İyi okumalar🌹
Pijamalarını çıkarıp üstüme yaz aylarında olduğumuz için altıma krem renginde diz kapağımın hemen üstünde biten bir şort onun üstüne yarım kol beyaz gömlek ve gömleğin üstüne omzumda biten krem bir tişört giydim.
(Böyle hayal edin.)
Ses stüdyosunu ayarlarken kapı zilini duyduğumda gelen kişinin kim olduğunu tahmin edebiliyordum. Kapıya geldiğimde yine de ne olur ne olmaz diye kapı deliğinden baktığımda Minho olduğunu görünce rahat bir nefes vermiş ve kapıyı açtım. Gerçekten çok iyi görünüyordü. Üstünde kısa kollu beyaz bluz onun üstünde gri bol bir gömlek ve altındaki gömlekten biraz daha koyu duran kot pantolonu ile harika görünüyordü.
(Böyle hayal edin.)
"Sakın bana böyle dışarı çıktığını söyleme."
"Çıkmadım da ne alaka?"
"Bir şey yok Sigma. Girebilir miyim artık beni süzmen bittiyse."
"Ne süzeceğim be! Geç."
Onu içeri davet ettikten sonra ses stüdyosuna doğru ilerledik. Alt kattaki bodrum katını ses stüdyosuna çevirdiğimde cidden çok güzel olmuştu. Bodrum katına geldiğimizde kapıyı açtığımda içeri girdim.
"Vayy Jisung! Burası cidden çok güzel!"
"Teşekkürler~"
(Böyle hayal edin.)
Minho kapının sağ tarafında bulunan gitarlara bakarken ben de ayarlamaları yapıyordum. En sonunda dün gece yazmayı bitirdiğim şarkının üstünden geçerken Minho ise arkamdan üstünden geçtiğim kağıda bakıyordu.
"Bence adı want so bad olsun."
"Ha?"
Arkamı döndüğümde Minho ile çok yakın olduğumu fark ettim. İstemsiz feromon salgıladığımda Minho etrafta kokan gül kokusunu kendinden geçercesine içine çekerken konuştu.
"Bazen senin feromonlarına karşılık versem ne olur diye düşünüyorum kızgınlıkta olmadığım zamanlarda."
"M-minho?"
"Efendim güzelim?"
"Şarkıya dönsek mi?"
"Peki."
Aramızdaki garip atmosferi dağıtmak için şarkıya döndük. Onun dediği gibi şarkının ismini 'Want So Bad' koydum. İlk önce Minho'ya söylemesi yerleri gösterdikten sonra arkadaki müzik başladığında ne zaman söyleyeceğini ve hangi ritim ile söyleyeceğini bir kaç kez gösterdikten sonra ben odadan çıkıp camın diğer tarafındaki odaya geçip kulaklığımı taktım. Minho'ya hazır olduğunda başlayabilirsin dedikten sonra başladı.
÷÷÷
Minho'nun söylediği yerler bitince benim söylemem gereken yerlere geldik. Ben de kendi yerlerini söyledikten sonra şarkının tam halini ikimizde dinledik. Cidden çok güzel oldu.
"Bu bitti sonunda, bir dahakine dans için buluşalım."
"Haftaya evime gelirsin o zaman."
"O neden?"
"Çünkü Sigma senin ses stüdyon varsa benim de dans salonum var."
"İyi tamam haftaya senin evindeyim o zaman."
Minho ile en sonunda ses stüdyosunda çıktık. Yukarı merdivenden çıkıp eve girdikten sonra ikimizin acıktığını düşündüğüm için Minho'ya salonun yerini gösterdikten sonra ben de mutfakta noodle yapmaya başladım. Bir kaç dakika içinde hazır olduğunda tepsiye koyduktan salona geçtim. Minho ise koltukta telefonu ile ilgileniyordu. Ben geldiğimde telefonunu bırakıp koltuğun önündeki beyaz sehpaya koyduğum tepsiden bir kase alıp noodle yemeye başladı. Ben de diğerini aldıktan sonra yemeğe başladım.
Yemek bittikten sonra bir süre daha sohbet ettikten sonra Minho artık geç olduğunu söylediğinde her ne kadar onun gitmemesi için içimden dua etsemde onu kapıya kadar eşlik ettim.
"Güzel bir gündü Jis. Yemek için de teşekkür ederim."
"Benim için de öyleydi."
Aramızda bir süre sessizlik olduğunda bu sessizlik biraz tuhaftı ve o sessizliği Minho bozdu.
"Biliyor musun Jis?"
"Neyi?"
"Şuan seni öpmemek için kendimi zor tutuyorum."
🌹 Bölüm bitti🌹
"👻👽👾"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rose and ocean÷minsung÷
LobisomemBir tarafta herkesin en çok beraber olmak istediği güzel Sigma Han Jisung Bir taraftan da herkesin tanıdığı ve herkesin rüyası olan Delta Lee Minho "Bence en güzel koku gül ve okyanustur..." Yan shipler: ÷Hyunlix÷ ÷Chanmin÷ ÷Changin÷