19

1.2K 148 27
                                    

Arkadaşlarını ilk kez ağırlayacakları akşama hazırlanırken Jungkook mutfaktaki görevi devir almış, Taehyung ise kendi zevkine göre masayı düzenliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arkadaşlarını ilk kez ağırlayacakları akşama hazırlanırken Jungkook mutfaktaki görevi devir almış, Taehyung ise kendi zevkine göre masayı düzenliyordu. Nergis çiçeklerinin dolu olduğu vazoyu masayı rahatsız etmemesi için sehpanın üzerine almıştı. Yemek kokuları mutfaktan taşıyordu. "Senin yemek yapabildiğine ihtimal vermiyordum." dedi Taehyung, Alfa eşi ona gözlerini dikmiş bakarken güldü. "Benim güzel marifetlerimden henüz haberiniz yok, Bay Kim. Zaman içerisinde hepsini size göstereceğim." dedi Jungkook, tavadaki etlerin yanmaması için karıştırmaya devam etti.

Aynı evin içine girdiklerinden beri Taehyung kendini daha özgür hissediyordu. Senelerdir içerisinde bastırdığı benliği ile sonunda barış sağlamış olduğu için memnundu. Jungkook'un yanındaki utangaçlığından sıyrılmıştı. "Her birini görmek için sabırsızlanıyorum. Yine de yemekten tatmamı istemediğine emin misin?" diye sordu Taehyung, arkadaşlarına mükemmel bir masa kurmak istiyordu. "Sen bana güven. Şarabı kontrol et, bardakları koy ve eşinin herkesi büyülemesini izle." Jungkook'un kendine güven dolu konuşması hoşuna gidiyordu. "Beni yeterince büyüledin, herkesin büyülenmesine gerek yok." Taehyung'un içindeki kıskançlığï ortaya seriyor olmasından hoşnuttu.

Masadaki son hazırlıklar da tamamlandı, Jungkook tüm yemekleri kontrol etti. "Her şey hazır, bizimkiler gelmek üzeredir." dedi saate baktığında, Taehyung onu onayladı. Jungkook'un arkadaşlarıyla ne kadar yakın olsa da gerilmeden edemiyordu. Ona karşı nazik tavırlarını bir kez olsun kaybetmemişlerdi. "Bebeğim, çiçeklerinin kokusunu alıyorum. İyi misin?" diye sordu Jungkook, masanın başında bekleyen Omega'nın yanına geldi ve kollarını beline doladı. Çenesi Taehyung'un omzunda yer buldu. Kokusu içine işliyordu. Bir zamanlar gözlerine bakmaktan bile çekindiği bedeni kollarının arasında tutuyor olduğuna inanamıyordu bazen.

"Gerginim, onları tanıyorum ve seviyorum ama evimizdeki ilk yemeğimiz."

Jungkook dudaklarını sevdiği adamın boynuna değdirdi. "Onlar da seni seviyor. Harika geçecek, çok eğleneceğiz." dedi Jungkook, kapı zilini duyduğu zaman bir kez daha öptü ve kapıyı açmaya yöneldi. Taehyung onun peşine takıldı. Jimin elinde bir demet beyaz lale buketiyle en önde, Hoseok'un yanında duruyordu. Yoongi ve Seokjin arkadaydı. "Hoş geldiniz." dedi Taehyung, onları içeri davet ettiler. Küçük sarılmaların sonunda yemek masasına geçtiler. "Hoseok hyung laleleri görünce aklına Taehyung gelmiş, biz de gelirken alalım istedik." dedi Jimin, Jungkook elini büyüğünün omzuna koyarak neden bir çiçeği gördüğünde eşinin aklına geldiğini sordu. Bu ani kıskançlık herkesi güldürdü.

"Seni görünce de aklıma dağ ayıları geliyor ama onları getiremiyoruz ne yazık ki!"

Hoseok söylenerek onun elinin altından kurtuldu. "Ben ayı mıyım?" diye sordu Jungkook, gözlerini cevap almak için Taehyung'a dikmişti. "Hoseok hyung seninle uğraşıyor, yemeye geçelim." dedi Taehyung, onu takip ederek salonun köşesine kurulmuş yemek masasına ilerlediler. "Yemeklere zehir koymadığınızı umuyorum." Yoongi kendi temennisini dile getirirken Jimin başını onun omzuna yaslayarak güldü. "Evde kalmamış." dedi Jungkook, arkadaşları ona şüpheli bir bakış atsa da masaya geçtiler.

i think i'm lost again' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin