Remember me/Taennie

-17-

öhm dikkat bi tık rahatsız içerik çok bişi yok ehe:)

Taehyung'dan

 Lisa midesi bulandığı için tuvalete koşmuştu ardından da Jungkook. Bu sırada Jennie her zamanki gibi kucağıma geldi.

 Kafasını boynuma gömdü. Fakat şuan bu pozisyon benim için çok zordu. Kendime hakim olarak, "Jen..." tam bu sırada bana bakmak için kıpırdandı. Kıpırdanmaması gerekiyordu.  "Biraz geri gider misin?" sorduğum soruyla gözleri sonuna kadar açıldı. Gözleri kaydığında ise kahkaha attı. "Teteeee." kelimeleri uzatarak söylediğinde belinden tuttum ve kendime çektim. Bilerek ilerlediğinde tutuşum sertleşti.

"Jen..." alnını alnıma yaslamıştım. "Evet Tete?" gözlerim ondan izin istiyordu. Dudaklarımızı birleştirdiğimde ellerini saçlarıma daldırdı. Ellerim beline yön verirken merdivenden sesler duyduk. Kafasını geri çekti ve nefes nefese "Taehyung Jungkook ve Lisa geli-" Ellerinden tuttum ve onu koltuğa ittim.

 Şuan kimseyi umursayamazdım. Üstüne eğildiğimde Jennie kafasını merdivene çevirdi. Ben de o yöne baktığımda hızla ondan ayrıldım. Bana söylemişti fakat duymamıştım. "Bir duş al Taehyung bence." ima ettiği şey ile yastığı kafasına attım. "Lisa nerede?" Jennie'nin sorduğu soruyla Jungkook ciddileşti. "Dinleniyor merak etmeyin ve ben kaçayım nede olsa sizi-"  bir yastık daha fırlattım. Tam o sırada Jennie, "Jungkook gitmeseydin." diye mırıldandı. Ona döndüğümde kıpkırmızı suratını gördüm.

 "Utandın mı?" sorduğum soruyla kaşlarını çatarak bana baktı. "Doğru minik kediciğimi-" saçlarımdan çekerek beni kendine çekti. Beni koltuğa çarptı ardından üstüme çıkıp "Çuf çuf." dedi. gözlerim zorla kapandı. "Kimmiş kedicik Taehyung?" üstümden onu sertçe koltuğa ittim. Bileklerini arkasında birleştirdim ve sırıtarak ona baktım. "Sensin." dudağını büzerek bana baktı. "Çuf çuf yeterli değil miydi?" dudağını büzerek konuştuğunda çok tatlı oluyordu. 

"Beni sınama Jen."

"Sınarsam ne olur Tete?"

Jennie'den

  Dediğime pişman olmuştum. Taehyung gözlerindeki hırs beni korkuttu. Ardından bana gülümsedi. "Elin kolun bağlı kedicik ne yapacaksın?" kaşlarımı kaldırdım. Karın kısmımı bacaklarım desteğiyle kaldırdığımda üstüme düştü. "Aişh Taehyung!" dediğimde Taehyung ses çıkarmadı. "Jen, ben..." ne dediğini anlayamamıştım. "Taehyung su mu döktün?" güldüğünü hissettim. "Jen hayır bu..." ne dediğini anladığımda ufak çaplı bir çığlık attım.

Sabah*

 İkimizde koltukta uyuyakalmıştık. Üşüdüğümde üstümdeki Taehyung ile ayıldım. İkimizin de üstünde bir şey yoktu. Tuvaletin sesini duyduğumda Taehyung kafasına biraz sertçe vurdum. Hızla kalktığında o da beni gördüğünde ayıldı. "Taehyung Jungkook ya da Lisa geliyor?!" fısıldadığımda hızla elime ne geldiyse giydim. O da aynısını yaptı. Jungkook tam vaktinde inmişti. Gözleri ilk başta fal taşı gibi açıldı ardından kahkahalara boğularak yere yapıştı.

 Taehyung'a baktığımda ben de gülme krizine girdim. Benim üstümü giymişti. Taehyung'un bana bakarak güldüğünü gördüğümde gülüşüm yavaşça soldu çünkü, güldüklerinin ben olduğumu anladım. Taehyung'un xxl üstüyle aynı beden altı ile içinde kaybolmuştum. "Biz o yollardan geçtik." dedi Jungkook kahkahalarının arasında söylediği şey ile Lisa geldi ve Jungkook'a kaşlarını çatarak baktığında Lisa'nın buraya bakmamasını umarak dua etmeye başladım. Lisa bize baktığında ilk kusacak sandım fakat sonra kahkahalara boğuldu. "Jennie bu ne hal?!" Jungkook ile gülerlerken Taehyung bana sırıtarak bakıyordu. Lisa bir süre kahkahaların ardından mutfağa kahvaltı hazırlamaya gitti Jungkook ile.

 Taehyung zamandan yararlanarak telefonunu aldı ve bir fotoğrafımızı daha paylaştı.

                      thv:#kjen bana neler yazdırdın hiç farkında mısın? sevgilim-

 Kapı çaldığında Taehyung ile ayaklandık. Muhtemelen Jungkook ile Lisa kapıyı duymadı. Kapıyı açtığımda karşımda saçı başı dağınık Yeji'yi bulmayı beklemiyordum. Taehyung bunu fark edip beni arkasına aldı. "M-merak etmeyin sizinle uğraşmayacağım." ağlamaktan gözleri şişmişti. Yanağında ise yeni olmuş bir kızarıklık vardı. "Jennie...Taehyung, bana yardım edin lütfen." Taehyung omzundan bana baktığında derin bir nefes aldım. "Peki." dediğimde hızla ve endişeyle girdi.

 Koltukların birine oturduğunda bizde karşısına geçtik. "Kai...o bir deli." dediğinde kaşlarımı çattım. "Her şeyi o planladı." gözleri dolmuştu. "Sana psikopatça takıntılı Jennie." dediğiyle yutkundum. "Kanıtın var mı?" diye sordum sakin olmaya çalışarak.

 "Bana seni saçma şekillerde shoplamamı istedi." Taehyung hışımla kalktığında Yeji irkildi. "Nerde o annesinin sıçıp bıraktığı yerden bitme!" normal zamanda benzetmelerine gülerdim fakat şuan hiç komik gelmiyordu. "Onu dinle Taehyung." dediğimde sakince oturdu. "Ben istemedim Jennie, bana inanmayabilirsin fakat ben de bir kadın olarak bunun yapılmasını istemem." dediğimde gözlerinden yaşlar düşemeye başladı. "Beni tehdit ettiğinde zorunda kaldım. Her gün istedi...her dakika." ağzından hıçkırık kaçtı. "Bir süre sonra dayanamadım ve yapmayacağımı söyledim..." elleri titriyordu. Bu sırada içeri bizim ikili girdi. "Bunun burada ne işi var?" Jungkook'un sorduğu soruya Taehyung bakışlarıyla cevap verdi. Lisa yanıma gelip oturdu Jungkook ise halıya oturdu. "Sonra Kai'nin ailesine söylemeye kalktım." hepimiz ciddiyetle dinliyorduk. "Kai'nin ailesi ise onun deli olduğunun ve normal olduğunu söyledi." Taehyung kıpırdandığında bacağına dokundum. "Tam evden çıktığımda Kai bana saldırdı. Jisoo bana yardım etmeseydi daha beter olurdum." konuşmasını bitirdiğini anlayan Taehyung hışımla kalktı ve üst kata çıktı.

"Neler oluyor özet geçin." diyen Jungkook'a her şeyi anlattıktan sonra Lisa ile aynı anda ayaklandılar. "O deliye kim deliymiş göstereceğim!" diye bağırdı Jungkook. Bu sırada Taehyung üstünü değiştirmiş bir vaziyette merdivenlerden indi ve Jungkook'a işaret etti. "Bizim ufak bir işimiz var." dedi Jungkook. Evden hızlıca çıktıklarında Yeji ile aynı anda, "Onları takip edelim." dedik. 

 Hazırlandıktan sonra bizde Lisa'nın arabasına bindik. Yeji'nin tarif ettiği yere geldiğimizde gözlerim sonuna kadar açıldı. Kai yerde Taehyung üstünde Jungkook ise gülerek izliyordu. Taehyung elleri kanla kaplanmış bir biçimdeyken aniden durdu ve kalktı. Kai ise gülüyordu. Taehyung Jungkook'la arabaya gidecekken biz arabadan indik ve Lisa endişeyle "Jungkook!" diye bağırdığında Kai'nin elindeki silahın patlaması bir oldu.

SON

Abo gene yazdık cringe bişeyler baya kötü yazmış gibi hissediyorum ki öyle büyük ihtimal. finale mi yaklaşsak bilemedim şimdi. Sizi çok seviyorum seviliyorsunuzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz