17 [M]

2.4K 210 5
                                    

Küçük inmeler odaya karışırken Taehyung yatağın içinde cenin pozisyonunu almış, üzerinde Alfa'nın kazağı ile uzanıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Küçük inmeler odaya karışırken Taehyung yatağın içinde cenin pozisyonunu almış, üzerinde Alfa'nın kazağı ile uzanıyordu. Gözleri yaşlarla doluydu; tüm kanı hızlı hızlı akıyor, karnının hemen alt bölgesinde toplanıyordu. Nefesleri sıktı, yüreği her an göğüs kafesini delip geçebilirmiş gibi hızlı atıyordu. "Jungkook." diye mırıldandı, gözleri odada gezindi ve bulmayı beklediği bedeni göremedi.

Kızgınlığının üçüncü günü sona ermek üzereydi. Güneş ardında bıraktığı pembe bulutlarla yerini Ay'a bırakmak için geri çekilmişti. Perdeden içeri son ışıklar belli belirsiz süzülüyordu. Komodinin üzerindeki abajurdan loş bir ışık vuruyordu Taehyung'un yüzüne. Gözlerini bir kez daha kapadı. Uyuyacak durumda değildi. Parmakları kazağın altından karnına, oradan kasıklarına ilerledi. Kazağın altına hiçbir şey giymemişti. Alfa'nın kokusuyla dolu dolu hissediyordu. Parmakları kasığında, uyluklarında, penisinin ucunda gezindi. Kendine dokunmak istemiyordu. Kendi teni soğuk geliyor, Alfa'nın sıcak dokunuşunu istiyordu.

Jungkook kızgınlığını öğrendiği ilk an onlar için bu küçük evi kiralamıştı. Taehyung'u okuldan almış, ona kendi kıyafetlerinden vermiş, iyi bakmıştı. Onunla sevişmişti. Taehyung o anları düşündükçe delirecek gibi hissediyordu. Jungkook esmer teninde öpülmedik tek bir nokta bırakmamıştı. Dili vücudunda gezinmiş, deliğini becermiş, Taehyung onun ağzına kendini bırakmıştı. Birkaç saat önce Jungkook onun içini doldurmamış gibi ihtiyaç duyuyordu ona. Bilinci tamamen arzu ve şehvet ile doluydu. Jungkook'u istiyordu. Feromonlarını algılayabiliyordu. Evin içerisinde bir yerlerdeydi ama tam kestiremiyordu. Taehyung parmakları ne kadar hızlı hareket ederse etsin Jungkook'un dudakları kadar yeterli olmayacağını biliyordu.

Yatakta uzandı, başını geriye doğru attı ve dizlerini kendine doğru çekerek bacaklarını iki yana açtı. Bir elini deliğine doğru uzattı, bir parmağı ıslak noktadan içeri kaydı. Gözleri kapalıydı, tamamen kendini tatmin etmeye odaklamıştı ama olmuyordu. Ne eli istediği hızdaydı, ne de ikinci parmağını eklediği deliğinde istediği noktaya ulaşabiliyordu. "Bebeğim." diyerek içeri girdi Jungkook, Alfa'nın sesi dudaklarından inlemenin dökülmesine neden oldu. Jungkook iç geçirdi, elinde tutuyor olduğu ilacı ve bir bardak suyu masanın üzerine bıraktı. Taehyung onu yanında istiyordu. Jungkook için üçüncü gün son bulurken alışıldık bir manzara hâlini almıştı bu görüntü. Mest oluyordu. Esmer beden onun için bacaklarını aralıyor, onu istiyor ve bunu göstermekten çekinmiyordu.

Jungkook dizleri üzerinde yatakta ilerledi, dudaklarını gözleri kapalı bedenin dudaklarına değdirdi. Taehyung'un çenesinde, boynunda, göğsünde, karnına inen çizgisinde, kasıklarında, uyluklarında Jungkook'a ait izler vardı. "Bebeğim." diye fısıldadı, bir elini Taehyung'un elinin üzerine koydu ve onunla beraber çekiştirmeye başladı. "Jungkook içime gir, lütfen." dedi Taehyung, boş hissediyordu. Eksikti ve onu tamamlayacak tek kişi Jungkook'tu. "Taehyung, çok yıprandın. İzin ver sadece iyi hissettireyim." dedi Jungkook, ellerini ayırdı ve sızdırmaya başlamış penisi dudaklarıyla örttü. Taehyung bacaklarını birbirine bastırırken başını geriye doğru oldu, derin bir inleme bıraktı odaya. Jungkook'un dudağındaki soğuk metal penisinin derisini çiziyor, Taehyung'un kendini ona doğru itmesi için teşvik ediyordu adeta.

i think i'm lost again' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin