şanssızlıktık | liskook

-14-

Arabadan inip, asansöre bindim. Benim kata geldiğimde. Asansörden inip cebimde olan anahtarımı çıkardım.
Elime direkt anahtarlık gelmişti.
Elime gelen anahtarlığa baktım.

" Onu nereden aldın anne ?"
Elinde tuttuğu anahtarlığı gösterdim.

Bana bakıp gülümsedi.

"Beğendin mi?"
Başımla onaylayınca

"Sarı renk falan ama al, senin olsun"
Anahtarlığı bana uzatınca, onu durdurdum.

"Sarı çok severim ben ama o senin anne"
Annem bir anda gülümsedi.

"Ben sana hediye ettim ama"

Elinde tuttuğu anahtarlığı aldım.
Yanına gidip yanağından öptüm.

Keşke şimdi ki aklım olsaydı da seni daha çok öpseydim annem.
Zor bir çocuktum ben, tabi zor bir çocukluk yaşayınca normal.

Annem içinde zordum, kardeşim icin de. Çocuk olmayı beceremedim.
Abi olmayı hele ki hiç beceremedim.

Aklımda ki düşünce uçup gidince, hafif titreyen ellerimle kapıyı açtım. İçeriye kendimi attığım gibi yere çömeldim.

Seni özledim anne.

Güçlüydüm hani, bu olayları atlatmıştım hani? şimdi ise niye durduk yere kuruyan yara tekrardan kanıyordu?

Piskolaga uğrama vaktim gelmişti sanırım.
Ayağa kalkıp mutfağa ilerledim.
O artik yerini ezberlemiş olduğum çekmeceği açıp ağrı kesici içtim.

Üst kata çıkıp üstüme rahat birseyler buldum. üstündekileri çıkartırken cebinden toka düştü.

Gülümseyip. Yerden tokayı aldım. Bileğime geçirip, kıyafetlerimi giydim.

Geçmeyen zamanımı telefona geçirmek için telefonu mutfak tezgahından aldım.
Kendimi koltuğa atıp uzandım.

Öylesine bakınırken,
Aradan iki saat geçmiş tabi ama hala daha başım ağrıyordu.

_________
Rose
Napıyorsun jungkook
_________

Yukarıdan gelen bildirime baktım.

__________
Sence

Rose
Doğru benimki de sorumu gerçi

Ne oldu Rose

Rose
Sana yazmak için illa bir şeyin mi olması lazım jungkook

Rose uzatma başım ağrıyor

Rose
Iyi misin diye sormak için yazdım ya

Iyiyim Rose
Ama şimdi iznin olursa uyumaya calışıcağım.