-12-

114 8 0
                                    

"Adresini verdim ama bak- "

Devamini dinlememiştim acelem vardı benim,
Bir an önce lisa ya gitmeliydim. Yanında olmalıydım,

"Ya salak bi beni dinlesen!"
Okulun kapısından hızlıca çıktım. Telefonuma hala daha durmaksızın bildirim geliyordu.
Ne yüzsüzdü bu insanlar.

Koşar adım arabanın yanına gelip. Arabaya bindim. Çalıştırmam bir oldu zaten.
Telefonumu elime alıp mesajlara bakındım tekrardan
Bu sefer de hiç beklemediğim bir mesajla karşılaştım.

_____________

Seo-jun
-arkadaşlar mesajları yeni görüyorum da bizim ilişkimiz zaten bugun sabahtan itibariyle bitti. Artık öğrenmiş oldunuz. Bizim hakkımızda salak salak şeyler söylemezseniz iyi olur.

_____________

Ne lan bu şimdi?!

Arasam diyeceğim numaram yok,
Lisa bilinmedik numaraları da açmaz zaten.

Hızlıca jisoo nun söylediği adrese gidiyordum. Çok da bir şey yoktu aslında ama üzülmesini istemiyorum, üzülse bile yanında olmak istiyorum.

Pek de uzak olmayan evine, hızlı sürerek hemencecik varmıştım.
Arabadan indim, binaya kostum. Kapının önünde ki düğmelerden 7. Kata bastım. Açarmiydi acaba?
Veya sen kim oluyorsun da yanimda duruyorsun dermiydi?
Ya da her şeyi anlar miydi?
Neden böyle yaptığımı? Neden yanında durdugumu? Ya da çoktan anlamis miydi?

(Kapı açılma sesi)

Gülümsedim

Bence kesinlikle anlamış.

Kapıdan içeriye girip, asansörü beklemeden merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başladım.
Baya bir uzun süre geçmesini beklerdim ama hızlıca vardım. Nefes nefese kalmıştım. Kapının önüne yavaşça yaklaştım.
Zili sakince çaldım.

Kapıyı açtı, durdu.
Bana bana bakakaldı. Tepkileri benim olmamı beklemiyor gibiydi, Ama gözleri benim olduğumdan emindi.
Anlaşılıyor lili, gözlerimden hiç birşeyi kaçmaz. Hele ki bunlar senin gözlerin ise

"Jungkook?"
Üstünü degistirmemisti. Okuldan geldiği gibiydi kıyafetleri.

"Sen iyi misin lili?"

"İyiyim, neden?"
Yalandan gülme, ben anlarım.

"Mesajları okudum lisa, biliyorum. Seni merak ettiğimden geldim."

Lisa, suratını astı,

"Sen de mi grubta vardın?"

"Yoktum mesajlardan bazılarını görünce Taehyung a eklettirdim."

Kapıdan kenara doğru çekildi.

"İçeriye geç ayakta bekleme"
Ayakkabılarımı çıkartıp içeriye geçtim. Kapıyı kapatıp bana yetişti.

"Geç, otur"
İçeriyi işaret etti.

"bir şeyler içer misin?"

"Hayir, teşekkürler"
Tekli koltuklardan birine oturdum. O da yanıma gelerek yanımda ki koltuğa oturdu.

"Bilmiyorum neden bu kadar kötü oldun ama eğer onların dediklerindense, dediklerine bakma. Emin ol ki hiç Biri doğru değil."

Sustu

"Yani evet o durum biraz canımı sıktı ama ondan önce de moralim bozuktu."

Seo-jun

"Her şeye maydanoz olmak istemiyorum da ama seo-jun la ayrılmışsınız sanırım"

Gözleri bi anda kocaman açıldı.

"Sen nereden biliyorsun?"

"Seo-jun gruba yazmıştı."
Gözlerini devirdi ama gözleri doldu.
Onun için gözlerin dolmasın lisa, dayanamam.

Bir zaman sonra da ağlamaya başladı. O kadar sessiz ağlıyordu ki, Suratını elleriyle kapatmasa haberim bile olmazdi.
İçim kıyılıyordu, ağlamasın diye yanında durmak için gelmiştim. Peki ben kimdim?

Yanına gitsem yanlış anlardı, ondan uzak durmak daha iyiydi.

Dakikalarca ağladı ben ise durup sadece ona baktım. En sonunda biraz sakinleşir gibi oldu.

"Kardeşimden bahsetmiştim hatırlıyor musun?"
Ellerini suratından uzaklaştırdı. Yanaklarında ki ıslaklıkları eliyle sildi.

Beni başıyla onayladı.

"ismi jae-Hwa"
Sustum, bir kez anlatmaya başlamıştım şimdi susmak olmazdı.

Bana bakıyordu, ben ise onun içinin kırmızı olan gözlerine bakamıyordum.

"Herhangi bir gün, ben kardesimle tekim evde."

"Herzaman olduğu gibi annem çalışıyor. Babamin parasına bakmamak için ama babamin evinde oturuyoruz o sıra"

Tekrardan sustum. Yutkundum, ben bunları ilk kez söze döküyor, birine anlatıyordum.
Benim için zor ama bir ilkti.

"Eve iki adam geliyor. Anlamıyorum tabi ne oldugunu,o zaman daha kucugum tabi , jae-Hwa üst katta odasında. Oyun oynayalim demişti."

Nefes verdim. Gözlerim doluyordu ama ağlamıyordum.

"Oyuncaklarını almaya gitmek istemişti sadece."

Lisa ya döndüm. Sakinlesmisti, onu konudan uzaklaştırmıştım.
Şimdi de beni pür dikkat dinliyordu.

Sustum, devamı gelmedi. Belki de dilim bunlari söylemeye daha hazır değildi, belki de kulaklarim söylediklerini duymaya hazır değildi. Bilemiyorum, ama ben bugün burada daha fazla konuşamazdım.

Ayağa kalktım.

"Sakinlestigine göre artık ben gideyim lisa."
Sesim titriyordu. Elimle suratımi sıvazladım.
O da arkamdan ayağa kalktı. Kapıya çıktıktan sonra tekrardan ona döndüm.

"Ben biri nasıl sakinleştirilir bilmiyorum, özür dilerim-"

Gözümü kapatıp açmamla, bir anda elleri boynuma, Vücudu vücuduma dokundu.

Bana sarılmıştı.

"Tesekkur ederim kook"

____________
Okuduğunuz için tesekkurlerrr 💗💗💗

şanssızlıktık | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin