BIÇAK VE YARABANDI

4. BÖLÜM: GEÇMİŞİN ANA YÜZÜ

İyi okumalar!!!
Oy vermeyi unutmayın :)

Göğüste bir kalp tık tık
Atarmış
Aranmak için telefonda
Beklemek
Bir akşam kalp yarasına
Dönüşürmüş.

İnanmıştım sana
Kalbimi emanet etmiş bir kızdım
Yalnızca
Terkedildiğimi anladığım
O sonbahar sabahında
Öldüğümü düşündüren
Saniyelerin dışında.

Kanmıştım sana

Bir akşam üstü
Her şey yalanmış meğer
Bu hikaye mutlu sona yakın
Mutsuz sonsa onun adı
Nefretin bir zehir gibi
Kendimi öldürmek için
İçmiş biriydim.

Beni kandıran Sendin

Sana inanmamak isterdim
Bir yalancı
Bir yalan
Bir canavar
Bir ihaneti kucaklayan
Ben

Sana veda ediyorum

Hoşçakal canar
Bir gün ölüm kokan
Uçurumun kıyısında
Görmek dileğiyle
Elveda

4. BÖLÜM : GEÇMİŞİN ANA YÜZÜ

Elimdeki kitabı rafa geri yerleştirdiğimde, içindeki konu ilgilimi çeken başka bir kitap aramaya koyuldum. Bugün haftosunu olduğundan dolayı kütüphane kalabalıktı. Ve yaklaşık iki saattir burda kitap bakındığımı varsayarsak istediğim kitabı Bugün bulabileceğime dair olan inancım git gide azalıyordu.

Bir başka kitabı elime aldığımda bunun bir şiir kitabı olduğunu gördüm.

Atilla ilhan - Ayrılık sevdaya dahil

Şiirlere karşı duygularım çok başkaydı. Her şiir gördüğümde onları itinayla okur ve kendi dünyama dahil ederdim.

Atilla ilhan'ın o çok sevdiğim dizlerini gözlerim bir aşığın maşuğuna kavuşması gibi dikkatle okuyor ve zihnim dinleniyormus gibi hissediyordum.

Her bir dizesinde yaşam vardı sanki.

Gözlerim tanıdık bir şiir görünce durakladı. Eski bir tanıdığı yeniden görmüş gibiydim.

Sanmıştık ki ikimiz
Yeryüzünde ancak
Birbirimiz için varız

İkimiz Sanmıştık ki
Tek kişilik yalnızlığa bile
Rahatça sığarız

Hiç yanılmamışız
Her an düşüp düşüp
Kristal bir bardak gibi
Tuzla buz olsakta

Hala içimizde o yanardağ ağzı
Hala kıpkızıl gülümseyen
Sanki ateşten bir tebessüm
Zehir zemberek
Aşkımız

Bu şiir, bu dizeler bir bıçak görevi görmüştü. Bu şiir bir gözyaşıyla anılmış yağmurlu bir gecede veda edilmişti. Yara kabuk tutmuyordu, Hala sızlıyor ve kan akıtmak için bir darbeyi bekliyordu.