Remember me/Taennie

-18-

 Silah sesi ile Lisa çığlık attı. Kai duvara vurmuştu. Bir anlığına Jungkook ya da Taehyung vuruldu sandım ve bu seçenek bir anlığına beni de öldürüyordu. Jungkook ve Taehyung ikilisi evde bizi azarlayacaktı. Kai bayılmıştı ve Taehyung hızla arabaya binmemizi işaret etti. Bindiğimizde Lisa yüzü bembeyaz bir şekilde direksiyonu tutmaya çalışıyordu. "Bir anlığına her şey bitti sandım." Lisa'nın gözleri dolduğunda elimle omzunu sıvazladım.  Yeji evine gitmek istediğinde onu bıraktık. Bize teşekkür bile etmişti. 

--------------------------------------

 Eve geldiğimizde Taehyung kendini kanlı bir biçimde koltuğa attı. "O piç ölmeliydi." dedi dişlerinin arasından. Yanına gittim ve ona sarıldım. Bu hareketimi beklemiyordu ki birkaç saniye dondu. "Çok korktum Taehyung...sana bir şey oldu sandım." alnını alnıma yasladığımda eliyle göz yaşımı sildi. "Bunlar karşısında sessiz kalamazdım Jennie, o adam benim karıma takıntılı bir spastik." dediğinde sırıttım. "Sen bu spastiğe gününü göstermezsen daha beterini yapar karıcım emin ol." dediğinde daha sıkı sarıldım. "O zaman iyi ki gününü göstermişsin kocacığım." bir süre öyle kaldık. 

 "Küçükken sana verdiğim sözü hatırlıyor musun?"

"Hangi sözü?"

"Seninle evleneceğim, demiştim Jen."

"Aaa evet öyle miydi?"

"Yarın evleniyoruz."

Şaşkınlıkla bakakaldım. 

"Davetiye, gelinlik, mekan." derken dudaklarıyla sözümü kesti.

"Hepsi hazır karıcığım, merak etme."

"Bana sürpriz bir düğün mü bu?" dedim dudaklarımı büzerek.

"Hayır."

"Peki gelinliğim."

"Hanımefendi bir kere karıma her şey yakışır ne giyerse yeridir." dediğinde sırıttım.

"Gerçekten yarın mı?"

"Gerçekten yarın Jennie."

 Jungkook mermer gibi düz bir suratla içeri girdiğinde kendimi gelebilecek en kötü habere hazırladım. "Lisa'nın çocuğu sanırım benden değil." Taehyung hızla kalktı. "Ne saçmalıyorsun Jungkook?" şok içerisinde olanları izliyordum. Jungkook Taehyung'a sarıldığında ben de ayağa kalktım. 

 Jungkook biraz sakinleştiğinde koltuğa oturttuk. "Bu sonuca nereden ulaştın peki Jungkook?" Taehyung'un sorusuyla aklımdan milyonlarca senaryo geçti. "Bir tane adamın Lisa'ya telefonda  bebeğimiz gayet sağlıklı yarın gelebilirsiniz dediğini duydum." Taehyung ile göz göze geldiğimizde gülmemeye çalıştım. 

 Taehyung en sonunda patladığında ben de patladım. "Ne gülüyorsunuz ya çok mu komik?!" bunun üzerine merdivende Lisa'yı gördük. Lisa koşarak Jungkook'a sarıldığında Jungkook onu itti. "Sana çok mu çok güzel bir haberim var ama söylemeden önce iyi misin?" Jungkook'a baktığımda sinirli durmuyordu. "İlk sen söyle." dediğinde Lisa hızla ellerini çırptı. "Doktor yarın bizi çağırıyor bebeğimiz gayet sağlıklıymış. Cinsiyetini uzun zamandır doktor biliyordu seninle birlikte öğrenelim diye söyletmemiştim." 

 Jungkook yaşadığı şokla omuzları çöktü. Utançla başını eğdiğinde kahkaha atmamak için elimle ağzımı kapattım. "Ben söyledim sıra sende-" Jungkook Lisa'ya sarıldığında gülümsedim. Çalan kapı bu güzel anı bozmuştu. 

 Kapıya bir sürü halinde gittik. Lisa kapıyı açtığında şok olmuş bir biçimde bize baktı. "Kim Taehyung, bizimle karakola gelmeniz gerekiyor." ellerim şokla ağzıma gitti. Gözlerim dolmuştu. Taehyung bana sarıldı. Kulağıma, "Geleceğim Jen...geleceğim ve o düğün olacak sana Tete sözü." son sözleri bu olmuştu. Kimseyle göz teması kurmadan çıktı.

Sonnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn

Seviliyorsunuzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz bu ara 1,1k olmuşuz wuaaaaaaaaaaaa hayalet okurlarımla beraber büyük yol aştık. Bunları notlarıma yazıyormuş gibi hissediyorum. Sadece istediğim zaman kendim okuyabileceğim değersiz birkaç cümle gibi geliyor bu bölümler. Ama olsunnn yine de seviliyorsnuzzzzzzzzzzzzz