-4-

380 57 99
                                    

Jisung'la Felix Felix'in odasına gelmişlerdi. Felix'in peşinden içeriye girdi Jisung. Oda Jisung'un odasına çok benziyordu. Tek fark odanın altın detaylarının daha az olmasıydı. Felix yatağına oturdu ve ayaktaki Jisung için yanını pat patladı.

Jisung'da yanına oturdu Felix'in. Felix boynunu gösterdi. "Bak mühürlüyüm." Dedi.

Jisung bunu belirtmesini komik ve tatlı buldu. Hafif kıkırdadığında Felix kaşlarını çatarak ona baktı. Jisung kendini açıklama gereksinimi duydu. "Hoşuma gitti gösteriş şeklin." Dedi.

Felix'de kıkırdadı bunun üzerine. "O gördüğün gamzeli adam benim eşim." Dedi. Jisung yanyana hayal ettiği çiftle gülümsedi. "Çok yakışıyorsunuz." Dedi.

Felix mırıldandı. "Sen ve abim gibi." Jisung duymamıştı.

"Efendim?" Dedi sorarcasına. Felix ona baktı. "Boşver önemsiz." Dedi. Jisung başıyla onayladı onu. Jisung karşısındakinin kaç yaşında olduğunu merak etmişti. Kendinden bile küçük duruyordu çünkü.

Çekinerek de olsa konuştu. "Felix, yanlış anlamazsan bir şey sorabilir miyim?" Dedi. Felix ona baktı. "Tabiki de! Bundan sonra en yakın arkadaşlar olacağız sonuçta!" Dedi.

"Kaç yaşındasın?" Dedi Jisung. Felix güldü. "Bu muydu cidden? Seni neden yanlış anlayayım ki. 21 yaşındayım ben. Sen kaç yaşındasın peki?" Dedi.

Jisung'da onun tepkisiyle rahatladı ve çekingenliğini üstünden attı. "Bende 21 yaşındayım." Dedi.

Felix gülümsedi ve Jisung'la ellerini kenetleyip omuz hizalarına aldı. "Doğum günün ne zaman!" Dedi heyecanla. Jisung'da heyecanlanmıştı. "14 Eylül, sen?" Dedi heyecanla.

Felix kenetlenmiş ellerini heyecanla salladı. "Benimkide 15 Eylül!" dedi. Heyecandan ses tonunu kontrol edememişti. Heyecandan garip sesler çıkartarak ellerini salladılar ve en sonunda sarılıp yatakta tepinmeye başladılar.

Dışardan gören birisi onları kolaylıkla yanlış anlayabilirdi. Felix, Jisung'un üstünde ona sarılırken Jisung'da Felix'in altında onun beline sarılıyordu. Tepinmekten hafif sıyrılmış tişörtünden korsesi görünüyordu Felix'in.

Kapı tıklatıldı. İkiside sevinmekle meşguldü. "Sunshine twins!" Dediler kendi kendilerine. Eninde sonunda odaya giren gamzeli adam ikisini öyle görünce şoka uğradı. Kaşlarını çatarak yaklaştı. Jisung görmüştü adamı ve sinirli olduğunu fark etmişti kolayca.

Yutkundu ve Felix'e sarılmayı bıraktı. Havada iki omeganın mutluluk feromonları yayılıyordu ve birbirine karışıp enfes bir koku oluşturmuştu. Felix o tarafa baktığında eşini gördü ve yüzünde güller açmaya başladı. Hızlıca Jisung'un üstünden kalktı ve eşine sarıldı yatakta emekleyerek uca ulaştıktan sonra. Jisung ikisini gördüğünde cidden yakıştıklarını fark etti.

Felix çok güzel bir omegaydı. Jisung ikisini gülümseyerek izliyordu. Gamzeli adamın mimik değişimi onu hayran bırakmıştı. Felix sarılır sarılmaz deli gibi gülümsemeye başlamıştı.

Felix onun kıskandığını anlayınca rahatlaması için sakinleştirici feromon yaymıştı ve Jisung'un bile endişesi gitmişti. Felix'in feromonu çiçek tarlası gibiydi. Birçok çiçeğin kokusunun karışmış hali gibi. Hem hafif hem de güzel bir koku. Bu kokunun güzelliğiydi aslında gamzeliyi sinirlendiren.

Yoksa eşine güveni sonsuzdu.

Gamzeli adam ve Felix sarılmayı bıraktılar. Şu an üçüde yatakta bir üçgen oluşturmuş oturuyordu. Gamzeli Jisung'a döndü. "Adın ne?" Dedi.

Jisunh gülümsedi ve elini uzattı. "Ben Jisung, siz?" Dedi. Adam kaşlarını çattı. Uzatılan eli tuttu, "Ben de Chan. Ama saygı eklerini bırakalım." Dedi.

The Best|MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin