on dört

1K 138 47
                                    

'i'll never let you see, the way my broken heart is hurting me.'

yağmur yağıyordu.

kapüşon kafamı kapatıyor fakat omuzlarıma inen ıslaklığı hiçbir şey engellemiyordu.

bir hafta geçmişti olayın üstünden. bir haftadır jungkook okula gelmiyor, her gün yağmur yağıyor, her gün yağmurda ıslanıyordum.

"i've got my pride and I know how to hide all my sorrow and pain. i'll do my crying in the rain"

kulaklığım kulağımdaki yerini bulmuştu. yağmur yağıyordu. yağmurda ıslanıyor ve şarkı dinliyordum.

okula giderken yürüdüğüm yollarda tektim. bu zamana kadar tek olmak canımı acıtmazken aynı yollarda yalnız benim adımlarımın iz bırakıyor olması canımı yakıyordu. kendime itiraf etmesem bile.

buralarda bir yerlerde, yanımda, yakınımda jungkook oluyordu.

artık yoktu.

ayaklarımı sürüyerek yürüdüğüm okul yollarından nefret ediyordum.

tek olmaktan nefret ediyordum.

"you'll never know that I still love you so
only heartaches remain. i'll do my crying in the rain."

okulun kapısının önünde duraksadım. duraksadığım yerde jungkook'u gördüm.

kısalmıştı saçları, siyah şemsiyesi ve her zaman gözünde yer eden kemik gözlükleriyle hem her zamanki gibi, hem de değildi. bir şeyler değişmişti. belki de gözlerindeki ifade, belki de dudaklarındaki tebessümdü değişen. hiçbir iz bulamadım onlardan.

okula başka yoldan gelmişti.

benimle gelmemek için miydi? beni görmemek için miydi?

'raindrops falling from heaven could never take away my misery.'

gözleri yalnızca bir anlığına, sokaktaki bir insana bakar gibi yüzüme değip geçti, sokak ortasında birbirini tanıyan iki yabancıya döndük.

belli ki artık onun için bir yabancıydım ve bunu göstermek istemişti. canımı yakmak istemişti, başarmıştı.

jungkook ilk kez canımı yakmak istemişti.

gözlerim istemsizce doldu, çenem biraz soğuktan, biraz da boğazıma yapışan histen titredi, ellerim göğsümdeki gururdan yumruk oldu.

ben hatalı değildim. kabul etmişti. neden yanıma gelmek yerine geçip gidiyordu?

'since we're not together, i pray for stormy weather
to hide these tears I hope you'll never see.'

bu şarkıdan nefret ediyordum.

jungkook'un yanımdan geçip gitmesinden nefret ediyordum.

tek kelime etmeden kabul etmesinden nefret ediyordum.

"nefret ediyorum." diye mırıldandığımda bakışlarının bir anlığına bana döndüğünü gördüm. belki de duymuştu. "yılbaşından da nefret ediyorum."

jungkook'a dair her şeyden.

**

şarkımız a-ha, crying in the rain

bir dahaki bölüm yeni bir kişi ekleniyor fikimize.

öpüldünüz efendim

öpüldünüz efendim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
christmas, jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin