HAYAL

15. bölüm

Yerimden kalkıp çalışma odama gittim. Dünden beri kendi telefonuma bakmıyordum.

İlk önce dinleme cihazlarına bağlandım. Kayda değer bir bilgi yok. Sonra kameralara girdim.

Bir tane er dış kapının oradaki kameraya bir şey koyuyor. Saate baktım dün biz dışarıdayken gelip koymuş. Hemen Tunahanı aradım gördüklerimi söyledim.

Telefonu kapattıktan bir veya iki dakika sonra bütün Tim bizim evdeydi. Kaydı açıp tekrar izlettim. Hatta bilgisayara atıp görüntü netleştirdim.

Askeri hemen tanıdılar. Bir hışımla evden çıkıp askeri bulmaya gittiler.

Tim gidince Tunahan geldi lavaşları bırakıp gitti.

Tekrardan bilgisayarın başına geçip dün kü kamera kayıtlarını baştan sona kadar izledim. Dinleme cihazlarının kayıtlarını dinledim.

Saat baya geç oldu. Karnımda çok açıktı. Tunahanın getirdiği lavaşların birinin içine çemen peynir koyup sardım.

Yaptığım dürümü yerken babam aradı.

" Efendim babacım "

" Hayal iyi misin kızım "

" İyiyim babacım. Gönderdiğim maile bakabildin mi?"

" Evet kızım baktım. Liste içerisinde çok farklı milletlerden insanlar Türk,Suudi, Suriye,Irak, iran, Yunan,Bulgar,Azerbaycan,Afgan yani anlayacağın komşu ülkelerimiz ve ortadoğu"

Bunu beklemiyordum. Bu kadar geniş bir ağ bana biraz fazla geldi.

" Bu isimlerin hepsi kaçırılmış mı?"

" Hayır kimisi kayıp kimisi hala evinde ülkesinde"

" Yaş grupları, cinsiyetleri?"
" Her yaş grubu var ama çocuk ağırlıklı ve cinsiyet ayrımı yok"
" Bizim bu listeye ulaşmamızı istemediler değil mi?"
" Evet kızım "

" Bundan sonra ne olacak baba"
" Listeyi yapanları bulucaz kızım ve yok edicez"
" Anladım babacım "
" Senin sağlığın nasıl iyi misin? İki kere burnunu çektin?"

Hafif güldüm

" İyiyim babacım beni merak etme"
" Tim nasıl onlar da iyilestiler mı?"
" Iyilestiler babacım yarın talimlere başlayacaklar "
" İyi hadi Allaha emanet olun"
" Sende babacım iyi akşamlar "

Dürümü bitirip çay koydum ocağa birazdan Tunahan gelir.
Döküm tencereyi çıkartıp ısıttım kızarma tenceresini çıkarıp unladığım ciğerleri pişirdim. ciğerleri döküm tencerenin içine koyup kapağı kapattım. En az 1 saat sıcak kalırlar.

Çalışma odama girip telefonun şifresini kırdım.

Arama kayıtları,numaraların kayıtlı olduğu kişiler mesajlar uygulamalar hepsini bilgisayara indirdim.

Videolar, resimler dosya niteliğinde olan belgeler bunları da indirip mail olarak hepsini babama gönderdim.

Saat 11 gibi Tunahan geldi. Çalışma odamdan çıkıp karşılamaya gittim.

" İyi misin?" Çok yorgun gözüküyordu.
" İyiyim sen yemek yedin mi?"
" Birseyler alıştırdım yemek için seni bekledim"

Kafasını salladı.

"Elimi yüzümü yıkayayım sofrayı hazırlarım" elimle lavaboyu gösterdim.
" Sen git yıka ben hazırlarım "

Canı çok sıkkın duruyor. Ne oldu acaba. O asker kim? Buldular mı? Kafamda sorularla mutfağa gittim. Soğan söğüş yapsam mı ki?