DOĞAYA AYKIRI

3. Bölüm

-Off !!!

Kıyafetlerimi katlamış valize yerleştirirken 1 tane kıyafetin valize sığmadığını fark ettim.

Bu kıyafeti bana annem almıştı. Ve ne garip valizime sığmıyordu. Belkide o kadına dair eşyalar yanıma almamam gerekirdi.

Nereye mi gidiyordum?
Hem eğitimimi devam ettirip hem de o adamdan ve o kadından uzak bir yere. Burslu bir öğrenciyim. Bir yurda gidip orada yaşayıp orada eğitim görücem.

Ankara ya gidiyorum. O kadınla tartışmadan önce bu burs bana verilmişti. Aslında kararsızdım.
Çünkü ondan uzak kalmak istemiyordum. Ama artık onu sevmiyorum. Yanındayken bile iğreniyorum. Bu yüzden kararım net bir şekilde Ankara ya gidicem.

Valizlerimi toplayıp aşağı indim.
O da oradaydı ama biriyle konuşuyordu. Belkide kiminle konuştuğunu öğrenip gitsem iyi olurdu çünkü meraklı bir kızım ve hep aklımda kalırdı bu önemsiz şey.

Mutfakdaydı. Sol elinde bardak sağ elinde telefon vardı.

-Hahaha sen ciddi misin?

Gülüşün batsın ş...... .

-Aşkım yaaa seni çok özledim bu gece bana gelsene hem biraz eğleniriz ne dersin ?

Bu konuşmaları duymamalıydım. İğrenmiştim. Aklı başka yerdeydi.

-Tamam o zaman bu gece 8 de seni kapıda bekliyorum.
-İçkileri unutma. Öptüm.

Bu ne iğrenç konuşmaydı böyle. İyy dinlemez olaydım.
Burada biraz daha kalmalıyım. O adamı öğrenip öyle giderim. Bakalım bu kadın kimle konuşuyor, bu adam kim, öğrenmem lazım. Acaba kızları da gelir mi? Her neyse önce adamı öğrenmeliyim.

(...)

-Hoşgeldin aşkım.

İçeriye giren adam suratsız, uzun boylu, esmer, kadından büyük olduğu kesin ve zengin biriydi. Birazcık da karizmatik.
Zengin olduğunu nereden mi anladım?
Adamın arabası son modeldi. Adamdan çok arabası göze çarpıyordu. Acaba bu kadında ne buldu, adam aşırı zengin biri, daha iyilerini hak ediyor.

-Aşkım papatyalar çok güzel görünüyor. Teşekkür ederim.

-Sana layık bir çiçek alayım dedim.
-Artık bana bunlarla papatya çayı yaparsın, dedi adam gülerek.

-Ne, dedi kadın şaşkın bir ifadeyle.

Beklemiyordun değil mi? Bende beklemiyordum.

-Şaka yapıyorum papatyam. Gül diye.

Adam tam kafa dengi.

-Aşkım arabayı buraya park ettim bir şey olmaz değil mi çünkü bi keresinde arabam çizilmişti. Biliyorsun pahalıya patladı.

Demek parayı önemsiyorsun
Arabası da tabi çizilir. Böyle bir mahalleye bu arabayla mı gelinir.

Şimdi diyeceksiniz ki sen annenle kalıyordun ve bu adamı görmen lazımdı. Bence ben her dışarı çıktığımda bu kadın adamı çağırıyor olabilir. Çünkü kadın şuan benim evde olduğumu bilmiyor. Şuan çok rahat ilişkiye girecekler. Kadın gizli şeyler yaptığında her tarafı ince ince kontrol ediyor o derece titiz bir kadın. Ama şuan benim evde olduğumu bilmiyor benim çıktığımı sanıyor.Ayakkabılarımı alıp yukarı çıktım kapıyı da kapattım ve kadında lavobaya gitmişti yani kapı sesini benim dışarı çıktığımı sanmış ve ayakkabılarımı da görmediğinden iyice emin olmuş. Saf bu kadın her ne kadar titiz olsa da saf.

-İçkileri aldın mı?

İçkiden bir kez daha soğudum. Daha yeni reşit oldum ama eski bir olay yüzünden içkinin tadına erken bakmak zorunda kaldım. Farkındayım, yaptığım çok yanlış.

-Aldım almaz olur muyum?
-Neyse hadi içeri geçelim.

-Tamam aşkım.

İçeri geçip oturdular ve romantik bir film açtılar.

-Kız nerede?

Benden mi bahsediyordu.

-Gitmiş, dedi kadın içkileri masaya koyarken.

-Nereye?

- Ne bileyim ben gitmiş işte ayakkabısı yok gitmiş.

İşte titiz dediğim kadın. Hiç öyle değilmiş. Acaba ben sana nasıl çektim hayır yani herkes bana annesine çekmiş diyordu bide.

-Neyse hadi filmi izleyelim.

Aklımdaki tek soru; Yukarı çıkacaklar mı? Onların ilişkisine meraklı değilim sadece ona göre plan yapıcaktım. Kadın mutfakta adama 'Seni çok özledim, eğleniriz' demişti. Yani bu kesin oluyor demek.

-Aşkım, dedi kadın ona dönerek.

-Efendim aşkım.

-Sen evlenmekte niyetli misin?

Birde evlenme niyetinde bulunmuşlar.

-Hayatım sonra konuşalım bu konuyu.

Adam madem bu konuyu konuşmak istemiyorsun niye görüşüyorsunuz? Kafayı yiyecektim.

-Peki, dedi kadın ve önüne döndü.

Onlar bir bir birine sarılmış film izlerken bende merdivenin en köşe yerinde oturmuş onları izliyordum.
Birşeyler yapmam lazımdı. Yukarı gelmeleri kesindi. Benim buradan çıkıp gitmem lazımdı.

Dırırın dırırın.

-Aşkım bir saniye, telefonum çalıyor. Adamın telefonu çalıyordu. Dur bir dakika kurtulacak miyim yoksa?

-Alo. Evet buyrun.

Bu da kimdi şimdi.

-Evet. Aaaa ne zaman.

Adam çok yapmacık konuşuyordu acaba sevmediği biri miydi yoksa bir an önce buradan gitmek mi istiyordu ama neden gidesin ki?

-Tamam ben şimdi geliyorum.

Şansıma adam gidiyordu. Normal de hiç şanslı değilimdir.

-Nereye, dedi kadın adama şaşkın şaşkın bakarak.

Noldu prenses hayallerin suya mı düştü.

-Gitmem lazım. Adam ceketini almış ayakkabısını giyiyordu.

-Ama neden gidiyorsun daha işimiz var. Ağla bir de istersen.

-Bi tanıdığım trafik kazası geçirmiş. Şuan hastanede, benim de tanıdığım olduğu için gitmem lazım. Söz başka sefere.

Adam hiç inandırıcı değildi sanki bir an önce buradan girmek istiyordu, bu kadar çok isterken kadınla kalmayı neden bi tanıdığı için gitsin ki tamam hastanede ama yine de bana hiç inandırıcı gelmedi.
Ama kadın saf olduğu için hemen kanmıştı. Kesin başka bi kadına gidiyor.

-Tamam aşkım yarın gelirsin.
-Görüşürüz.

Prenses üzülmüştü. Kıyamam ben sana. Noldu üzüldün mü?

-Görüşürüz. Arabasına binip gitmişti. Arabasında çizik yoktu görünüşe göre. Merdivenin yanında cam olduğu için görebiliyordum.

Adam arabasına binip gitti. Kadında içeri girdi ve-

HAYIR!!!