21

791 123 7
                                    

Jungkook yatakta uzanan bedene bakarken endişe etmeden duramıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jungkook yatakta uzanan bedene bakarken endişe etmeden duramıyordu. Taehyung uyuyordu. Bir meleği andıran görüntüsü karşısında her zaman nefesi kesilecekti. "Jungkook salona geçelim." dedi Bay Kim, eşini odada yalnız bırakmak istemiyor olsa da adamı dinledi. Kapıyı kapatırken ses çıkarmamaya özen gösterdi. Salondaki koltuklardan birine oturdu. "Jungkook biraz sakinleş, önemli bir durum değil." dedi Taehyung'un annesi, Jungkook'u rahatlatmak istiyorlardı.

"Taehyung'u öyle görmek beni çok korkuttu."

İçindeki korkuyu henüz atamamıştı. Taehyung gözyaşları içinde omzunu tutuyor, çiçeklerinden akan kan vücuduna yayılıyordu. Bay Kim hemen müdahale etmiş, Taehyung'un omzundaki kanları silmişti. Omega'yı sakinleştirmek ve uyumasına yardımcı olmak zor olmuştu. Jungkook uzun zaman sonra tüm feromonlarını kullanmak zorunda kalmıştı, yorgun hissediyordu. "Siz gençler çok telaş yapıyorsunuz. Biraz sakin olmanız ve olaylara net bakabilmeniz gerekiyor." dedi Bay Kim, arkasına yaslanmış ve gözlerini yorgun Alfa'ya çevirmişti. "Onu o hâlde görünce aklımı kaybettim." dedi Jungkook, eşinin ailesi ona hak veriyordu, zor olduğunun onlar da farkındaydı.

"Taehyung iyi, basit bir kanamayı büyütmenize gerek yok. Zaman içerisinde birkaç kez meydana gelir, o kadar. Taehyung benim oğlum, endişe edilecek bir şey olsa bir saniye burada durmam."

Bay Kim'in sözleri netti. Bakışlarını Alfa'ya dikmiş ve anlamasını istiyordu. "Bir şey olmayacak?" diye sordu Jungkook bir kez daha, Bay Kim onayladı. "Çiçekler kanar çocuklar, bazen biraz zaman gerekir. Sorun yok." dedi bu kez annesi, içi rahatlamış hissediyordu. Taehyung'a bir şey olma düşüncesine katlanamıyordu. "Ben dışarıdan bir şeyler söyleyeceğim, aç olmalısınız." Jungkook telefonunu aldı ve numaraların arasında gezinmeye başladı. Büyükleri ile her zaman gidiyor oldukları geleneksel Kore yemekleri yapan restoranı aradı ve sipariş verdi.

Jungkook'un gözleri tişörtüne kaydığı zaman üzerinde kan lekelerinin olduğunu gördü. "Ben üzerimi değiştirsem iyi olacak." dedi, aklı öylesine karmaşaya ev sahipliği yapıyordu ki tişörtünü değiştirmeyi unutmuş olması normal geldi. Odaya girdi. Taehyung uyumaya devam ediyordu. Kaşları çatık, dudakları hafif aralık duruyordu. Saçlarını sevdi. "Alfan yanında." Taehyung'un kaşları düzeldi, yüzündeki ifade yumuşadı. O an Taehyung uyuyor olsa dahi Omega'nın uyanık olduğunu anladı. Bir kez daha saçını sevdi ve dolabına yöneldi. Siyah bir tişört aldı.

"Hyung."

Eşinin sesini duyduğunda tişörtünün eteklerini düzeltti ve yatağa ilerledi. Taehyung uyanmış, ona bakıyordu. "İyi misin bebeğim?" diye sordu, yatağın kenarına oturdu. Taehyung iyi olduğunu söyledi. "Onları kanlar içinde görünce korkmuştum ama şu an iyiyim." Taehyung elini uzattı ve Jungkook'un elini tuttu. "Ben yanında olduğum sürece sana hiç kimse zarar veremez, içindeki Omega bile... Ben ilk sana aşık oldum." Taehyung eşinin sözlerine gülümsedi. "Omega biraz gücendi, haberin olsun." dedi Taehyung, yüzündeki gülümsemeyi görmek Jungkook'u rahatlattı. "Alfa onunla ilgilenir. Ben sevgilimle ilgileneceğim." Jungkook onun saçlarını öptü. Kapı zili çaldı, yemekler gelmişti. Kartını aldı ve salona ilerledi. Bay Kim'e fırsat vermeden hesabı ödedi.

i think i'm lost again' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin