My Delta

Kardeşlerim

Ara vermiştim. Geri döndüm. Diğer bölümü okuduğunuzda emin olun.

Minho, onu takip eden eşi ile birlikte tekrar geldi evine. İçerideki babası ve annesini burada beklemiyordu. Annesi hemen kalkıp oğluna yaklaştı. Oldukça endişeliydi. Jisung'un düşman sürüden olması, kabul etmediklerini düşünmesine sebep oluyordu.

"Ne dediler?"

"Bir şey demediler sadece nasıl kaçtığını sordular. Ve kabul ettiler. Zaten etmeselerdi beni de red etmiş olurlardı."

"Neyseki bir şey olmamış. Şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz. Bir planınız var mı?"

"Biz de bunu düşünüp, karar verecektik"

"Anladım. Biz gidelim siz de konuşun"

Minho'nun annesi eşine bakmış onun yanına gelmesi ile Minho ile Jisung'un yanından geçip kapıdan dışarı çıkmıştı.

Jisung ise Minho ile baş başa kaldığı için tuhaf bir şekilde gerilemişti. Minho salona yürümeye başladı. Ama arkasından gelmeyen eşi ile arkasını dönüp ona baktı. Olduğu yerde elleri ile oynayan Jisung'un yanına tekrar yanına geldi.

"Neden durdun? Salonda konuşalım"

Jisung'un aklına ise başka bir şey gelmişti. Buraya geldiğinde hep Minho ile konuşmuş ardından ise sorguya benzer ufak bir toplantıdan geçmişti. Ama kendi sürüsü yeni aklına gelmişti. Babasının ne kadar kötü bir kurt olduğunu aklına yeni yeni geliyordu.

Dehşete düşmüştü ve fermonlarına hakim olamıyordu. Minho aldığı korku, endişeli ve düşünceli fermonlar ile Jisung'un önüne geldi. Tek eli ile ellerini tuttu, diğer eli ile çenesini tutup kendine bakmasını sağladı.

"Sorun her neyse bana söyle. Bir çözüm buluruz"

Minho'nun sakin sesi ile düşüncelerinden sıyrılıp o da elini tuttu.

"Minho. Biliyorsun bizim sürü çok kötü ve ne yapacaklarını kestiremiyorum. Sizin sürünüze zarar verebilirler ve bu beni korkutuyor"

Minho eşinin masum bakışları ile erirken onu kendine çekip sarıldı. Jisung'un elleri delta'nın belini bulurken, Minho kollarını eşine doladı. Çenesini vita'nın başına koydu.

"Bize zarar vermeye çalışırlarsa onlara aynı şekilde cevap vereceğiz. Ne sen ne de sürümden birine zarar gelmesine izin vermeyeceğim"

Jisung başını kaldırıp eşine baktı.

"Bu kadar emin olma. Gerçekten de yapacakları şeyleri düşünemiyorum bile. Bu kadar rahat olman tuhaf."

"Benim bir delta olduğumu unutuyorsun. Sadece fermonlarım ile onları öldürebilirim"

"Ama sürüler arası savaş varlen kavga olmuştu. Ve sizin sürünüz ağır yaralar almıştı. Tekrar olabilir."

"Ben o kavgada yoktum. Eğer olsaydım, hiç düşünmeden hepsini öldürürdüm. Neyseki ölen olmadı ama ağır yaralar alanlar oldu. Bunun bir intikamı olmalı"

Jisung eşine güveniyordu. Ne kadar güçlü olduğunu da farkındaydı. Fakat kendi sürüsüne hiç güveni yoktu. Ne yapacaklarını tahmin bile edemiyordu.

Minho eşinden cevap alamayınca tek kolu ile ince beli sarıp salona geldi. Koltuğa oturup eşini yanına oturttu.

"Şimdi... Yapmamız gereken bir planımız var"

"Ne yapmalıyız bilmiyorum. Sen ne istiyorsun?"

"Öncelikle artık bizim sürümüzdensin, evlenmeliyiz ve seni mühürlemeliyim."