💮
Başındaki keskin ağrı ile derin bir nefes verdi. Hareket etmeye çalıştığında ise belindeki kollar buna engel olmuştu.
Boynundaki düzenli nefesler ile onu uyduğunu anladı. Başındaki ağrısı tekrar kendini belli ediyordu, içkinin ters etkisiydi işte.
Yüzünü buruşturup kendine sıkıca sarılan kolları üzerinden çekti sakince, onu uyandırmak istemiyordu. Yavaşça doğrulup yatağa oturduğunda kalçasında feci bir ağrı hissetti.
Dudak büzüp etrafa baktı görüş açısı düzelmesi için. Elini başına koyup ovaladı şakaklarını, başı ağrıyordu hem de felaket bir şekilde üstüne bir de kalçası ağrıyordu.
Bir süre düşündü dün ne olduğunu. Aklına bir bir dolaşan görüntüler ile yutkundu, aynı zamanda da yanakları kızardı. Elleri kendi yanaklarına çıktı böylelikle sanki onları saklamak ister gibi.
Arkasından gelen bir kaç çarşaf sesi ve ardından tekrar belinde hissediği kollar ile yüzünde minik bir gülümseme oluştu.
Minho beline sarıldığı Jisung'un omzuna öpücüklerini bırakmaya başladı. Başını saçlarına sokup kokladı mis gibi kokan yumuşacık siyah saçları.
"Günaydın bebeğim."
Jisung arkasındaki bedene dönüp başını omzuna yasladı.
"Günaydın deltam."
Jisung'dan aldığı cevap ile onu gülümseyerek yatırdı ve kendi de ağırlığını vermeyecek şekilde üzerine yattı.
İkisi de kıkırdıyordu. Delta gülmeyi bırakıp bir anda ciddileşti ve hemen yakınındaki kırmızı üzerinde bir kaç çizik olan dudaklara bakamaya başladı.
Onun gözlerine bakan Jisung ise mor irislerini dolgun dudaklar çevirdi. Yutkunup tekrar Minho'nun kahvelerine irislerini çıkardığında ise bakışları kesişti.
Minho gözlerini kapatıp hemen biraz uzağında olan kırmızı dudaklara bastırdı kendi dudaklarını. Bir süre öyle kaldılar ve yavaşça, tutku ile öpüşmeye başladılar.
Jisung ellerini eşinin boynuna doladım ve ensesindeki saçlarını okşamaya başladı. Minho ise vitanın dudaklarına daha da asıldı ve kollarını doladı beline.
Öpüşmelerine devam ederken çalan telefon ile hiç istemeslerde ayrıldılar. Çalan telefon Jisung'undu. Şifonyerin üzerinde olan telefonunu alıp arayan kişiye baktı. Bilinmeyen bir numara olduğunu fark etti. Açıp açmamak arasında kalsa da açtı telefonu.
"Alo?"
Karşıdan bir tepki beklese bile hiç bir ses gelmedi. Minho merak ile eşine bakarken sadece izlemeye başladı sessizce.
Jisung tam kulağından telefonu çekecek iken karşı taraftan gelen bir hıçkırık sesi ile durdu. Duyduğu ses sanki biri ağlıyormuş gibi geliyordu.
Yutkunup ne yapmasını bilmediği için telefonu kapatıp yatağın üzerine bıraktı.
"Kim?"
"Bilmiyorum cevap vermedi. Her neyse, boş verelim."
Minho aklına sorular takılsa bile başıyla onu onayladı. Seri bir hareket ile dolgun yanaklara öpücük bırakıp yataktan kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Delta
Fanfictionİki farklı sürüde büyümüş, tesadüfen karşılaşmış olan Delta ve Vitası. Angs değil! Omegavers dünyasında.