Kaçış

3.9K 243 120
                                    

Daha 2 ficim var ama aklıma geldi ve yazmak istedim. Umarım beğenirsiniz.

İyi seyirler <3

Hem hızlı koşmaya çalışıyor hem de ağaçlara çarpmamaya çalışıyordu. Çok yorulmuştu ama kaçması gerken bi takım onu öldürmek isteyen kurt sürüsü vardı.

Arkasını bakmıyor sadece hyungun'un onu linkden yönlendirmesi ile koşuyordu. Eğer şimdi durup dinlenirse onu hiç beklemeden öldürür ya da köleleri olarak kullanmaya başlardılar.

Çünkü o bir Vitaydı.

Onun hakları olama, kararlarını kendisi alamaz ve ya öldürülür ya da alfaların eğlence için oyuncağı olurdu.

Pençe sürüsünde alfalar dışında hiç bir dinamik üstün görülmezdi. Omega ve betalar hep aşşağılanır sadece gelecek nesiller için birlikte olurlardı.

Pençe sürüsü vitayı fark etmişti gözlerinden eşi Delta ise düşman sürüden olduğu için vitayı öldüreceklerdi. Böylelikle düşman sürünün lideri de ölürdü.

Vita ve Deltalar eş olarak gelirdi dünyaya. Deltalar en güçlü kurtlar iken Vitalar oldukça narin ve fermonlara karşı oldukça zayıf kurtardı. Vitalar mor gözlü, Deltalar ise koyu kahverengi göz rengi olurdu.

Jisung ise doğum gününden iki gün önce aya bakarken gözleri mora dönmesi ile bunu ilk hyungu Changbin fark etmişti. Bu yüzden yakın arkadaşı Seungmin ile plan yapıp insanların yakınında kardeşini korumak için kendi evini hazırlamıştı. Bu süre boyunca Jisung hep lens takmıştı. Anlaşılırsa işi biterdi.

Seungmin ise kaçış için Jisung'a yardım etmişti. Ama onlar kaçmadan önce Jisung'un Vita olduğunu anlayan onu lensleri değiştirirken gören  kuzeni gidip sürü liderine söylemişti.
Şimdi ise peşindeydiler.

Sürü lideri şimdi kendi oğlunu öldürecekti. Jisung bir alfa olarak doğmadığı için alfa gibi eğitilmiş, kendinden oldukça büyük alfalar ile savaşmıştı. Bunun sonucunda ise vicudunda pençe izleri, küçük ama derin dikiş izleri vardı. En büyük iz ise baldırının yan kısmındaki büyük izdi.

"Jisung kaylığın sağ tarafını takip et"

Jisung artık çok yorulmuş bir şekilde kayalığın sağ tarafına gidiyordu. Hyugu'nun sesi azalıyor, nefes almakta zorlanıyordu.

Herşey bulanıklaşmaya başlamıştı. Önünü göremiyor sadece ağaçlara çarpmamaya çalışıyordu.

Onu biraz uzakta takip eden Changbin artık onu duymadığını farkındaydı.

Ama Jisung şelealeye  koştuğunun farkında değildi. Changbin artık istesede yetişemezdi.

"Jisung önüne bak!"

Bunlar bir uğultu gibi gelmişti kulağına. Bedeni soğuk su ile buluşunca kesildi uğultu. Artık ne bir ses nede bir uğultu vardı.

Şimdi ise kızıl ay sürüsünün bölgesindeydi. Artık ne Changbin ne de Seungmin girebilirdi bu bölgeye.
Sürü ile bağlantıları kopmuş olsa bile hala pençe sürüsünün kokusu vardı üstlerinde.

Seungmin koşarken aşağı düşen beden ile insan formuna dönüşmüştü.
Şelaleden aşağı bakmış ama sadece su ve yüksekten düşen suların oluşturduğu baloncukların vardı.

Seungmin olduğu yere çöküp ağlamaya başlamıştı. Changbin ise duyduğu ulumalar ile transtan çıkmıştı. Hemen koşup Seungmin'in yanına geldi.

"Seung kalk geliyorlar!"

"Onu burada bırakmayız! Ölmüş olabilir!"

"O bölgeye giremeyiz! Kalk ve gidelim burada yoksa biz de ölücez! Jisung'a verdiğin sözü tut!"

Seungmin hızla kalktı oturduğu yerden ardından tekrar kurt formuna dönüştü. Hızla koşamaya başladı. İkisinde ağlıyordu ve Jisung'a verdikleri sözden dolayı savaşmıyorlardı.

&

Geldikleri yolda aldığı kendi sürüsüne ait olmayan ve nadir koku ile kaşlarını çatmıştı. Bu koku deltanın kurdunuz hareketlendirmişti . Yanında kızgınlığı giren bir omega kokusundan bile etkişenmezken şimdi hiç tanımadığı bu koku onun kursunu uyandırmıştı.

İçinden geçirdi.

Acaba vitamın kokusumu bu?

Diye. Ama 18 yaşından beri bu 3 yıldır onu bulamamıştı. Şimdi ise onun olması düşüncesi kurdunu heyecanlandırmıştı.

Gittikçe artan koku ile nehrin kenarına yaklaşmaya başladı.

"Minho nereye gidiyorsun? Yol bu tarafa"

"Bekle Chan burada biri var ve bizim sürümüzden değil."

"Bizim bölgemizde ne işi var?  Ölmek istiyor her halde"

"Bi sus Chan! Ve yanıma gel"

"Geliyorum"

Chan'ın yanına gelişi ile daha da yaklaştı kokuya. Beyaz kürklü ıslanmış, yan yatan kurt ile ikisi de şaşırmıştı. Minho en çok vitam diyerek uluyan kurduna şaşırmıştı.

Hızla yanına gelip burnunu sürttü.
Ama hiç bir tepki alamadı. Minho insan formuna dönüştü. Bu sefer ise başını okşadı. Hâlâ bir kıpırtı bile yoktu. Chan' a döndü.

"Onu sürü evine götürelim bir şeyden emin olmalıyız"

Chan da insan formuna dönüştü.

"Tamam da , neyi kontrol edeceksin?"

"Vitam olup olmadığını"

"Ne! Üç yıldır aradığmız vita mı?"

"Evet Chan! Kurdum ilk defa birini istiyor ve Vitam diyerek uluyor"

"Tamam, tamam ben haber veriyim alsınlar"

Minho'nun içindeki kurdu bir anda hırşamaya ve kıskanmaya başlamıştı.. Artık ' senin olana dokundurtma' diyerek uluyordu.

"Onu ben götüreceğim."

"Neden?"

"Fazla sorgulama onu ben götüreceğim. Hatta söyle benim evimin odasını ayarlasınlar. Kurdum Vitam diyorsa bir bildiği vardır"

"Sürü ne der farkında ısın sen?"

"Asıl sen farkında ısın Chan üç yıldır  aradığım eşimi bulmuş olabilirim Hâlâ ne diyorsun. Dediklerimi yap"

"Peki sen bilirsin"

Kucağına aldı yavaşça. Kurdu artık hırlamıyor ve memnun mırıltılar çıkarıyordu. Minho beyaz kürklü kurun nasıl bu kadar hafif olduğuna şaşırmıştı. Aynı zamanda hâlâ kurt formunda olduğu için uyanınca ne yürüyebilecek ne de hareket edecekti.

&

Uyanınca kendini bir yatakta bulmayı beklemiyordu . Başta Seungmin ve Changbin olduğunu düşünmüş ama bu koku onlara ait değildi. Bu koku onu heyecanlandırmıştı daha doğrusu kurdunu. Doğrulmuş ardından insan formuna geçmişti. Çok uzun süredir kurt formunda kaldığı için tüm bedeni ağrılar içindeydi. Kendini zar zor sırt üstü uzanmıştı.

Kapıdan giren beden ile kurdu deltam diyerek bağırmaya başlamıştı.
Göz rengi koyulaşırken ağzından istemsizce o fısıltı çıkmıştı.

"Deltam "

Kapıdaki beden de donup kalmış gözlerine bakıyordu.


Evet en güzel yerde kestim.
Beğendiniz mi.
Bu bölüm kendisinibiliyır onun için.
Diğer bölümlerde görüşürüz.
Hoşçakalın <3

Hasret ~
Melisa ~
Yasemin ~



My Delta Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin