-13-

96 9 0
                                    

Derinden derinden burnuma gelen kokusuna gözlerimi kapattım.
Tepkisizligimden dolayı geriye çekildi.

Saniyelik bir sey bile olsa üstümde bıraktığı etki çok büyüktü. Gülümsedim, Bir an bacaklarım titredi, olduğum yerden geriye tökezledim.

"Neyin var kook?"
Allah ım bi de kook diyiyor.
Bu bir rüya falan mı?

Eli bana uzanır gibi oldu ama durdurdum.

Onun için geldiğim yerde, ona pek de dikkat etmemiştim.
Gözlerim gözlerine takıldı.
zarmıştı,
yutkundum.

Sevdiğim kısa sarı saçlarını bir lastik tokayla gelişi güzel toplamıştı.
Ben o tokanın ta

Kıyafetleri okuldan geldiği gibi aynıydı ama üstünde ki ceketi çıkartmış kısa kolluyla geziyordu.
Üşüyormuş gibi bir hali vardı
Kaşlarimi çattım.

"İçeriye gir artık, üşüyeceksin ben giderim. Sorun yok"

Egilerek ayakkabımin tekini de ayağımdan geçirdim.

"Merak ediyordum da hep mi böylesin yoksa bir tek bana karşıböylesin?"

Şaşkınlık içerisinde ona döndüm. Eğildigim yerden kalkıp önünde durdum.
Anlamış birşeyleri.
Ona doğru yaklaştım o işe durmuş bana bakıyordu.

"Alla alla sen ne ara bu kadar açık sözlü oldun? Hep utanır suratını saklardın normalde"

Suratı suratıma iyice yakınlaşinca durdum.
Söylendigimden sonra yanakları kızardı. Suratını eliyle kapattı.

Gülümsedim.

" ya suratını, Şaka yapıyorum sadece!"

Koluma yumruğuyla vurdu.
Durdum, o da durdu.
Baktım, o da baktı.

"Soruma cevap vermedin?"

"Cevabı ne olsun isterdin?"
Başımı yana yatırdım.
Beyaz narin suratına bir de aşağıdan bakalım.

"Hadi hadi konuyu değiştirme."

Yutkundum.

Kötü açıdan baksam bile çok güzel bu kız.
Bir şeyler diyiyordu ama duyamiyordum.
En sonunda gülümsedi.

"Hey! Nerelere daldın gittin!"

Içim gidiyor sana, ben ne yapayim.

"Ya , evet evet"

Suratıma bir iki kez elini dokundurup çekti.

"Bunlar tokat mıydı? bana tüy deymiş gibi geldi de"

"Haha,"
Kollarını birbirine doladı.
Cevabımı bekliyordu.

Elim sarı saçlarında ki tokaya kaydı.
O sevdiğim sarı saç tellerinde parmaklarim gezindi.

Tokayı tutup hızlıca çıkarttım ama canını acitmamaya dikkat ettim.
Hemen gözlerini belerterek bana baktı. Bir yandan elleri açılmış saçlarını düzeliyordu.

Bir açıklama söyleyemeyecegimden direk koşarak merdivenlerden inmeye başladım.

"Hey! Jungkook!"
Gülüyordu, konuşmasından belliydi.

Kapıdan çıkmadan önce son kez bağırdım.
"Bırakta saçların açık kalsın! Açıkken cok güzel!"

Kapıda öylece kalakaldigina eminim.
Yine de onun moralini düzeltebilmişim gibi hissediyorum. Ya da kendi moralimi mi duzelttim?
Nedense şu an kendimi çok iyi hissediyorum.

Arabamın kapısına uzanıp açtım. Sürücü koltuğuna kendimi bırakınca, derin derin nefesler aldım.

Göğüsümün biraz altına kalbimin üstüne avucumu bastırdım.
Çok hızlı atıyordu.

Bu kadarıda bana fazla! Dahasını kalbim kaldırmıyo.

Elimde ki siyah lastik tokaya baktım.
Anlam veremediğim bir şekilde tokayı burnuma yakılaştırıp kokladım.

Onun kokusunu duyunca göz bebeklerimin büyüdüğünü hissediyordum.

Kokusu tokanın üzerine sinmiş,

Üzgünüm bunu bir daha benden alamayacaksın lili.

________________
Yeni bir hikayeye başlayacağımdan konu arıyorum.

Bu nedenle bölüm geç geldi özür dilerim.

Okuduğunuz için teşekkürler!💗💗

şanssızlıktık | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin