İyi okumalar🌹
"Beş dakika içinde orada olucam Lix!"
"Acele et!"
Tabii ki yine Bay Jeon'un dersine geç kaldım. Bu yüzden olabilecek en hızlı adımlar ile okula koşarken çarptığım kişilerden arkama bile bakmadan bir özür söyleyip en sonunda okula vardım. Hızlı hızlı koşarken şuan bana bakan Alfalar umrum dışındaydı. Bunu alışıktım ama hiçbiri ilgimi çekmiyordu.
En sonunda sınıfıma geldiğimde nefes almadan direkt kapıyı açtığımda Bay Jeon çoktan derse başlamış ve beni gözleri süzerken derin bir iç çekerek yerime geçmemi söyledi. Ben de kısa bir özür dileyip ve teşekkür ettikten sonra Seungmin yanında olan yerime geçip dersi dinlemeye başladım.
"İki ay sonra her biriniz sevdiğiniz bir şarkı türünü bu sınıftaki kişiler hariç herhangi biri ile şarkı söyleyeceksiniz. Bu önemli bir ödev ve sadece iki ayınız olduğunu unutmayın!"
Bay Jeon'un dediklerini düşünmeye başlamışken bir anda bedenimin sallanması ile kendime geldim.
"Jisung, Jisung... Dünyadan Jisung'a!"
"Ne oldu Jeong?"
"Sen birini düşündün mü ödev için?"
"Bilmiyorum bebek ekmek. Peki siz?"
Demem ile üçü de - Felix, Seungmin, Jeongin- aynı anda başlarını olumsuz anlamda sallayarak beni yanıtladılar. Bununla kafamı sıraya koyup sesli bir of çektikten sonra etrafı saran mide bulandırıcı koku yüzünden ben ve arkadaşlarım karnımızı tutmaya başladık. Gelen kişiye baktığımda bir Alfa güya etkileyici bir kokuya sahip olduğu için beni ele geçirmeye çalışıyordu. Ama bu aksine sadece mide bulandırıyordu.
"Güzelim nasıl bakalım?"
Konuşabilsem ona çok güzel bir cevap verecektim ama koku yüzünden cidden midem bulanıyordu. Bu yüzden Seungmin kendini toparlayıp konuştu. Betalar azda olsa Alfalar'ın kokularından etkilenmiyordu.
"Siktir git, midemiz bulanıyor ve buna Jisung'ta dahil."
"Sana soru soran olmadı çirkin şey."
İşte bunu demiyecekti. Mide bulantısını bastırarak kendime geldiğimde onun üstüne doğru sanki onu ister gibi yürüyüp onu sınıftan çıkardığımda karşımda sanki zafer kazanmış gibi gülen Alfa geriye doğru adımlayıp sırtı duvarı bulduğunda herkes bize odaklandı. Minho ve arkadaş grubu da dahildi.
Karşımda duran Alfa'nın yakalarından tutup öpücek iken ayağımın dirseği ile Alfa'nın karnına sertçe vurup yere düşmesini sağladım.
"Bir daha sakın arkadaşlarım hakkında iyi veya kötü yorum yapma!"
Artık Alfa'nın salgıladığı feromon kokusu yüzünden tuttuğum mide bulantısı tekrar serbest kalırken hızlıca lavoboya koştum. Koşarken Minho ile göz göze geldiğimde ise bana sanki şaşırmış gibi bakıyordu. Lavoboya geldiğimde boş olan bir kabine girip kusacak gibi olsam da kusmadım. Bu yüzden kabinden çıkıp elimi yüzümü yıkayacak iken arkamda beliren beden ile tam çığlık atacak iken ağzıma kapanan el ile çığlık atamadım.
Ben ondan kurtulmak için çırpınırken beni tutan kişi kendini tamamen gösterdiğinde hareketlerim yavaşlarken beni korkuttuğu için onun elini ağzımdan çekip sertçe omzuna vurmaya başladım. Ama kendisi Delta olduğu için tabii ki bundan etkilenmiyordu.
"Salak, aptal, öküz! Ne diye öyle hayalet gibi geliyorsun!?"
"Sen de amma korkaksın diyeceğim ama ne yalan söyleyim az önceki yaptığın şey cidden beni bile etkiledi."
Bunu söylemesini kesinlikle beklemiyordum çünkü Minho'yu tanıdığımdan beri aramız 'birazcık' kötüydü. Ama bir tek Minho'nun feromon kokusu bana iyi geliyordu. Bunu Minho'ya söylemedim tabii ki. Kesin dalga geçerdi çünkü.
"Dondun kaldın ne oldu?"
"Boşver, neyse sana kötü günler Delta."
"Sana da Sigma."
🌹 Bölüm bitti 🌹
💕🫀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rose and ocean÷minsung÷
LobisomemBir tarafta herkesin en çok beraber olmak istediği güzel Sigma Han Jisung Bir taraftan da herkesin tanıdığı ve herkesin rüyası olan Delta Lee Minho "Bence en güzel koku gül ve okyanustur..." Yan shipler: ÷Hyunlix÷ ÷Chanmin÷ ÷Changin÷