki güvenlik yardım etmiş çok kalabalık olduğundan ne yapacağını bilememiş ve Jin sunbae'yi aramış.
O günden beri dışarı çıkmamaya özen gösteriyorum. Çünkü korkuyordum.
Önüme konulan tabağı kenara ittim midem cidden almıyordu. "Bir şeyler ye artık Doo-hyun!" Kalemimi test kitabımın arasına koyup kitabı kapattım "İstemiyorum, yediğimde kusucam en azından yemek boşa gitmesin"
Cidden öyleydi dün gece zorla ağzıma tıktıkları yemeği bir bir kusmuştum. "Kendini suçlamayı bırak artık madem çok seviyordun neden öyle şeyler yazdın?" Alun'a ayrı sinirliydim canımın tteokbokki çektiğini ona söylemesi cidden moralimi bozmuştu.
"Anlamıyorsun Alun!" Sesimin yüksek çıktığını fark etmeden bağırmıştım yanlışlıkla "Ben anlamıyorum öyle mi?" Histerik bir kahkaha çıktı boğazından "Sinirlisin diye kalbini kırmak istemiyorum yoksa neyi anlayıp neyi anlamadığımı ben sana gösterirdim"
Alun sinirle odadan çıktığında arkasından öylece kalakaldım. Ders çalışasım yoktu bu yüzden etrafı toplamaya karar verdim. Tam bulaşıkları yıkayacaktım ki telefonuma bildirim düştü.
Hepiniz şirkete!
Kısa ve öz yazarak sonuna da ünlem işareti koyarak olayın ne kadar önemli olduğunu göstermişti Jin sunbae.
Alun tekrar odaya döndü bu sefer sakindi. Altıma açık kahverengi bir eşofman üzerime ise krem rengi bir sweat geçirdim. Büyük ihtimalle dans edecektik ve molalarda biraz da olsa test çözebilirdim.
Sırt çantası alıp içerisine kitaplarımı ve bir kaç kalem attım. Cüzdanımı ve suyumu da koyduktan sonra siyah yorgan montu üzerime geçirip çantayı sırtıma taktım.
"Bekleyeyim mi?" Alun saçını toplayarak banyodan çıktı "Geldim" üzerine montunu giydikten sonra beraber odadan çıktık.
Bir kaç dakika sonra şirkete ulaşmıştık tanıdığımız kişilere selam verip prova odalarının olduğu kata çıktık. Bugün grup mavi odadaydı, kapıyı çalıp içeri girdiğimizde üyelerin hepsinin geldiğini gördüm.
Ju-Ran ve Yeon-deok'ta buradaydı. Diğer dört kız biz geldikten iki dakika sonra geldiler. Jin sunbae oturduğu yerden kalkıp odadan çıktı.
Ne olduğunu bilmediğimizden hepimiz birbirimize bakıyorduk. Fısıltılı konuşmalar aramızda sesli konuşmaya döndü o sırada kapı açıldı ve hepimiz sustuk.
İçeriye Ire sunbae ve hemen ardından Jyp girdi. "Neler oluyor?" Chan shi öne atılıp Ire sunbae'ye baktı ama o bilmediğini belli ederek dudağını büzdü.
![](https://img.wattpad.com/cover/358342627-288-k636464.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arka Dansçı / Lee Know
Fanfiction"Minho" kat bomboştu, Doo-hyun da bundan destek almıştı. Minho durup arkasını döndü "Efendim?" "Seni çok seviyorum" dedi Doo-hyun. Ellerini Minho'nun omzunda koyup destek aldı, parmak uçlarında yükselip dudaklarını birleştirdi. Minicik bir kelebek ö...