32. Bölüm "Aile"

73 5 0
                                    

"Savaş! Ne kadar daha kaçmayı düşünüyorsun?"

Battaniyeyi parmaklarımın arasında sıkarken boğuk çıkan sesimle konuştum. "Ne kaçması? Kaçmıyorum!"

Battaniyeyi çekiştirdi ama vazgeçmedim. Yine de birkaç saniye içinde elimden kayıp gitmişti. "Nefes alamayacaksın."

Hemen başımı karnına yaslayıp gözlerimi yumduğumda güldü. Eli saçlarımda dolaşıp okşarken rahatlatıcı bir sesle konuştu.

"Bebeğim, rüyandaki kişi bensem emin ol hiç sorun değil."

Dudaklarım büküldü. On beş yaşında ergenlikle yeni tanışmış veletler gibi ıslak rüya görmüştüm ve maalesef ki beni uyandıran şey inlemelerim yüzünden uyanan Ares'ti.

"Sus," Dedim, utançtan ölecek gibiyken. Kirpiklerimin ıslandığını hissettiğim sırada gözlerimi daha sert yumdum.

"Ne yapıyorduk?" Dedi, keyifle.

Bu halde olmam onu neden bu sevindiriyordu emin değildim ama eminim ki hiç hoşuma gitmeyen bir şey yüzündendir.

"Sussana!"

Eli saçlarımı okşamaya devam ederken diğeri belimde dolanıyordu. Koala gibi ona sarıldığım için eli ayak uçlarıma bile yetişirdi.

"Ama bebeğim benim hakkımda rüya görmüşsün. Bilmek en doğal hakkım."

"Hiç de bile!"

"Öyle öyle."

Elini yanağıma getirip başımı kaldırdığında direnmelerim pek işe yaramamıştı. Dudaklarımı birbirine bastırırken uzanıp yumuşak bir öpücük bıraktı. "Ne demiştim? Benden çekinmek yok."

Islak kirpiklerimi sildiği sırada yavaşça omuz silktim. "Ama insan utanıyor."

Sesim kısık çıktığı için boğazımı temizlediğim sırada Ares iç çekti. Eli hâla yanağımda iken hafiften okşamaya başlamıştı.

"Anlat bakalım. Belki utanılacak bir şey değildir."

Göğsüne vurduğumda gülerek beni kollarının arasına almıştı. Yüzümün her yerini öpüp rahatlamış gibi geriye yaslandı. "Anlat hadi. Yoksa asla gitmene izin vermem."

Başımı göğsüne bastırıp yüzümü sakladım. "Şikayet etmem."

"Sana sarılırken mi oluyordu yani?"

"Ares!"

Omuzlarının titrediğini hissettiğimde güldüğünü de anlamıştım. Saçlarımın arasına ufak bir öpücük bırakıp benimle beraber yataktan kalktı. Kucağında banyoya gittiğimizi fark ederken yine de başımı göğsünden çekmedim.

"Duş alıp gidelim. Çok işimiz var."

Başımı sallayıp kucağından indiğimde uzanıp yine dudaklarımı öpmüştü. "Ben giyecek getiririm."

Banyodan ayrıldığı gibi kıyafetlerimi çıkarıp suyun altına girdim. Hızlı hızlı yıkanırken aslında Ares'in ben çağırmadan gelmeyeceğini biliyordum yine de hızla işimi bitirmiştim.

Dişlerimi fırçalayıp üzerimdeki havluya sarılarak banyodan çıktım. Ares de yatağı düzeltiyordu.

Hızlı adımlarla yanına gidip arkadan sarıldığımda gülümseyerek ellerimi tuttu. Başını geriye atıp başımın üzerine yasladığında güldüm.

"Boylarımız tam bunun için."

O da güldü. Bir saniye sonra kollarımın arasında dönüp alnıma uzun bir öpücük bıraktı. "Değnek gibisin."

Zaaf -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin