33. Bölüm "Tanışma"

68 8 0
                                    

Evin içerisinde bir oraya bir buraya gidip aklımdaki hesap kitapları yaparken Öykü de oturmuş Ares'in ona aldığı işlemeli hançeri inceliyordu.

Mutfak masasından dönüp yeniden yanına geldiğimde göz kırptı. "Ne kadar?"

"Üç milyon hibe edilecek."

Başını sallayıp önündeki deftere not aldığında son işlemleri de yapıp rahatlayarak yanına oturdum. Başımı geriye attığım sırada Öykü konuştu. Gözleri hâlâ daha hançerdeydi.

"Ee sorun ne?"

Birkaç saniye durdum ama itiraz etmenin faydası yoktu. Öykü beni en iyi tanıyan insanlardan biriydi.

"Ares'in anne ve babası evlenmesini istiyor."

"Hmm," Dedi, hançeri kılıfına geri soktuğu sırada.

Başka bir şey demeyince devam ettim. "Homofobik değillermiş ama torun istedikleri için pek hoş karşılamazlarmış."

"Başka?"

"Bu kadar sanırım. Gergin hissediyorum. Birkaç güne buraya geleceklerini söyledi, Ares."

"Anlıyorum, ne tepki vereceklerini söyledi mi?"

"Beni sevebilirlermiş."

"Neden streslisin?"

"Ya sevmezlerse?"

"Ares'in senden vazgeçebileceğini sanmıyorum."

"Olsun yine de ailesi ile arası bozulsun istemem."

"İstersen konuşabilirim?"

Başımı iki yana sallayıp uzattığı çikolatayı ağzıma attım. "Hayır, teşekkür ederim. Ne olacağını bilmiyoruz; belki geldiklerinden sonra."

Öykü insanları çok iyi manipüle edebilen biriydi. Sadece soru sorarak bile kendi fikrini aşılıyordu. Bazen beni de etkisi altına alıyordu ama çok şükür güldüğü için anlayabiliyordum.

"Peki, o zaman. İki güne tekrar gelirim, o zaman görüşürüz."

Başımı sallayıp sıkı sıkı sarıldım. Kısa bir tatil için İsviçre'ye gidiyordu.

Onu uğurlayıp ben de bara gittim. Kendi işlerimi hallederken saat yine dokuzu geçmişti. Ares ile akşam yemeği yiyecektik ama işlerim cidden çok yoğun oluyordu.

Sıkıntıyla şoföre Ares'in evine gitmesini söylediğimde telefonum da çalmıştı.

"Yavrum?"

"Efendim, Öykü?"

"Benim ceketim evde kalmış da Kadir'e ulaşamadım. Birine havaalanına getirmesini söyleyebilir misin?"

Kadir dışında kimsenin telefon numarası onda olmadığı içindi, beni araması.

"Tamam, güzelim."

"Teşekkür ederim, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Rastgele bir adamı arayıp Öykü'nün isteğini ilettikten sonra Ares'in evine yaklaştığımız sırada yan tarafıma bıraktığım dosyaları topladım. Hepsini kucağımda düzelttiğim sırada araba da durmuştu. Kapımı açtığı için teşekkür edip dosyaları göğsüme bastırarak dışarı çıktım. Kapıya yaklaştığım sırada etraftaki curcuna kaşlarımı çatmama sebep olmuştu.

Ne oluyordu?

Kapıyı çaldıktan birkaç saniye sonra bir hizmetli açmıştı. "Hoş geldiniz, Savaş Bey."

Karşılık verip içeri geçerken kadının yüzündeki stresi düşünüyordum. Bilmediğim bir olay mı vardı bugün?

Dosyaları salondaki komidine yerleştirip koltuklara ilerleyecektim ki attığım adım havada kaldı. Dudaklarım aralanmışken önümdeki manzarayı sindirmeye çalışıyordum.

Zaaf -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin