-3-

404 68 69
                                    

Çok zaman geçmeden uyandı Jisung. Üstündeki kıyafetlerin rahatsızlığından uyanmıştı muhtemelen. Yavaşça yatakta doğruldu ve sırtını yatağın başlığına yasladı. Düşünmeye başladı.

Kral neden onu istemişti? Benim olmak derken neyden bahsediyordu? Kraliçeye ne olmuştu?

Kapının tıklatılmasıyla kendine geldi Jisung. Korkak bakışları bu yabancıladığı ortamdaki kapıya gitti. Çok geçmeden bir kere daha tıklatılmıştı kapı.

Jisung, "Girebilirsiniz." Dedi. Kapı bu komutla açıldığında genç bir kız girdi içeri.

Kız yatağa yaklaştı ve eğildi. "Merhaba efendim, ben Yeji." Dedi.

Jisung gördüğü kızın güzelliğiyle garip hissetti. Kedi gözleri ve kızıl saçlarıyla adının Yeji olduğunu öğrendiği kız çok güzeldi. Ayrıca bir betaydı tahminince.

Mesela Yeji varken kral neden onu seçmişti?

Hala utangaçlığını atamayan Jisung ellerine bakarak konuştu, daha doğrusu mırıldandı. "Merhaba, bende Jisung." Dedi.

Yeji kıkırdadı. "Bunu zaten biliyorum efendim. Sizinle bundan sonra ben ilgileneceğim, kralın emri üzerine." Dedi.

Jisung Yeji'nin gözlerine baktı ve başını aşağı yukarıya doğru sallayarak onu onayladı. Yeji'nin ona efendim demesi onu rahatsız etmişti.

"Bana efendim deme. Jisung de." Dedi aniden gelen cesaretle. Yeji afallamıştı. Beklemiyordu böyle bir cümleyi. Her hizmet ettiği kişi yüceltilmekten hoşlanırken Jisung ilk konuşmada bunu istemediğini belirtmişti. Ama biliyordu ki kral onun Jisung'a efendim demediğini yakalarsa kötü olurdu.

Gözlerini kaçırdı bu yüzden. "Üzgünüm efendim ancak bu mümkü-"

"Sadece yanımda de. Kraldan çekiniyorsan eğer." Diyerek sözünü kesti Jisung. Yeji daha fazla inat etmek istemedi karşısındaki sevimli çocuğa karşı.

Elini şakağına koyup ovuşturdu ve gözlerini tekrar Jisung'a çevirdi. "Peki sen kazandın Jisung. Sana bundan sonra Jisung diyeceğim." Dedi.

Jisung sevinçle gülümserken Yeji'de ona gülümsedi. "Kralın neden seni seçtiğini şimdi anladım." Dedi. Jisung ona baktı. "Ne?" Diye sordu.

Yeji açıklarcasına konuştu. "Hem güzel, hem yakışıklı hem de tatlısın Jisung. Kral seni seçmeyecekti de kimi seçecekti. Ayrıca kısa konuşmamızdan bile belli çok iyi biri olduğun, kesinlikle hak ediyorsun burada olmayı," sessizce ekledi. "birilerinin aksine."

Jisung duymuştu sondakileri ama şimdilik Yeji'yi çok konuşturmak istemedi. Eninde sonunda öğrenirdi sonuçta.

Sıcakça gülümsedi ve yatağından kalkıp Yeji'nin yanına adımladı Jisung. Yeji'nin boynuna dostane bir şekilde sarıldı ve konuşmaya başladı. "Teşekkür ederim Yeji." Dedi.

Yeji'de ellerini onun beline sardı ve çocuğun ince beliyle karşılaştığında şaşırdı. Tanıdığı bir çok kızın belinden daha inceydi. Bir kez daha Minho'ya hak verip Jisung'a sıkıca sarıldı.

"Rica ederim Jisungie~ Bundan sonra hep birlikteyiz zaten." Dedi. İçinden ekledi bu sefer. 'Diğerleri gibi kaçıp gitmezsen tabii.' İç çekti ve Jisung'dan ayrıldı Yeji.

"Dolabında kıyafetlerin hazır. Giyin ve odadan çık. Kapıda seni bekliyorum." Dedi ve odadan ayrıldı.

Jisung merakla dolabına ilerledi ve gördüğü korseyle şaşırdı. Bir erkek niye korse takasın ki?

Korseden gözünü ayırdı ve üstüne tam oturacak bir takım giydi. Belini bir kemerle sarmıştı. Uzun siyah çizmeleri ve pamuktan olduğunu tahmin ettiği bebe mavisi renginde yapışık üstü. Altına ise üstünün aksine bol yine pamuktan ve krem renkli bir alt vardı.

Aynadan kendisine baktı ve gülümsedi. Saçları biraz dağınıktı fakat aynalı masasının üstünde bir tarak vardı. Tarakla saçını düzeltti ve kendine son kez bakıp odadan çıktı. Odanın kapısında Yeji ondan bi tık kısa bir kızla konuşuyordu. Kız beni gördüğünde hemen vedalaşıp Yeji'nin yanından ayrıldı.

Yeji bana döndü. "Çok güzel olmuşsun- öhöm olmuşsunuz efendim." Dedi. Jisung gözlerini devirirken Yeji güldü. "Beni takip edin efendim." Dedi ve önden yürümeye başladı. Jisung onu takip ederken sarayı inceliyordu. Burası çok güzeldi ve her ayrıntısı ince ince yapılmıştı.

Yeji durduğunda ona bakmadığı için Yeji'ye çarptı Jisung. Yeji Jisung'un omuzlarından onu tutarken Jisung'un eli Yeji'nin beline gitmişti.

Hemde kralın gözü önünde.

Yeji panikle Jisung'dan ayrıldı ve eğildi. Minho'nun onları gördüğünü bildiği içindi telaşı. "Üzgünüm efendim içeri geçin." Dedi ve hızlıca ordan ayrıldı. Jisung şaşkın gözlerlerle içeriye girdi ve kralın sert bakışlarıyla karşılaştı. Çekinerek kralın çaprazındaki sandalyeye oturdu.

Jisung'un karşısında ise sarı saçlı yakışıklı bir genç vardı. Omegaydı muhtemelen. Ona kocaman bir gülümseme verdi sarı saçlı Jisung'un ona baktığını görünce. Jisung'da geri gülümsedi. Jisung'un yanında Changbin vardı ayrıca. Sarı saçlının yanında ise gamzeli siyah saçlı bir adam vardı. Onun da alfa olduğunu tahmin ediyordu Jisung. Başından beri gülümsediği için görmüştü gamzesini ve o da çok çekiciydi.

Krallıkta gen olsa gerek herkes çok yakışıklı ya da güzeldi, çalışanlar bile. Jisung oturunca Minho'dan komut geldi. Başından beri onu süzüyordu ama Jisung ona girişte attığı ufak bakış harici bakmamıştı. "Afiyet olsun." Dedi Minho ve herkes yemeğe başladı.

Jisung yemek masasına yeni bakabilmişti. Çeşit çeşit yemeklerle doluydu ve hepsinin porsiyonu da büyüktü. Bir anda yanına Yeji geldi ve yemeklerden tabağına koydu. Herkesin yanındaki farklıydı. Sarı saçlının yanına ise Yeji'yle konuşan kız gitmişti. Yemekler tabaklara konunca sonradan gelen kızlar masadakileri aldı ve mumlarla, çiçeklerle süslediler masayı.

Jisung tabağındakileri yemeye başladı. Hayatında bu kadar çok ve lezzetli yemeği bir arada görmemişti hiçbir zaman. O yüzden iyice karnını doyurdu. Ancak farkında değildi ki herkes onun şişmiş yanaklarını izlemekten yemek yiyemediğinin. Yemeği az kalınca yavaşladı ve kafasını kaldırdı. Bütün herkesin ona baktığını görünce utandı ve kızardı istemsizce.

Gamzeli adam kıkırdadı. "Tatlısın." Dedi. Minho ona döndü. Jisung'un beklediğinin aksine mutlulukla bakmıştı gamzeli adama. "Biliyorum." Dedi ona bakarken. Jisung iyice utanmıştı ve artık yiyemeyeceğini anlamıştı. Sarı saçlı kalktı masadan ve Jisung'un yanına gitti. "Odama gidelim mi?" Dedi ve Jisung'a baktı.

Jisung başını sallayarak ayağa kalktı. Minho konuştu. "Dikkat et Felix." Dedi. Felix gülümsedi. "Merak etme abi biriciğine iyi bakacağım." Jisung şok olmuştu. Bir şey diyemedi ve adının Felix olduğunu öğrendiği çocuk ona elini uzattı. Felix'in elini tuttu ve onun yanında ilerlemeye başladı.

———————


Merhabalar!
O kadar isteksizim ki yazmaya gebere gebere yazdım su bolumu yani su 800 kelimelık bölumü 2k'lık bolum yazacağım surede yazdım aglıcam.

Herneyse buyuk ihtimalle, emin değilim, pazartesi ve salı yb gelmeyecek ailevi bazi olaylarla alakali. Ancak carsamba 1,5k'lik bolum patlatirim bi tane (kips🤭😉)

YA BEN BU JISUNGA COK SINIRLIYIM KENDINI YETERSIZ GORUP DURUYO.

Zaten yazarken zorlaniyom bide buna sinirle hic yazasim gelmiyo yani.

Jisungu adam etcez kizlar sıkıntı yok.

Hadi optum

Bolum sonu

The Best|MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin